Yemen hükümeti Griffiths’in Güvenlik Konseyi’ne verdiği brifingi eleştirdi

  • 12/18/2018
  • 00:00
  • 11
  • 0
  • 0
news-picture

Yemen hükümeti, Birleşmiş Milletler (BM) Yemen Özel Temsilcisi Martin Griffiths’in geçen cuma günü BM Güvenlik Konseyi’ne (BMGK) verdiği brifingi eleştirdi ve prensipte İsveç istişarelerinin sonuçları arasına “genel çerçevenin” dahil edilmesini kabul etmediklerini vurguladı. Yemen hükümetinin bu ifadeleri, Şarku’l Avsat’ın da bir nüshasını elde ettiği, Yemen Dışişleri Bakanı Halid el-Yemani’nin BM elçisine gönderdiği resmi bir mektupta dile getirildi. Bakan, İran yanlısı grubun Hudeyde ve liman kentlerinden çekilmesi üzerine yapılan anlaşmanın şartlarının uygulanması gerektiğinin altını çizdi. BM elçisinin, İsveç istişarelerinde nelerin başarıldığına ve Hudeyde, Salif ve Ras İsa limanlarında ateşkes ilan edilmesine ilişkin 15 Aralık tarihli mektubuna işaret ederek, BM’in kendisinden beklenen rolünü yerine getirmesi gerektiğini vurguladı.Yemani mektubunda şunları söyledi: “Sizi ve BM’nin ilgili organlarını, Husi milislerinin anlaşmanın şartlarını uygulamalarının sağlanması için gerekli kararlılığı göstermeye çağırıyoruz. Yemen hükümetinin ve müzakere heyetinin çekincelerinin 14 Aralıkta Güvenlik Konseyine verdiğiniz brifingde belirtilmesini istiyorum. Nitekim siz Yemen hükümetinin istişarelerin genel çerçevesi hakkında çekinceleri olduğuna işaret etmiştiniz.” Griffiths’in ifadelerinin BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in taahhüdüne aykırı olduğunu dile getiren bakan, Guterres ile görüşen Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur el-Hadi’nin “genel çerçevenin İsveç turunun bir parçası olarak kabul edilmeyeceğini ve ancak barış görüşmelerinin bir sonraki oturumunda dikkate alınacağını” belirttiğini söyledi. Griffiths’in verdiği brifing sırasında genel çerçeveye ilişkin olarak hükümeti eleştirmesinden dolayı şaşırdığını ifade eden bakan, bununla birlikte uluslararası uçuşlar için Sana havalimanının açılması girişiminin Husiler tarafından reddedildiğine atıfta bulunulmadığını ifade etti. Ayrıca hükümetin mali kurumlarının ve Adendeki merkez bankasının, Husi darbesinin kontrolü altındaki iller de dahil olmak üzere tüm valiliklerindeki memur maaşlarını ödemesine olanak sağlayacak ekonomik belgeyi reddettiğinin belirtilmemesinden duyduğu şaşkınlığı da dile getirdi. Griffiths’e gönderdiği mektubunda, BM müzakerelerinin bir sonraki turuna ilişkin yer ve zamanın Cumhurbaşkanı Hadi ile görüşülmesini talep eden Yemani, bu turun, İsveç istişareleri sırasında varılan anlaşmalar uygulanmadan yapılmayacağını vurguladı. Hükümetin bu tutumu, Hudeyde şehrinin çevresi, limanları ve şehrin geri kalan bölgelerinde ateşkesin uygulanmasının arifesinde geldi. Hükümet yetkilileri, son günlerde gerek askeri operasyonlar, füzeler, tüneller ve askeri takviyeler düzeyinde, gerekse de Hudeyde limanında bulunan konteyner, ekipman ve mekanizmaların yağmalanmasına ilişkin olarak sahada yaşanan tırmanıştan dolayı milisleri itham ettiler. Milislerin anlaşmanın uygulanmasına yönelik taahhütlerinin ciddiyetini sorgulayan yetkililer, özellikle grubun liderliği tarafından yapılan açıklamalara dikkat çekerek, milislerin şehir ve liman içinde yerel güvenlik yetkilileri olarak kalması girişiminde bulunduklarını belirttiler. Husilerin bu yaklaşımı, Hudeyde’ye ilişkin yapılan anlaşmanın “Husi milislerinin kentten ve limandan bütünüyle çekilmesini ve 2014 yılında yetkilendirilen güvenlik otoritelerinin tekrar görevlerinin başına gelmesini” gerektirdiği anlayışıyla çelişiyor. Nitekim anlaşma, Hudeyde’de dahil olmak üzere limanların işletilmesi hususundaki denetiminin Ulaştırma Bakanlığı tarafından, güvenlik çalışmalarının ise İçişleri Bakanlığı tarafından üstlenilmesini öngörüyor. Anlaşmada kararlaştırılan iki aşama dahilinde gerçekleştirilecek uygulamanın ilk aşamasında, hükümet güçleri Hudeyde-Sana hattının güneyine çekilirken, milisler aynı çizginin kuzeyine çekilecek. İkinci aşamada ise Hudeyde kenti ve çevresinden çekilen Husi milisleri anlaşmanın uygulanmasını denetleyen BM komitesi tarafından belirlenen yerlere çekilecek. Şarku’l Avsat’a konuşan Batılı diplomatik kaynaklar, İngiltere’nin BMGKda önerdiği BM kararının, ateşkesin vurgulandığı ve Körfez Girişimi, Ulusal Diyalog Konferansının sonuçları ve BM’nin 2216 sayılı kararına atıfta bulunulan Hudeyde anlaşması için yürütme mekanizması olarak görev yapmasını beklediklerini dile getirdiler. Yemen Başbakanı Muin Abdulmelik Said, önceki gün Adendeki Bakanlar Kurulu toplantısı sırasında yaptığı konuşmada, “İsveçin istişareleri, uluslararası topluma meşru hükümetin uluslararası olarak desteklenen üç referans ışığında barışa yönelik herhangi bir gerçek çabaya engel olmadığını ve olmayacağını kanıtladı” ifadelerini kullandı. Başbakan sözlerini şöyle sürdürdü: “Halkımıza karşı tarihsel ve ulusal sorumluluğumuzdan dolayı olumlu bir tavır takındık. Fakat Husiler gerçekleştirmiş oldukları darbeden dolayı sebep oldukları acı ve insani felaketlerden yorulmuyorlar. Bundan dolayı ekonomik dosyanın onaylanması, Sana havalimanının açılması ve Taizdeki kuşatmanın kaldırılması konusunda açık bir uzlaşmazlık gösterdi. İsveç istişarelerinin sonuçlarına gelirsek, Hudeyde ve limanları ile ilgili olarak ilk adım atıldı. Geriye bu adımın gecikmeden uygulanması kaldı. BM, Güvenlik Konseyi ve uluslararası toplum bu konuda sorumluluklarını yerine getirmelidir.” Resmi kaynaklara göre, Cumhurbaşkanı Hadi, yardımcısı Ali Muhsin Ahmer, Başbakan Muin Abdulmelik Said ve İsveç istişare heyetinin üyelerinin de katılımıyla Riyaddaki ikametgahında üst düzey danışmanları ile bir toplantı yaptı. SABA haber ajansının aktardığına göre, Cumhurbaşkanı Hadi toplantı sırasında Suudi Arabistan liderliğindeki uluslararası koalisyondaki devletlerin yardımı ile çeşitli cephelerdeki saha durumuna ilişkin meseleleri gözden geçirdi.  Husilerin barış çabalarına uymayı reddetmeleri halinde, askeri operasyonlara devam edileceği düşünülüyor. Hadi şu açıklamalarda bulundu: “Aradığımız ve büyük fedakarlıklar gösterdiğimiz barış hususundaki kararlılığımıza dayanarak, BM’nin, Yemen elçilerinin ve uluslararası toplumun çabalarına yanıt olarak ve bütün bunlardan önce Arap koalisyonu içerisindeki kardeş ülkelerin arabuluculuğu ile İsveç’te ellerimizi barışa uzattık.  Bundan önce Cenevre ve Kuveyt’e gidip Körfez Girişimi ve Yürütme Mekanizması, Ulusal Diyalog Konferansının sonuçları ve BM’nin 2216 sayılı kararı referansları çerçevesinde barışı sağlamaya, dökülen kanların önünü almaya ve anavatanın tekrar istikrarına kavuşması için çabaladık. Ulusal delegasyonumuz ulusun ve halkın kaderi ile yeni bir federal devlet kurma projesi ile istişarelere gitti.” Yine resmi kaynakların aktardığına göre, Yemen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Ali Muhsin el-Ahmer, çeşitli cephelerdeki ve temas hatlarındaki duruma ilişkin kısa bir sunum yaptı. Ayrıca çeşitli ilçelerin, bölgelerin ve stratejik mevkilerin kurtarılmasını sağlayan birden fazla cephede elde edilen başarıları gözden geçirdi. Gözlemciler, Husi milislerinin önümüzdeki günlerde, İsveç anlaşmasının uygulanmasına yönelik engeller çıkarmak için birtakım girişimlerde bulunacaklarını düşünüyorlar. Öte yandan, Cumhurbaşkanı Hadi dün Yemendeki son gelişmeleri tartışmak, ABD yönetiminin Yemen’e ve meşru liderliğine olan desteğini sürdürdüğünü teyit etmek ve iki ülke arasındaki çeşitli seviyelerdeki işbirliğini etkinleştirmek için ABDnin Yemen Büyükelçisi Matthew Toler’i karşıladı. Yemen Cumhurbaşkanı, ilgili üç referansın uygulanmasına ilişkin her koşulda Yemen’i destekleyen ABD’nin tutumuna yönelik övgüde bulunurken, ABD Büyükelçisi ise çeşitli konulara ve dosyalara ilişkin iki ülke arasındaki güçlü ilişkileri ve işbirliğini vurguladı. Ayrıca Yemen halkının yararına barış çabalarına destek olmaya devam edeceklerini dile getirdi.

مشاركة :