El Bab’daki bir bodrumda 40 aile yaşıyor

  • 12/18/2018
  • 00:00
  • 1
  • 0
  • 0
news-picture

Sidra el Hüseyin, büyük bir kapta yıkadığı bulaşıkları bitirdi. Daha sonra, Suriye’nin kuzeyindeki el-Bab şehrinde bulunan bodrumda, görme engelli babası ile birlikte yaşadıkları odada, yeni öğrendiği rakamları yazabilmek için yere oturdu. Suriyeli Sidra (11) ve babası, Deyr-i Zor’daki saldırı ile çatışmalardan kaçmış, kira ödeyecek gücü olmayan insanlar için bodrumdan eve dönüştürülmüş, kapıları kumaşla, çatısı ile naylonla kaplanmış odalarda yaklaşık 40 aile ile birlikte yaşıyor. Siyah başörtülü küçük Sidra, sığınmak zorunda kaldığı bodrumda yaşadığı hayata dair şu soruyu yöneltiyor; “Bu bir hayat mı? Sadece bir oda. Hem mutfak, hem banyo hem de yatak odası.” Şu an yaşadığı oda büyüklüğünde bir mutfağa sahip olan eski evine olan özlemini dile getiren Sibra, Rakka’ya düzenlenen saldırılarda annesi ile kardeşini kaybetti. Ailesi yıllar önce Deyr-i Zor’dan göç etmek zorunda kalan küçük kız, babası ile birlikte, henüz Suriye Demokratik Güçleri (SDG) DEAŞ’ı şehirden çıkarmadan önce bombardıman ve çatışmalardan kaçarak Rakka’yı da terk etti. Sidra, şu an yaşadıkları bodrumda, görme engelli babası Muhammed Ali Hüseyin ile ilgilenerek gününü geçiriyor. Ancak, birkaç gün önce bodrumda ders alan diğer çocuklara katıldı. Küçük yaşına rağmen yemek pişirme becerisine sahip Sidra, “Odayı düzenliyorum. Babamın hareket etmesine yardım ediyorum. Çay ve kahvaltısını hazırlıyorum. Dersten sonra yemeği hazırlıyorum. Birlikte yemek yiyoruz, sonra gidip oynuyorum ve dışarı çıkıp güneşi seyrediyorum. Ardından buraya geri dönüp uyuyorum" diyor. Sidra, görme engelli babasının yanında kalması gerektiği için yaşadığı bodrumun dışındaki bir okula gidemiyor. “Derslere birkaç gün önce başladım, şu an harfleri öğreniyorum. Dersten her çıktığımda babamı kontrol edip, dersimi tamamlamak için geri dönüyorum” ifadelerini kullanan Sidra’nın, evine geri dönmek, oyun oynamak, televizyon izlemek ve elektrik ile suların kesilmemesi gibi yaşıtlarına göre oldukça basit hayalleri var. AFP’ye konuşan Sidra’nın babası Muhammed ise (53), "Bodrumda yaşam çok zor, yıkanamıyoruz. Elbiselerimizi yıkamak için 10 güne ihtiyacımız var. Durum iyileşirse, Deyr-i Zor’a geri döneceğim. Burada çok acı çektim” diyerek şehrine geri dönme hayalleri kuruyor. Sidra ve babası, insani yardım kuruluşlarından gelen yardımlarla hayatını sürdürüyor. El-Bab şehrindeki söz konusu bodrum, yerlerinden edilmiş Suriyeliler için 2017 yılında bir eve dönüştürüldü. Bodrum’u, Deyr-i Zor’dan kaçanlar için bir eve dönüştüren isimlerin arasında yer alan Ebu Abdurrahman (59), “Deyr-i Zor’dan el-Bab’a geldiğimizde, insanlar sokaklarda, bahçelerde ve camilerde uyuyordu. Ebu Abdurrahman, kalıcı barınak bulmaları için onlara zaman kazandıracak geçici bir alternatif sağlamayı düşündü. El-Bab sakinlerinden biri, yaklaşık bin metrekarelik bir bodrumu onlara bağışladı. Bodrum 42 odaya bölündü ve hepsi de sıcak suyu olmayan bir banyoyu paylaşmak zorunda kaldı. Bir yıl içerisinde, dönüşümlü olarak bodrumda toplam 500 kişi yaşadı. Bugün orada yaşayan 40 aile ise, gidecek başka yer bulamadı ve orada yaşamanın zorluklarına rağmen kalmayı tercih etti. Ebu Abdurrahman, bodrumda yaşamak zorunda ailelerin kalacak başka yer bulamadığını, şu anda bölgedeki en küçük bir ev için bile yaklaşık yüz dolar kira istediklerini ve orada kalan herkesin her ay bu tutarı ödeyemeyeceğini söyleyerek, “Buradaki herkes trajik bir durumda” yorumunda bulundu. Ebu ömer (30), “Başka bir evin kirasını ödeyemiyorum.  Burada ise kira vermiyoruz. Su ve elektrik de ücretsiz” dedi. Fakat Ebu Ömer, 40 ailenin sığındığı bodrumda boş boş oturmadı. Sekiz ay önce, bodrumdaki çocuklara okuma ve yazma ile Kur’an öğretmeye karar verdi. Ebu Ömer, 21 öğrenci ile başladı, ancak bazıları dışarı çıkıp ailelerine destek olmak için çalışmak zorundaydı ve bu sayı zamanla 13e düştü. Bodrumda bebeği ile yaşayan Ümmü Muhammed’in (23) eşi, el-Bab’a taşınmadan önce, Ebu Kemal kasabasında yaralandı ve hayatını kaybetti. Genç kadın, “Onu tedavi ettirecek paramız yoktu. Birisi bize yardım ederse yiyoruz ve kimse bize yardım etmezse yemiyoruz. Bu bodrumda yaşayan herkes gibi gelen yardımlarla yaşıyorum” diyor.

مشاركة :