Tunus Genel İşçi Sendikası (UGTT), hükümet ile maaş artışları hakkında yapılan müzakere oturumlarının başarısızlıkla sonuçlanmasının ardından kamu sektöründe devlet bakanlıkları ile eğitim, sağlık ve ulaştırma kurumlarını kapsayan genel bir grev başlattı. Grev, kamu kurumlarındaki çalışmaların felce uğramasına yol açtı. Greve, ulaştırma hizmetleri ve devlet hastanelerindeki acil servisler haricinde, bakanlıklar ve bu bakanlıklara bağlı merkezi ve bölgesel idareleri temsil eden yaklaşık 670 bin çalışan katıldı. Grev ayrıca Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, Milli Savunma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve Milllet Meclisi’nde çalışan bütün görevlileri de kapsadı. Grevin yıkıcı eylemlere ve şiddetli toplumsal protestolara yol açmasını engellemek için alınan yoğun güvenlik önlemleri alındı ve güvenlik görevlileri parlamentonun karşısındaki Bardo Meydanı’ndaki binlerce işçinin önünde toplandı. Meydan, 2013 yılının sonunda Nahda Hareketi’nin, mevcut hükümete birçok suçlamada bulunan Nida Tunus Partisi liderlerinin desteğiyle solcu partiler tarafından yönetilen gösterilerin etkisiyle iktidardan çekilmesine şahit olmuştu. Söz konusu suçlamaların başında, Nahda Hareketi’nin aylarca Şahid hükümetine destek verdiği ve “siyasi istikrarı koruma” bahanesiyle hükümeti iktidardan düşmekten kurtarmak için müdahale ettiği iddiası yer almıştı. Kamu Hizmetinden Sorumlu İşçi Sendikası Genel Sekreter Yardımcısı Münim Amira, konu hakkında şunları söyledi: “Grev, özellikle başkent Tunus, Ben Arus, Aryana ve Manuba eyaletlerinin işçilerinin parlamento binası önünde yaptıkları bir işçi toplantısı ve bölgesel sendikaların genel merkezleri önündeki işçi mitingleriyle eş zamanlı olması nedeniyle, yüzde 95’lik bir başarı kaydetti.” Ancak bu mitingler, kısa zamanda ülkenin çeşitli bölgelerinde, yaşam standartlarının kötüleşmesini protesto eden gösterilere dönüştü. İşçi Sendikası Başkanı gerilimi yükseltmek ile tehdit etti Parlamento binası önündeki işçi mitinglerinin faaliyetlerini yöneten UGTT Başkanı Nureddin Tabbubi, gerilimi yükseltmek ve genel grevin sınırlarını önümüzdeki dönemde tüm yaşam alanlarına ulaştırabilecek yeni önlemler almakla tehdit etti. Meydan okuyan bir ses tonuyla şöyle dedi: “İlerleyeceğiz, asla pes etmeyeceğiz. İşçi Sendikası, yarın (Cumartesi), tırmandırıcı ve mücadeleci kararlarlar almak için bir toplantı düzenleyecek.” Hükümet yetkililerinin açıklamalarına göre, Genel İşçi Sendikası, kamu hizmetinde çalışan memurların maaşlarına zam yapılmasını talep ediyor, hükümet ise bu talebi yerine getiremiyor. Bazı muhalefet partileri, hükümeti daha önce Tunus hükümetine maaşlara ayırdığı bütçeyi yüzde 14 yerine yüzde 12’ye indirme çağrısında bulunmuş olan Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) direktif ve şartlarına uymakla suçluyor. Tunus, önümüzdeki yıl için maaşlara yaklaşık yüzde 14,1’lik bir bütçe ayırdı. Ancak hükümet devlet çalışanlarının maaşlarına zam yapmayı kabul ederse, bu oran yeniden yükselecek. Böyle bir durum ise Tunus hükümeti ile mutabakat sağlanan mali kredilerin yeni taksitlerinin alınması konusunda Tunus ile IMF arasında yapılan görüşmeleri etkileyecek. Grev, yeni mali yasa tasarısını görüşmek üzere dün yapılması planlanan parlamento genel oturumunun ertelemesine neden oldu. Öte yandan, Hükümet Sözcüsü İyad Dehmani yaptığı basın açıklamasında, vatandaşların alım gücünün kötüleştiğini kabul etti ve şunları söyledi: “Sadece maaşları arttırmakla çözüm sağlanamaz. Çözüm, bir sosyal eylem paketi yoluyla sağlanabilir. Hükümet işçi sendikasıyla çatışmıyor, onunla karşı karşıya da değil. Çeşitli sosyal taraflarla anlayışa ulaşmak konusunda iyimserim.” Muhalefetteki (sosyalist) Halk Cephesi’nin lideri Hamma Hammami, parlamento ve hükümeti ülkedeki ekonomik ve sosyal krizden sorumlu olmakla suçladı. Parlamentoda solcu bir koalisyonu temsil eden Halk Cephesi Genel Koordinatörü Hammami konu hakkında şu ifadeleri kullandı: “Sokaklara çıkmak, parlamentoyu ve tüm devlet kurumlarını protesto etmek ve haklarını talep etmek halkın hakkıdır. Parlamento binası önündeki protesto gösterilerinde bulunduğu sırada Alman Basın Ajansı’na yaptığı açıklamalara şöyle devam etti: “Halkın çıkarlarını savunan azınlık dışında, parlamentonun bozulmuş olduğunu düşünüyoruz. Parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinin erken yapılması konusunda çağrıda bulunmuştuk.” Protestocular, dünkü gösteriler sırasında maaşların arttırılması, yolsuzlukla mücadele edilmesi ve Uluslararası Para Fonu (IMF) ve kredi veren uluslararası ekonomi kuruluşlarının baskılarına karşı “ulusal kararın” savunulması talebinde bulunan pankartlar açtılar. Hammami ayrıca şunları söyledi: “Halk Cephesi, ulusal egemenliği, Tunus’un savunulmasını ve başta Avrupa Birliği ile yapılan Derin ve Kapsamlı Serbest Ticaret Anlaşması olmak üzere ülkeye zarar veren anlaşmalara karşı çıkılmasını talep ediyor.” Hükümet ile maaşlara zam yapılması konusunda yapılan müzakerelerin başarısızlıkla sonuçlanmasının ardından, Tunus Genel İşçi Sendikası (UGTT), toplumsal koşulların kötüleşmeye devam etmesi ve vatandaşların satın alma gücünün azalması durumunda bir halk ayaklanmasının meydana gelmesine karşı uyarıda bulundu. Dünya Ekonomik Forumu’nun bu yılki yıllık raporu, Tunus’un ciddi düzeyde toplumsal huzursuzluk ve sosyal istikrarsızlığın yaşandığı Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkeleri arasında ilk sırada yer aldığını doğruladı. “Bölgesel iş riskleri” raporu ise, Tunus’un yüksek derecede işsizlik riski taşıyan ülkelerden biri olduğunu doğruladı ve bunun bölgedeki acil bir konu olduğunu belirtti.
مشاركة :