Sudan’daki aktivistler buluşması, fırtınalı bir hafta planlıyor

  • 1/3/2019
  • 00:00
  • 5
  • 0
  • 0
news-picture

Sudanın başkenti Hartum’da ve diğer öfkeli şehirlerde temkinli sakinliğin yaşandığı bir zamanda, ülkede patlak veren protestolara öncülük eden Sudanlı Profesyoneller Buluşması, protestoların gerçekleştirileceği fırtınalı bir hafta planlıyor. Grup tarafından planlanan söz konusu gösterilerin zamanının ve mekanının daha sonra açıklanması bekleniyor. Sudanlı yetkililer dün, Cumhurbaşkanı Ömer el-Beşir’in istifasını isteyen partilere, orduyu darbe yapmaya sevk ettikleri uyarasında bulundular. Hartum, ikinci sakin gününü geride bıraktı. Sadece Arap pazarı yakınlarındaki Kandul meydanında onlarca kişinin katıldığı küçük bir gösteri gerçekleştirildi ve gösterilere katılan 3 eylemci tutuklandı. Başkentte ise herhangi bir protestoya tanık olunmadı. Ülkenin geri kalan şehirlerinde de dikkat çekici bir şekilde herhangi bir protesto gösterisine rastlanmadı. Sadece ülkenin merkezinde bulunan el-Cezire eyaletine bağlı el-Halavin bölgesinde, görgü tanıklarından aktarıldığına göre rejimin devrilmesinin talep edildiği ve yüksek fiyatların eleştirildiği bir gösteri düzenlendi.   Sudanlı Aktivistler Buluşması, önümüzdeki haftadan itibaren ülkenin genelinde geniş çaplı protestolar düzenlemeyi planladıkları açıklamasında bulundu. Gruptan bir kaynağın aktardığına göre, yapılan açıklamada protestoların yerinin ve zamanının daha sonra duyurulacağı belirtildi. Hükümet yanlısı sendikaların paralel bir örgütlenmesi olan söz konusu grup, geçen hafta büyük bir gösteri düzenlendi ve ardından pazartesi günü Cumhurbaşkanı Ömer el-Beşirin yönetimi boyunca ülkedeki en büyük protesto olarak kabul edilen ikinci bir gösteri gerçekleştirdi. Sadık El-Mehdi liderliğindeki Milli Ümmet Partisi, Cumhurbaşkanı el-Beşirin istifasını isteyen ve geçici bir başkanlık meclisi kurulmasını talep eden taraflara dahil oldu. Parti tarafından yapılan açıklamada, halk intifadası yolunun, demokratikleşme yolunu açan Özgürlük ve Değişim Bildirgesinin imzalanmasıyla birlikte niteliksel bir gelişmeye ve sıçramaya tanık olduğu kaydedildi. Öte yandan, Sudan Komünist Partisi Genel Sekreteri Muhammed Muhtar Hatib, dün Hartum’da düzenlediği basın toplantısında, partisinin şehirlerde ve kırsal alanlarda kitleleri harekete geçirmek ve gösterilerde bulunmak için çalıştığını söyledi. Ayrıca Hatip, Sudanlı Profesyoneller Buluşması tarafından yayınlanan ve muhalefet güçleri tarafından imzalanan Özgürlük ve Değişim Bildirgesine olan desteğini dile getirdi. Hükümete katılan ulusal diyalog partileri, muhaliflere katılan ve rejimin istifa etmesini talep eden 22 partinin bu kararına cevap verdiler. Söz konusu adımın vatanın birliğinin bozulmasına ve dağılmasına yol açacağını dile getiren partiler, yıkıcı gösterileri reddederek, anayasa ve yasalarca güvence altına alınan barışçıl gösterilerin gerekli olduğunu vurguladılar. Resmi haber ajansı SUNA, ulusal diyalog partileri olarak bilinen iktidar partisini destekleyen parti grubunun ekonomik krizle başa çıkmak için bir komite oluşturduğunu söyledi ve onların ulusal diyalogun sonuçlarına bağlı olduklarını ilan ettiklerini bildirdi. Ajansın aktardığına göre, Komisyon Başkanı Bahar İdris Ebu Garda dün Hartum’da düzenlenen basın toplantısı sırasında yaptığı konuşmada, ülkenin bir ekonomik krizle karşı karşıya olduğunu belirterek, devletin bu krizin üstesinden gelmek için çaba sarf ettiğini dile getirdi. Ebu Garda, devletin krize açık çözümler getirdiğini, bankalara duyulan güveni yeniden sağlamak için ciddi çaba sarf ettiğini ve bazı çözümlerin son aşamaya ulaştığını ifade ederek, ülkenin karşı karşıya olduğu krizin üstesinden gelinebileceğini vurguladı. Sudan şehirleri, 19 Aralıktan bu yana Cumhurbaşkanı Ömer el-Beşir’in rejimine karşı halkın direniş tarihindeki en büyük gösterilere ve protestolara sahne oldu ve gösteriler sırasında çoğunluğu iktidardaki Ulusal Kongre Partisine olmak üzerine birçok bina ateşe verildi. Ulusal Kongre Partisi’nden üst düzey bir yetkili, ulusal diyalogdan geri çekilen 22 partiden oluşan grubu, orduyu darbeye teşvik etmekle itham etti. Ulusal Kongre Partisinin Siyasi İşlerden Sorumlu Başkanı Abdurrrahman el-Hadar, “Muhalifler tarafından yapılan açıklamalar, ulusal diyaloğu baltalayan, mevcut kurumları yerle bir eden gayriahlaki bir davranıştır. Orduya darbe çağrısında bulunan bu belge kabul edilemez” ifadelerini kullanarak, diğer birtakım gündemler için halk protestolarının sömürülmemesi hususunda uyarda bulundu. Hadar, “Hükümet, un ve akaryakıt sağlayarak ekonomik krizin etkilerini ortadan kaldırmaya başladı. Likidite sorunu ise haftalar içerisinde çözülecek” diyerek sözlerini sürdürdü. Sudanlı Profesyoneller Buluşması, dün Cumhurbaşkanı Ömer el-Beşir ve rejiminin koşulsuz olarak ülke yönetiminden geri çekilmesini öngören Özgürlük ve Değişim Bildirgesi olarak adlandırılan bir bildiri yayınladı. Bildiride protestolar gerçekleştirilirken barışçıl yöntemlerin kullanılacağına dair söz verildi. Ulusal Güçler Koalisyonu, Nida Sudan, Sudanlı Profesyoneller Buluşması ve Cumhuriyetçi Parti gibi Sudanlı muhalif partiler ve koalisyonlar, ülkedeki değişim için bir platform olarak değerlendirdikleri Özgürlük ve Değişim Bildirgesi’ni imzaladılar. İlk başta yüksek fiyatlar ve temel gıdalarda yaşanan kıtlığın kınandığı gösteriler, zaman içerisinde rejimin devrilmesini talep eden protestolara dönüştü. Protestolar, Hartumda Sudanlı Profesyoneller tarafından, cumhurbaşkanının ve hükümetinin derhal istifa etmesini talep eden bir belgenin saraya teslim edilmesi üzerine düzenlenen bir konvoy ile doruk noktasına ulaştı. Güvenlik makamları protestolara karşı aşırı bir güçle karşılık verdi. Göz yaşartıcı gazların, copların gerçek mermilerin kullanıldığı protestolar sırasında onlarca kişi hayatını kaybetti ve yüzlerce kişi yaralandı. Hükümet tarafından yapılan açıklamada hayatını kaybedenlerin sayısı 19 olarak tespit edildi. Komünist Parti ise yaptığı açıklamada bu sayının 40’tan fazla olduğunu belirtti. Öte yandan internet kullanıcıları, ekonomik kriz nedeniyle başlayan protestoları organize etmek ve haberleri ülke çapında yaymak için kullanılan popüler sosyal ağ sitelerinin Sudanlı yetkililer tarafından yasakladığını söylüyorlar. İnternet, devletin geleneksel medya aracılığıyla sıkı bir şekilde kontrol ettiği bir ülkede büyük bir bilgi merkezi haline gelmiş durumda. Yerel basında çıkan haberlere göre, 40 milyon Sudanlının 13 milyonu internet kullanıyor ve 28 milyondan fazla kişinin cep telefonu var. Yetkililer, 2013’teki şiddetli protestolar sırasında olduğu gibi internet servisini kesmediler. Sudan Ulusal İstihbarat ve Güvenlik Servisi Başkanı Salah Abdullah Guş, 21 Aralıkta yapılan nadir bir basın toplantısı sırasında yaptığı konuşmada, “Hükümet içinde sosyal paylaşım sitelerinin engellenmesi konusunda bir tartışma yapıldı ve sonunda bu sitelerin engellenmesine karar verildi” açıklamasında bulundu. Ülkedeki üç internet servis sağlayıcısı olan Zain, MTN ve Sudan’ın kullanıcıları, Facebook, Twitter ve WhatsApp’a erişimin VPN adlı bir sanal ağ kullanımıyla mümkün olduğunu söylediler. Her ne kadar birtakım sorunlar ile birlikte bazı Sudanlıların söz konusu ağın farkında olmaması, eylemcilerin protestoları organize etmek için özel ağ kullanımlarını genişletmelerine mani olmadı. 50 binden fazla kişinin takip ettiği ve protestoların belgelenmesinde aktif olan Sudanlı Twitter kullanıcısı Mücteba Musa, sosyal paylaşım sitelerinin gerçek ve önemli bir etkiye sahip olduğunu belirterek, söz konusu sitelerin kamuoyunu şekillendirmede ve Sudanda yaşananların dışarıya aktarılmasında yardımcı olduğunu dile getirdi. Dijital hakları savunan bir sivil toplum kuruluşu olan Netblocks, aralarında binlerce gönüllü Sudanlının verdiği bilgilerin de bulunduğu ellerindeki verilerin, internete yönelik büyük çapta bir sansür sisteminin kanıtı olduğu açıklamasında bulundu. Reuters’e konuşan  Zain Group İcra Direktörü Bedr el-Harafi, bazı sitelerin engellenmesinin şirketin yetki alanının ötesinde teknik birtakım nedenlerle olabileceğini söyledi. ABD merkezli Freedom Housedan Mai Truong şunları söyledi: “Sudanda uzun bir süredir basın ve yayına yönelik uygulanan sistematik bir sansür var. Ancak son yıllarda hızlı büyümesine rağmen elektronik medyaya dokunulmadı. Yetkililer yeni yeni diğer baskıcı hükümetleri izlemeye yeni başladılar.”

مشاركة :