Türkiye - Rusya mübadelesi: Rakka’nın kuzeyine karşılık İdlib’in güneyi

  • 12/13/2018
  • 00:00
  • 1
  • 0
  • 0
news-picture

Moskova, Ankaranın İdlib’e yönelik Soçi Mutabakatı’nı uygulama hızından memnun değil. Ankara da Washington’ın Menbiç yol haritası uygulamasında yürüttüğü tempodan hoşnutsuz. Bu durum, Suriye hükümet güçlerinin İdlib’in güneyine girmesi karşılığında Türkiyenin Suriyenin kuzeyine girmesini içeren bir tür mübadele ile mi sonuçlanacak? Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk Savunma Sanayii Zirvesinde dün yaptığı açıklamada Suriyenin kuzeydoğusunda DEAŞ’a karşı yürütülen savaşta ABD’nin müttefiği olan Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) ana omurgasını oluşturması nedeniyle Ankara ile Washington arasında gerilimi artıran YPG’ye karşı ülkesinin birkaç gün içinde askeri bir harekat düzenleyeceğini duyurdu. Erdoğan, askeri harekatın detaylarını vermezken Ankaraya yakın muhalif gruplardan oluşan Suriye Ulusal Ordu yetkilileri, harekatın Menbiç’ten Tel Abyad’a kadar istisnasız bütün bölgeyi içermesini bekliyor.Söz konusu yetkililerden biri yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Harekat, Ulusal Ordu fraksiyonları tarafından uzun zamandır biliniyordu. Hazır olabilmemiz amacıyla tüm askeri birliklere açık olan eğitim kamplarımız var. Unsurlarımız devriye eğitimlerine tabi tutuldu. Bu kamplara en deneyimli subay ve eğitmenler atandı. Türk subayları da rejimden ayrılan subaylar tarafından yürütülen eğitimleri denetliyor.”  Suriye üç etki alanı altında 2018’in sonlarına gelinirken Suriye üç etki alanı altında görülüyor. Ülkenin kuzeydoğusundaki bölgenin üçte biri Washington tarafından desteklenen SDG’nin kontrolü altında. Suriyenin yüzde altmışı ise Rusya ve İranın desteğiyle hükümet güçlerinin kontrolünde. Ülkenin kuzeybatısındaki bölgenin yüzde 10’u da Türk ordusu tarafından desteklenen ılımlı ve aşırı grupların kontrolü altında.Türkiye’yi askeri harekata götüren nedenler Türkiye’yi askeri harekata birikmiş olan bazı nedenlerin yönlendirdiği çok açık.Bunları kısaca şöyle sıralayabiliriz: 1- Halep’in kuzeydoğusundaki Menbiç’e ilişkin yol haritasının uygulanmasında Türkiye ile ABD arasındaki anlaşmazlık. Gerginliği azaltmaya yönelik, özellikle Menbiç’ten YPG’nin çekilmesi ve kasım ayında başlayan ABD-Türkiye devriyelerinin yürütülmesini içeren yol haritası mayıs ayında tamamlanmıştı. Ancak Türkiye, son günlerde Washingtonın uygulama temposundan hoşnut değil. 2- Türkiye, Washington’ın YPG’yi silahlandırmasına daha önce defalarca itiraz etti. Ankara ayrıca DEAŞ’a karşı savaşta YPG’ye verilen ağır silahların teslimatının durdurulması hakkında ABD’nin verdiği teminatlara da güven duymadı. 3- Washington’ın Suriye’nin kuzeydoğusunda istikrar sağlamak amacıyla 35-40 bin yerel unsuru eğitme niyetini duyurması, uçuşa yasak bölgeyi dillendirmesi ve Ankara’nın SDG’nin oluşumunda Arap rolünün hızlı olmasından duyduğu memnuniyetsizlik nedeniyle son günlerde Türkiye’nin endişesi arttı. 4- Washington, Türk ordusu ile YPG birimleri arasındaki sürtüşmeyi engellemek için Suriye sınırlarında gözlem noktası oluşturulduğunu açıkladı. Pentagon Sözcüsü, Suriye’nin kuzeydoğusundaki sınır bölgesinde NATO müttefiki Türkiyenin güvenlik kaygılarını ele almak için gözlem noktaları kurulduğunu açıkladı. Ancak Erdoğan dün buna verdiği yanıtta şunları söyledi: “ABDnin kurduğu radar ve gözlem noktalarının hedefinin ülkemizi teröristlerden değil, teröristleri Türkiyeden korumak olduğu aşikardır.” 5-Ankara, terörist olarak tanımladığı PKK ile YPG’nin birbirinden ayrı tutulmasına itiraz ediyor. Türk ordusu, iki hafta önce Suriye’nin kuzeyindeki YPG mevzilerini bombalamıştı. Ancak Washington, gözlem noktaları kurarak buna yanıt verdi ve Fırat’ın doğusunda DEAŞ’a karşı yürüttükleri savaşta müttefikleri olan SDG’ye güvence vermek için askeri ziyaretler gerçekleştirdi.Türkiye’nin askeri harekatına ilişkin iki olasılık Türk ordusu ve Suriyeli muhalif grupların son durumuna bakılınca Türk askeri harekatının yeni bir aşamaya girdiği görülüyor. Beklentiler iki olasılığa işaret ediyor: Bunlardan ilki İdlib’in güneyi ile Rakkanın kuzeyi arasında bir mübadele olasılığı. 2016 sonunda, Türk ordusu ve birlikte hareket ettiği grupların Halep’in kuzeyindeki Cerablus ile El Bab arasında yer alan Fırat Kalkanı bölgesine girmesine karşılık Şam, Halep’in doğusunda kontrolü yeniden sağlamıştı. Bu cep, Fırat Nehrinin doğusunda Kürt çoğunluğun bulunduğu alanların FıratIn batısı ile bağlantısını engellemişti. Bu da 1990’ların sonunda, Kuzey Irak veya Suriye’de herhangi bir Kürt oluşumuna karşı birbiriyle koordineli olan Şam, Ankara ve Tahranın çıkarına oldu. 2018’in başlarında ise Şam’ın Suriyenin güneyi ve Humus kırsalını yeniden ele geçirmesine karşılık Türk ordusu ve muhalif grupların Afrine girmesiyle birlikte başka bir mübadele gerçekleştirildi. Bu da, Kürt bölgeleri ve Akdeniz arasındaki olası bir bağlantıyı engelledi. Bu durum, yine üç ülkenin çıkarına oldu. Rusya, İdlib anlaşmasının uygulanmasından duyduğu memnuniyetsizliği dile getirirken teröristlere karşı mücadeleyi de hızlandırmak ve Suriyenin kuzeyindeki ‘tampon bölgeden’ dışarı çıkarmak istiyor. Türkiye ise ABD’nin Suriye’nin kuzeyi ve Menbiç’te Kürtlere verdiği desteğe olan rahatsızlığını dile getiriyor.Moskova memnun olur, İran engellemez Eldeki veriler, Türk ordusunun Fırat’ın doğusunda ABD’yi küçük düşürecek bir harekat düzenlemesinden  Suriye’nin doğusundaki ‘yasa dışı’ ABD varlığından rahatsız olan Moskovanın memnun olacağını gösteriyor. Fırat Nehrinin güneyine milislerini konuşlandıran İran da Suriyede Tahran nüfuzunu zayıflatma niyetinde olan Washingtonın istediği bu bölgeye Türkiye’nin düzenleyeceği askeri harekata engel olmayacak. Bu, ‘Suriyenin birliğine ve egemenliğine’ bağlılığı garanti eden 2254 sayılı kararın uygulanması kapsamında görülebilir. Üç garantör ülke olan Rusya, İran ve Türkiye, Astanadaki toplantının nihai bildirgesinde ayrılıkçı gündemlere karşı durma kararlılığını ifade etmişti. Erdoğan dünkü açıklamasında da "Fıratın doğusunu bölücü terör örgütünden kurtarmaya yönelik harekatımıza birkaç gün içerisinde başlayacağımızı ifade ediyoruz” dedi.Ankara Washington’dan güçlü imtiyazlar alabilir İkinci olasılık ise Ankara’nın YPG’ye desteğine karşılık Washington’dan güçlü imtiyazlar alması. Bunlardan ilki, PKK’daki liderlerin uzaklaştırılması. YPG bünyesinde PKK’dan 50 liderin olduğu konuşuluyor. İkincisi, Menbiç yol haritasının uygulanması, YPG’nin bölgeden çıkarılması ve yerel meclis oluşumunun hızlandırılması. Üçüncü olarak, YPG’deki ağır silahların azaltılması. Dördüncüsü, YPG oluşumundaki prosedürlere hız verilmesi. Beşincisi de Ankara’nın, Türkiye – Suriye sınırı boyunca silahlı grupları temizleme ueykisine sahip olması.Jeffrey, Türkiye ile ilişkilerin geliştirilmesini savunuyor ABDnin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey, Türkiye ile ilişkilerin geliştirilmesinin başlıca savunucularından biri. Jeffrey, Türkiye olmadan özellikle DEAŞ’ın hezimeti, İranın nüfuzunun azaltılması ve siyasi bir çözümün teşvik edilmesini içeren ABD’nin Suriye stratejisinin başarılı olamayacağını düşünüyor. Ancak Jefrey’in Türkiyeye son ziyareti, Türk yetkililerin Washington’a karşı kullandığı ton nedeniyle sürpriz oldu. ABDnin Suriye Özel Temsilcisi’nin önümüzdeki hafta Suriyenin kuzeydoğusunu ziyaret ederek imtiyaz için zorlaması bekleniyor.Yanıt bekleyen bir soru var Asıl soru şu: Bunların Ankara’yı sakinleştirmek için yeterli olup olmayacağı. Ya da yılbaşı ile yeni yıl tatillerinin iki askeri harekata sahne olup olmayacağı. Bu askeri harekatlardan ilki, Suriye’nin kuzeyindeki Ras el-Ayn’a doğru Ankara destekli bir operasyon, ikincisi ise Halep’in güneyindeki Maarretun Numan ve Han Şeyhun’a yönelik Şam tarafından desteklenen bir saldırı olabilir mi?

مشاركة :