ABD’den Türk sınırına 5 gözlem noktası

  • 11/25/2018
  • 00:00
  • 1
  • 0
  • 0
news-picture

ABD güçleri, Washingtonun kuzeydoğu Suriyedeki askeri ve diplomatik varlığını güçlendirme amaçlı bir dizi tedbirin bir parçası olarak Türkiye sınırında 5 gözlem noktası kurmaya başladı. Ayrıca imzalanan mutabakat anlaşması ile bir yıl süreyle Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) 30 bin unsurunun eğitilmesi ve DEAŞ’a karşı mücadele edilmesi kararlaştırıldı. Şarku’l Avsat’a konuşan SDG’nin ana omurgasını teşkil eden YPG komutanlarından biri, ABD ordusunun dün ikisi Kobani’de ve diğeri ise Tel Abyad’da olmak üzere 3 gözlem noktası kurmaya başladığını açıkladı. Öte yandan, Türkiye Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, ABDnin Suriyenin kuzey sınırında gözlem noktaları kurma planından duydukları rahatsızlığı ABDli mevkidaşlarıyla paylaştığını belirterek, "Bu tür uygulamaların bölgedeki karmaşık durumu çok daha karmaşık hale getireceğini düşünüyorum" dedi. Akar açıklamasının devamında, konunun Halifax Uluslararası Güvenlik Forumu için gittiği Kanadada ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral Joseph Dunford ile yaptığı görüşmede de gündeme geldiğini belirtti. Gözlem noktalarının hiçbir faydası olmayacağını ifade eden Akar, “Türk Silahlı Kuvvetlerinin, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin, sınırlarının ötesinden gelebilecek her türlü risk ve tehdide karşı gerekli tedbirleri alacağından hiç kimsenin şüphesi olmasın” diyerek sözlerini sürdürdü. ABD’nin bu adımı, özellikle SDG’nin ‘YPG’nin Türk bombardımanına maruz kalmasına tepki olarak DEAŞ’a yönelik saldırıları askıya alma’ kararının ardından, DEAŞ’a karşı yürüttüğü savaşta müttefiki olan SDG’nin arkasını kollama amacı doğrultusunda atıldı. Ayrıca karar, Menbiç yol haritasının uygulanmasının tamamlanması kapsamında yürütülen Türk-Amerikan çabaları ile eş zamanlı olarak geldi. Aynı zamanda Washington, Irak sınırına yakın bölgelerde DEAŞ ile savaşan SDG’yi güçlendirmeyi amaçlıyor. Radikal terör örgütü DEAŞ tarafından cuma günü Suriye’nin doğusunda bulunan Deyr-i Zor ilinin Bahra ilçesine yönelik gerçekleştirilen baskında SDG’nin 24 unsuru öldürüldü. Şarku’l Avsat’a konuşan üst düzey bir Kürt yetkili, örgütün sisli havadan, yağmurdan ve kum fırtınalarından faydalanarak Hecin yakınlarındaki Kürt güçlerine saldırdığı açıklamasında bulundu. Daha sonra Suriye’nin Türkiye sınırında bulunan büyük şehirlerine yönelik atılacak benzer adımların kendisini takip edeceği söz konusu 5 gözlem noktası, ABD stratejisini uygulamaya yönelik bir dizi askeri ve diplomatik adımın bir parçası olarak geliyor. Koalisyon devletlerinin özel birliklerinden yüzlercesi ile birlikte 2 bin kadar asker ve Amerikalıyı bölgede tutmayı amaçlayan ABD stratejisi, şu üç şeyi gerçekleştirmeyi hedefliyor: DEAŞ ile mücadele etmek ve geri dönüşünü önlemek, İranı Suriyeden çıkarmak ve Suriye’de siyasi bir çözümün önünü açmak. SDG komutanlarından biri tarafından yapılan açıklamada, SDG ile uluslararası koalisyon arasında imzalanan mutabakat anlaşmasının “bir yıllık çalışma programı ile ortak çalışmalar için bir bütçe oluşturulması” kararlarını içerdiği belirtildi.  Söz konusu anlaşma ile DEAŞ’a bütünüyle son verilmesi, uyuyan örgüt hücrelerine karşı savaş açılması, yerel güçlerin eğitilmesi ve istikrarın sağlanması amaçlanıyor. Açıklamanın devamında, anlaşmanın 2019un sonuna kadar uzatılabileceği kaydedildi. Washington, eski Bahreyn Büyükelçisi William Roback liderliğindeki diplomatik varlığını güçlendirmenin yanı sıra, Fırat’ın doğusunu istikrara kavuşturacak ve müttefik ülkelerin askeri katılımının ziyadeleşmesini sağlayacak bir planı onayladı. Ayrıca Amerika ve uluslararası koalisyon Tanf üssündeki varlıklarını güçlendirdi ve açık askeri tatbikatlar düzenledi. Öte yandan, Moskova, Tahran ve Şam bölgedeki söz konusu Amerikan varlığını test etmek istiyor. Ayrıca Rus ordusu, ABD ordusuyla olan “çatışmanın önlenmesi” anlaşmasına riayet etmeye devam ediyor. Tanf üssü yakınındaki Rukban sığınmacı kampına yardım sağlamak için ortak çabalar sarf edilirken, Rusya’nın bölgedeki Amerikan varlığına ve koalisyonun Fırat’ın doğusunda bulunan bölgeleri bombalamasına yönelik tutumu sertliğini koruyor. Suriye Demokratik Güçleri komutanlarından biri tarafından yapılan açıklamada, ellerinde mevcut olan bilgilerin “İran’ın Fırat Nehrinin batısındaki Meyadin, Ebu Kemal ve Deyr-i Zor’daki varlığını güçlendirdiğini” gösterdiğini söyledi. İran Devrim Muhafızları’nın silahlı örgütler kurmak için Suriyelileri eğitip silah altına aldıklarını belirten komutan, Suriyeli olmayan milislerin Fırat Nehri sınırına taşındığını kaydetti. Komutan, “İranlılar Amerikalılara karşı doğrudan çatışmaya girmeyecekler. Fakat Arap kabilelerini harekete geçirmeye çalışacak ve Amerikalılara karşı güvenlik operasyonları gerçekleştirecekler” diyerek sözlerini sürdürdü. ABD tarafından yapılan açıklamalara göre, Tahran- Bağdat -Şam- Beyrut arasındaki kara hattının zayıflatılması için Suriye- Irak arasındaki Tanf geçidinin Washington tarafından kapatılmasının ardından, Şam ve Bağdat arasında Suriye ile Irak arasındaki Ebu Kemal geçidinin açılmasına yönelik görüşmeler gerçekleşti. SDG’nin bir kolu olan Suriye Demokratik Konseyi Riyad Derar, bu ayın 28 ve 29’unda Rakka yakınlarındaki Ayn İsa’da gerçekleştirilecek ikinci Suriye konferansına yönelik düzenlemelerin devam ettiğini söyledi. Büyük siyasi blokların temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirilecek konferansta, mevcut ekonomik ve politik gerçeklik ile kadınların rolü, müzakereler ve Suriyenin gelecek tasavvurları tartışılacak.

مشاركة :