​DEAŞ, Irak’ın batısındaki saldırılarına devam ediyor

  • 12/26/2018
  • 00:00
  • 2
  • 0
  • 0
news-picture

Emniyet ve siyasi kaynaklar, Irak eski Başbakanı Haydar İbadi’nin DEAŞ’a karşı zafer kazanıldığını duyurmasının üzerinden bir yıl geçtikten sonra örgütün ülkenin batı ve kuzeybatısındaki bölgelerde bir dizi saldırı başlattığını duyurdu. Ninova eyaletine bağlı Musul’un Telafer ilçe merkezinde park halindeki bomba yüklü bir aracın patlaması sonucu 2 kişi öldü, onlarca kişi yaralandı. DEAŞ ayrıca Kerkük eyaletine bağlı bir köye gerçekleştirdiği saldırıda 14 sivili kaçırdı. Irak Güvenlik Bilgi Merkezi tarafından yapılan açıklamada Ninova eyaletinin batısındaki Telafer’de bir kafenin önünde bomba yüklü bir aracın infilak ettiği, olayda 2 kişinin öldüğü, 11 kişinin de yaralandığı bilgisi verildi. Bir güvenlik kaynağı, Kerkük’ün güneyindeki Reşad kasabasına bağlı Mubedded köyüne sızan DEAŞ militanlarının da 14 sivili kaçırdığını bildirdi. Bir diğer güvenlik kaynağı önceki akşam yaptığı açıklamada DEAŞ militanlarının Selahaddin iline bağlı Tuzhurmatu ilçesindeki bir köye saldırdıklarını aktarmıştı. Kaynak olaya ilişkin daha fazla detay vermedi. Şarku’l Avsat’a açıklamalarda bulunan ve kimliğinin açıklanmasını istemeyen siyasi bir kaynak, söz konusu bölgelere ait olan veya buralarda çalışan siyasi sınıf üyeleri arasındaki politik çatışmanın artık DEAŞ’ın askeri yenilgisi sonrasında oluşan siyasi sahnenin temel özelliği sayıldığını kaydetti. Batı eyaletlerinin DEAŞ’tan kurtarılması öncesinde ordu komutanları arasında yolsuzluğun yaygın olduğuna dikkati çeken kaynak aşiretler arası ya da siyasi düzlemde olan bu çatışmanın DEAŞ’ın hezimeti sonrası, özellikle son seçim sonuçlarının ortaya çıkmasının ardından farklı bir boyuta geçtiğini kaydetti. DEAŞ’tan kurtarılan bu eyaletlerdeki sahaların, yalnızca bu illerin halkını temsil ettiğini göstermek isteyen çeşitli partilere açıldığına işaret eden kaynak, söz konusu çatışmanın en belirgin tezahürlerinden birinin bugün Sünni liderler arasında “İnşa” ve “Reform” olarak iki ayrı bloğa bölünmüş bir hükümetin ortaya çıkması olduğunu söyledi. İki blok arasındaki anlaşmazlığın bakanlıklar çerçevesinde şekillenmeye başladığını belirten kaynak, bu nedenle siyaset ve güvenlik arenasına damgasını vurmaya başlayan anlaşmazlıkların il meclislerine, idari organlara ve kurumlarına inebileceğinin altını çizdi. Çatışmanın, boşluktan faydalanacak terör örgütleri için güvenli bir ortam sağlayacağını vurguladı. Güvenlik uzmanı Said el-Ceyaşi, Şarku’l Avsat’a yaptığı değerlendirmede “Telafer’de yaşanan bombalı saldırı etki yaratma, Kerkük’te Kürtlerin kaçırılması ise üstü siyasi örtüyle kapalı bir terör faaliyeti anlamına geliyor” diye konuştu. Ceyaşi’ye göre DEAŞ, geçen haziran ayından bu yana medyada büyümeye başlarken ağustos ayından itibaren de terör saldırıları gerçekleştirmek için güvenlik operasyonlarında rehavetin çökmesini beklemeye başladı. Irak silahlı kuvvetlerinin hezimete uğrattığı DEAŞ karşısında daha da güçlendiğini vurgulayan Ceyaşi “Ancak şu anda yaşananlar silahlı kuvvetler tarafından ele alınacak konular değil. Bu siyasi ve toplumsal temelli çözümlere ihtiyaç duyan bir sorun” ifadesini kullandı. Irak Türkmen Cephesi (ITC) Başkan Yardımcısı Hasan Turan, Telafer’deki bombalı saldırı ile ilgili olarak Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte Türkmenlerin yoğun olarak yaşadığı Telafer’in Ninova ve Suriye sınırına yakın hassas konumu nedeniyle çok önemli olduğunu ve DEAŞ’ın burayı geri almaya çalıştığını aktardı. Güvenlik planının gözden geçirilmesi de dahil olmak üzere bir dizi adım atılması gerektiğini vurgulayan Turan, altyapının yeniden oluşturulmasının yanı sıra yerinden edilen vatandaşlara gerçek anlamda bir güvenlik sağlanması gerektiğinin de altını çizdi. Güvenlik Uzmanı Hişam Haşimi de Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada şunları aktardı: “Kerkük - Selahaddin ve Kerkük - Bağdat yolları, medya ve Irak Ortak Operasyonlar Komutanlığı’nın merceği altında. Ancak Ninova’nın güneyinde, Anbar’ın batısında, Diyala’nın doğusunda, Kerkük’ün güneybatısında, Selahaddin’nin batısında ve Samarra adasında dikkatli kararlara ve belirleyici operasyonlara ihtiyaç var. Bir takım geleneksel güvenlik operasyonları olabilir. Ancak bunlar bölgelerdeki güvenliği karşılamaz. Atılacak en önemli adımlardan biri terör saldırılarını zayıflatmak yerine DEAŞ’ın kontrol merkezlerine odaklanmaktır. DEAŞ belli noktalarda vuruldu. Böylece örgüt liderleri ve kalıntıları geri çekilmek ve Irak’tan ayrılmak zorunda kaldı.”

مشاركة :