Reform Partisi’nden Federal Milletvekili Gutierre Calomny’nin Adalet Bakanı Koen Geens’in cevaplaması istemiyle soru önergesi sunmasına cevaben Federal Savcılık Ofisi tarafından yayınlanan resmi rakamlara göre, Belçika son dört yılda terör suçları nedeniyle en az 369 mahkumiyet kararı verdi. Verilere göre Şubat’tan Aralık 2015’e 129, 2016’da 122, 2017’de 56, 2018’de 62 mahkumiyet kararı verildi. Geçtiğimiz aydan sonra ise rakamlar tam olarak açıklanmadı. Geçtiğimiz yıl, Belçika, ülkede radikalizm ve terörden suçlu bulunanlara yönelik yasa ve kanunların çıkarılmasının ardından radikallik ve terörle ilgili olaylara karışan kişilerin ikamet ve vatandaşlık belgelerinin alınmasına karar verdi. Söz konusu suçlulardan en dikkat çeken kişi Belçika’daki “Şeriat Cemaati” nin lideri Fas asıllı Fuad Belkasım’dı. Gençleri savaşmak için Suriye’ye göndermekten suçlu bulunan Belkasım, duruşma oturumları sırasında kendisine yapılan tüm suçlamaları reddetmiş ve Belçika topraklarında büyüdüğü için kendi ülkesine dönmek istemediğini söylemişti. Belçika makamları ayrıca, “kara dul” olarak bilinen ve daha önce Belçika vatandaşlığının geri çekilmesine karar verilen Fas kökenli Melika el-Arud’un sığınma başvurusunu da reddetmişti. Bu yasalar, yetkililere, söz konusu şahısları sınır dışı etme hakkı verdi. Yetkililer tarafından, ister nefret veya radikallik söylemi yoluyla ister terör eylemlerine karışma yoluyla olsun güvenlik ve topluma yönelik bir tehdit oluşturduğu düşünülen bazı kişiler hakkında sınır dışı etme kararı verildi. Söz konusu kararlar, özellikle de, Mart 2016’da Belçika’da meydana gelen, başkent Brüksel’deki bir havalimanı ve demiryolu istasyonunu hedef alan ve 32 kişinin ölmesine ve 300 kişinin yaralanmasına neden olan terör saldırısının ardından verildi. Belçikalı Müslüman vaiz Jean-Louis Denis, savaş operasyonlarına katılmak için çatışma bölgelerine gitmek isteyen kişileri organize etmesi nedeniyle aldığı beş yıllık hapis cezasından sonra geçtiğimiz Aralık ayında serbest bırakıldı. Denis, 2013 yılında tutuklanmasının ardından 10 yıllık hapis cezasına çarptırılmıştı. Ancak Temyiz Mahkemesi, 2016 yılında cezayı 5 yıla indirmeye karar vermiş ve Dennis’in gençlerin savaşmak için çatışma bölgelerine gönderilmesine yönelik bir şebekenin lideri olduğunu kanıtlamak için yeterli delil bulunmadığını ve onun sadece bu şebekenin üyelerinden biri olduğunu söylemişti. Denis, ülkenin merkezindeki Iter Hapishanesinin radikal mahkumlar bölümüne yerleştirilmiş ve radikalliğin bırakılması ve radikallerin rehabilite edilmesine yönelik bir programa tabi tutulmuştu. Yıllar önce İslam’a giren ve vaizlik yapmaya karar veren Denis, Brüksel’deki medya tarafından radikal bir söylem benimseyen Müslüman bir vaiz olarak nitelendirilmişti. Belçika makamları, geçen yıl radikalizm veya terör bağlantısı nedeniyle 76 kişi hakkında hapis hükmü verirken geçen yıl sonundan önce hapis cezası biten toplam 28 kişi ise serbest bırakılmıştı. Devlet Güvenlik Servisi tarafından hazırlanan bir rapora göre, günlük yayın yapan “Standart” gazetesi, 2018 yılında bazılarının “yabancı savaşçılar” olarak nitelendirdiği 12 kişinin daha serbest bırakıldığını bildirdi. 10 adi suçlu vardı, ancak hapishanelerdeki radikal düşüncelerden etkilendiler. Belçikalı Müslüman Jean-Louis Denis de dahil olmak üzere geriye kalan altı kişi ise nefret söylemini yaymakla suçlandı ve terörle ilgili davalardan mahkum edildi. Kaynaklar, serbest bırakılanların sıkı bir şekilde denetlenmesinin hedeflendiğine ve bu kimselerin cezaevinde radikal düşüncelerden etkilenmiş olabileceğine dikkat çekti. Polis, iç istihbarat, devlet güvenliği ve terör riski analiz merkezi de dahil olmak üzere 14 şubesi bulunan ve radikal ideolojiden etkilenen ve hapishanelerden serbest bırakılan şahısların takibi hakkında aylık olarak toplantı yapan Belçika Yurtiçi Çalışma Ekibi’nin kurulduğunu belirtti. Bu bağlamda, parlamento üyeleri radikallerin serbest bırakılmasıyla ilgili bazı kısıtlamaların koyulması ve bunların 15 yıla kadar izlenmesini talep etti. Parlamento üyeleri, serbest bırakılan radikallere bazı kısıtlamalar getirilmesini ve bazılarının ceza süresinin dolmasına rağmen zaman zaman emniyete gelmesinin şart koşulmasını talep etti. Bu, daha önce “Sosyalist Parti” den Falford Belediye Başkanı olan ve “Bu durum, radikallik ve terör dışındaki diğer davalar için de geçerli, neden radikal düşünceyle ilgisi olduğundan şüphelenilenlere uygulanmasın? Hareketlerini izlemek için ayaklarının etrafına elektronik bilezikler yerleştirilebilir” diyen Hans Ponte’nin çağrısını yaptığını bir talep.
مشاركة :