Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO), 21 Aralık’ta ABD’nin ülkedeki mevcut askerlerinin bir bölümünü Afganistan’dan geri çekeceğini ilan etmesinin ardından ülkedeki görevini sürdüreceğini açıkladı. NATO sözcüsü, ABD’nin söz konusu kararıyla ilgili yorum yapmaktan kaçındı. Ancak üye devletlerin dışişleri bakanlarının geçtiğimiz haftalarda gerçekleştirdiği toplantılar sırasında NATO’nun ‘Afganistan’ın uzun vadeli güvenliğinin ve istikrarının sağlanması’ konusundaki bağlılığını ifade ettiğini vurguladı. Fransız Haber Ajansı’na (AFP) göre NATO Sözcüsü Oana Lungescu, “Afganistan’a bağlılığımız, ülkenin bizi de tehdit eden uluslararası teröristler için tekrar güvenli bölge olmasını engellemek açısından önemli” ifadelerini kullandı. ABD kuvvetlerinin bir kısmı, Afgan güçlere Taliban’a karşı mücadelede eğitim vermekte ve NATO misyonunun bir parçasını oluşturmakta. Kuvvetlerin başka bir bölümü de terörle mücadele çerçevesinde ayrı operasyonlar yürütüyor. Öte yandan sözcü, geçtiğimiz Perşembe günü görevinden istifa eden ABD Savunma Bakanı James Mattis’e, Suriye ve Afganistan’da yeni bir Beyaz Saray stratejisi kabul etmemesi dolayısıyla" övgüde bulundu. Sözcü “Bakan Mattis, NATO’ya karşılaştığı önemli sınamalara karşı daha güçlü ve hazır kılmak, ittifak genelinde daha adil yük paylaşımının sağlanması için önemli katkılar sağlamıştır” dedi. Diğer taraftan AFP’ye göre ABD ve Taliban arasında bu hafta gerçekleşen ‘uzlaşı görüşmeleri’, Kabil’deki üst düzey yetkililer ve diplomatlar arasında şaşkınlığa neden oldu. Bu çerçevede Cumhurbaşkanı Eşref Gani’nin Sözcüsü Harun Şah Çahansuri, bir sosyal paylaşım sitesi aracılığıyla, “Eğer Afganistan’dan geri çekilirlerse, güvenlik üzerinde bir etki oluşmayacak. Çünkü dört buçuk yıldır Afganistan, güvenlik üzerinde tam bir etkiye sahip” açıklamasında bulundu. Afganistan başkanlığı da 2014 yılında yaklaşık 100 bin yabancı birliğin geri çekilmesinin, Afganistan’ın çöküşü çerçevesinde bir korku oluşturduğunu, ancak kahraman Afgan güçlerinin, fedakarlıkları sayesinde bu tahlilin yanlış olduğunun kanıtlandığını vurguladı. Açıklamada, ayrıca Afgan güçlerin Afganistan topraklarının ve halkının güvenliği sağladığına da dikkat çekildi. Öte yandan The Wall Street Journal gazetesinin, ABD Başkanı Donald Trump yönetimindeki üst düzey yetkililerden aktardığına göre ABD yönetimi, Afganistan krizini tamamen sonlandıracak yollar bulmak için seçenekleri değerlendiriyor. Gazete, ABD kuvvetlerinin Afganistan’dan çekileceği tarihe dair ise herhangi bir bilgiye yer vermedi. Military Times gazetesine göre ise ABD kuvvetlerinin Afganistan’dan geri çekilmesi, yerlerini Black Water şirketine bağlı güvenlik güçleriyle değiştirmeleriyle sağlanacak. Recoil dergisinin son sayısında da aynı ifadelere yer verilirken, şirketin Afganistan’daki faaliyetlerinin 2019 yılında başlayacağı ifade edildi. Aynı şekilde ABD, şu anda Afganistan’da Afgan güçlerine destek vermek üzere NATO ile çalışan veya teröre karşı özel operasyonlar yürüten 14 binden fazla asker bulunduruyor. The Wall Street Journal’a göre, 7 binden fazla ABD askeri, Afganistan’dan geri çekilecek. Öte yandan Afgan vatandaşları, AFP’ye yaptıkları açıklamada, barış görüşmelerinin başarısızlığı, Taliban hareketinin iktidarı ele geçirmesi ve yeni bir iç savaşın patlak vermesi olasılığına dair endişelerini dile getirdi. Ülkenin güneyindeki Kandehar şehrinde bir oto yıkama merkezinde çalışan Fadlı Ahmed, “Tarihin yeniden tekerrür etmesinden korkuyoruz” dedi. Ülkenin kuzeyindeki Mezar-ı Şerif bölgesinde yaşayan ve 40 yaşlarında bir ev hanımı olan Şeyme Dabir de “Afganistan yine Taliban’ın eline geçecek” ifadelerini kullandı. İsminin açıklanmasını istemeyen yabancı bir üst düzey diplomat da AFP’ye yaptığı açıklama, ABD’nin kararının Taliban için bir zafer olduğunu söyledi. Diplomat, “Ana düşmanınızın kuvvetlerinden yarısı geri çekilirse, ateşkes düşünür müsünüz?” şeklinde konuştu. Geçtiğimiz ay ABD merkez komutanlığına adaylık oturumu sırasında konuşan General Kenneth F. McKenzie de Afganistan’daki terör gruplarının ülkesi için bir tehdit oluşturmaya devam ettiğini belirtti. McKenzie, koalisyon güçlerine yönelik yıllarca devam eden eğitim faaliyetlerine rağmen yerel güvenlik güçlerinin, Afganistan hükümetini ABD’nin yardımı olmadan savunma yeteneğine sahip olmadığını vurguladı. ABD’li General, “Şu an hızlı bir şekilde ayrılırsak, ülkelerini başarılı bir şekilde savunamayacaklar” ifadelerini kullandı. Washington’da yer alan Wilson Center’dan Michael Kugelman ise, Taliban’ın uzlaşıya veya bir anlaşmaya varmadan istediği geri çekilmeyi elde ettiğini vurguladı. Kugelman, “Şu an, savaş meydanında büyük bir avantaja sahipler. Bu da onlara silahlı mücadelelerini büyük ölçüde yoğunlaştırma fırsatı veriyor” dedi. ABD’nin söz konusu kararı, Başkan Trump’ın Ağustos 2017’de ilan ettiği ‘bölgedeki askeri varlıklarını artırma, hava saldırılarını yoğunlaştırma ve Afgan güçlerine destek sağlama’ çerçevesindeki yeni Afganistan stratejisinden 1,5 yıl sonra alındı. Öte yandan NATO Sözcüsü Oana Lungescu, ABD kararına yönelik bir soruya, “Afganistan ordusu ve polisi, yaklaşık 4 yıldır Afganistan güvenliğinden sorumlu” yanıtını verdi. Lungescu, Afganistan güçlerinin, geçtiğimiz Ekim ayında yapılan Afganistan parlamento seçimlerini de güvence altına almayı başardığına dikkati çekti. ABD Başkanı Trump, seçimlerden önce ABD kuvvetlerinin Afganistan’daki varlığını çok defa eleştirmiş, Afganistan hükümetini desteklemek ve kuvvetlerinin Afganistan’da kalması için yıllık yaklaşık 45 milyar dolar harcadığına dikkati çekmişti. Trump, ayrıca Afganistan’ı yeniden inşa etmek yerine ABD’yi yeniden inşa etmeleri gerektiğini vurgulamıştı. Afganistan’da 17 yıldır devam eden savaşta 2 bin 400’den fazla ABD askeri yaşamını yitirdi. Reuters’a göre Pentagon yetkilileri, ani bir ayrılma kararının, isyancıları ‘1 Eylül 2011 tarihinde Washington’da gerçekleşen açık bir saldırı gibi’ ABD’yi baltalayan yeni planlar hazırlamaya iteceği konusunda tekrarlı uyarılarda bulundu.
مشاركة :