Washington ve Moskova arasında karşılıklı suçlamalar

  • 12/8/2018
  • 00:00
  • 3
  • 0
  • 0
news-picture

Washington ve Moskova, Soğuk Savaş dönemine kadar uzanan Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Anlaşması (INF) yükümlülükleri konusunda karşılıklı suçlamalarda bulundu. Kremlin, 7 Aralık’ta ABD’nin nükleer başlıklı füze sistemini durdurma talebini görmezden gelerek, Washington’un ihlal olarak gördüğü sistemin INF’ye uygun olduğunu belirtti. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov da 7 Aralık’ta, Rusya’nın ABD’nin INF’den çekilmek için Yeni Stratejik Silahları Azaltma Antlaşması’nı (New START) sarsmaya çalıştığını ifade etti. ABD’li üst düzey bir yetkili, geçtiğimiz Perşembe günü, Moskova’nın (nükleer başlıklı ve roketatarlı) 9M729 füze sistemini durdurmak veya sistemi 1987 yılında imzalanan INF’ye göre modifiye etmek zorunda olduğunu, aksi takdirde ABD’nin anlaşmadan geri çekileceğini duyurmuştu. Bu çerçevede Milano’da Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Bakanlar Toplantısı sonrası konuşan Lavrov, “Bu zeminin, New START’ı sarsmak için oluşturulduğuna dair bir izlenim var” dedi. Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov ise ABD’nin söz konusu talebine yanıt olarak gazetecilere, “Rusya, anlaşmayı ihlal etmedi, etmiyor. INF kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirmeyi sürdürüyor” dedi. Aynı şekilde Lavrov, Akdeniz’in güneyinin uluslararası gerginliğin odağı olmaya devam ettiğini söylerken, ülkesinin bölgedeki durumu iyileştirmek için çaba sarf ettiğini vurguladı. Yunanistan’da yayın yapan Efimerida ton Sindakton gazetesine açıklamada bulunan Lavrov, “Akdeniz’in güneyi, uluslararası gerilimin ana merkezi, terör, yasadışı göç, uyuşturucu trafiği ve organize suç gibi önemli tehditlerin çıkış noktası olmaya devam ediyor. Hristiyan nüfusun kitleler halinde gitmesi sonucu etnik denge bozuldu” dedi.   Russia Today kanalının 7 Aralık’ta yayınladığı haberine göre Dışişleri Bakanı, bu durumu ‘jeopolitik mühendisliğin’, ‘Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki egemen devletlerin iç işlerine müdahalenin’ ve ‘bölge halkına onlar için yabancı kalkınma modellerinin ve yeniden yapılanma reçetelerinin dayatılmasının’ doğrudan sonucu olarak nitelendirdi. “Rusya, bölgedeki durumu iyileştirmek için önemli çaba sarf ediyor” diyen Lavrov, “Rusyanın askeri ve diplomatik adımları sayesinde Suriye’deki teröristlere yıkıcı darbe indirilmesi, siyasi sürecin başlatılması ve sığınmacıların dönmesi için uygun koşulların sağlanması başarıldı” ifadelerini kullandı. Lavrov, Rusya’nın Türkiye ve İran’la Suriye anayasa komitesi kurma çalışmaları yaptığına ve Suriye’nin altyapısının yeniden inşasıyla ilgili son derece önemli görevler üstlendiğine de dikkati çekti. Uluslararası toplumun ve uluslararası insani kuruluşların ön koşul sunmadan ve çifte standart uygulamadan bu sürece destek vermeleri gerektiğini vurgulayan Lavrov, bunun Avrupa’ya göç baskısını hafifleteceğinin altını çizdi. Ayrıca Rusya’nın ‘Libya’nın devlet kurumlarını yeniden inşa etmesine, toprak bütünlüğünü ve egemenliğini korumasına’ da katkıda bulunmak için çabaladığını belirtti. 2011 yılında Muammer Kaddafi’nin devrilmesinden ve öldürülmesinden bu yana Libya’nın silahlı çatışmalara tanık olduğunu vurgulayan Rus Bakan, Libya’da ‘seçilmiş bir Temsilciler Meclisi’nden oluşturulan geçici hükümet’, ‘uluslararası açıdan desteklenen Ulusal Mutabakat Hükümeti’ ve ‘Genel Ulusal Kongre’den oluşan Kurtarma Hükümeti’ çerçevesinde 3 hükümet çatışmasının yaşandığına da dikkati çekti. Öte yandan Lavrov, Moskova’nın Rusya sınırlarını ihlal ettikleri için geçtiğimiz ay tutuklanan Ukrayna gemilerinin mürettebatının akıbetini mahkemeden sonra duyuracağını belirtti. Lavrov, Milano’daki AGİT bakanlar kurulu toplantısı sonrasında gerçekleştirilen basın açıklamasında, denizcilerin akıbeti ve Ukrayna ile uzlaşı konusunda ancak mahkeme sürecinden sonra konuşulabileceğini söyledi. Mahkeme tarihine dair ise henüz herhangi bir açıklama yapmadı. ABD ve Avrupa Birliği (AB) de Rusya’ya 25 Kasım’da Kırım yakınlarında tutukladığı Ukraynalı 24 denizciyi serbest bırakma çağrısında bulundu.

مشاركة :