Lübnan’da özellikle ilkokul ve ortaokul düzeyinde resmi okullar iyi durumda değil. Buna karşılık Lübnan Eğitim Bakanlığı, ülke halkının bu temel ihtiyacı önündeki sorunları aşmak için çaba sarf ediyor. Lübnanda 1260 devlet okulunda, 314 bin 726 öğrenci bulunuyor. Eğitim sisteminde 42 bin 668 öğretmen çalışıyor. Paradoksal olarak Lübnanlıların ekonomik durumları yokken özel okullar Lübnanlıların maaşlarının büyük kısmını talep ediyorlar. Lübnanlıların çoğunun bu parayı karşılayabilme imkanı yok. Ülkedeki iç savaş sonucu eğitim sorumluluğundan geri çekilen devlet, resmi eğitim kurumlarını güçlendirmek yerine askerlerin ve devlet görevlilerin çocuklarına burs vererek özel okullarda okumalarına imkan tanıyor. Bu okullardaki eğitim maliyetinin giderek artmasıyla birlikte, bu okullara ayrılan bütçe 2018 yılında 430.3 milyar liraya ulaştı. Bütçede tahsis edilen bu miktarın 516 milyar liraya kadar artış göstermesi bekleniyor. Bu miktar ise bütçenin yaklaşık yüzde 20’sine denk düşüyor. Devlet okullarının koşullarından habersiz olmayan Lübnan Eğitim Genel Müdürü Fadi Yark özel okulların Lübnan’daki tüm resmi okullardan daha iyi olduğu görüşüne katılmayarak Şarku’l Avsat’a şunları söyledi. “Resmi okullara bakış bilimsel değil. Yaklaşımların çoğu hatalı. Resmi okullara haksızlık yapılıyor.” Yark sözlerine şöyle devam etti: “2010-2015 yılları arasında sektörün gelişmesi için beş yıllık bir plan hayata geçirilmiş, ancak Lübnandaki politik krizler ve daha sonra Suriye krizinden kaynaklanan durum, planın uygulanmasını ve sektörün gelişmesini engellemiştir. Devlet okullarıyla ilgili plan hazırlamak ve sonuca ulaşmak için istikrara ihtiyacımız var. Suriye krizi resmi okula erişimi etkiledi. Bugün, okullarımızda Suriyeli öğrencilerin yüzde 51i bulunuyor buna karşılık, Lübnanlıların% 49u temel eğitimi alıyorlar.” Özel okullar konusunda siyasetlerinin olmadığını kabul eden Genel Müdür, “Lübnan özel eğitim sektöründe büyümeye şahit oluyor. Bu okulların yüzde 25’inin standardı iyi. Devlet okullarının da yüzde 20’den fazlası iyi bir eğitim veriyor. Özel ile devlet okullarını karşılaştırmak doğru olmaz” dedi. Yark, eğitimde karşılaşılan temel sorunları şu şekilde özetledi: “Okullarda kaliteli eğitimin sağlanmasında eşitsizlikler, düşük okuryazarlık oranları ve erken dönemlerdeki anaokulu hesapları. Ayrıca, tüm okullarda özel ihtiyaçları olan çocuklar için gerekli destek bulunmaması bir eksikliktir. Bu sorunlar örgün eğitime karşı güven eksikliğine sebep olmaktadır.” Yark, ebeveynlerin anaokulu ve ilkokul dönemlerinde çocuklarını özel okullara göndermeyi tercih ederken lise çağına geldiğinde devlet okullarını tercih ettiğini belirtti. Resmi okulların altyapıları Lübnan’ın her yerindeki okullar arasındaki eşitsizliği yansıtır. Ekipman teminindeki çelişkiye ek olarak okul kiralarının maliyeti yıllık 20 milyon doları aşmaktadır. Talep edilmeyen bölgelerde ise 30 okul inşa edilmiştir. Yark “Bazı devlet okullarının en azından uygun bir binaya ihtiyaçları var. Bunu yapmaya çalışıyoruz. Anaokullarının ve ilkokullarının mahalle ve köylere yakın yerlerde olması gerekir. Ortaokul birçok mahallenin orta yerinde kurulabilir. Lübnan’da okula ulaşım konusunda hiçbir sorun yok” dedi. “Resmi okularla ilgili diğer önemli bir sorun, müfredatın 1997den beri güncellenmemiş olmasıdır” diyen Yark “Eğitim müfredatı “Eğitim ve Araştırma Eğitim Merkezi”nin sorumluluğundadır, ancak kurum politik tartışmaların esiri durumundadır. Ortak tarih kitabının yokluğu, eğitimin siyasallaşmasının kanıtıdır. Lübnanlılar arasında Lübnanlıların bugüne kadar gördükleri birçok olayda yaşanan keskin siyasi ve mezhepsel bölünmenin sonucu olarak Lübnan’da tarihin öğretilmesi ülkenin bağımsızlık tarihinde durdurulmaktadır”dedi. Yark müfredatı ele almanın yararlı olmadığını düşünerek bu konu hakkında konuşmayı reddediyor ancak bu konuda çok çaba sarf ettiklerini sözlerine ekliyor. Yark: “Dil öğrenmeye teşvik gerekir. Zira Lübnan Arapça, İngilizce ve Fransızca’nın konuşulduğu bir ülkedir. Bu genel kültür açısından avantajdır ve mezun olduktan sonra ona iş bulma imkanları da sağlar. Yine teknolojinin de geliştirilmesi gerekir” dedi. Öğrencisi olmayan okullar konusunda Yark şunları söyledi: “Kırsal ve dağlık bölgelerden göç nedeniyle öğrencilerin sayısının giderek azaldığı farkında olduğumuz bir gerçekliktir. Ancak her öğrencinin öğrenme hakkını göz ardı edemeyiz. Maliyeti yüksek olsa da bu devlet olarak bizim görevimizdir. Bu bir yandan öğrencinin eğitim hakkına kavuşması diğer yandan köylünün göç etmemesi için gereklidir.”
مشاركة :