ABD Başkanı Donald Trump ile ABD sol medyası arasında gözler önünde yaşanan kavgada yeni bir bölüm başladı. Bu kez sahnede bir kitap var. Kitabın yazarı, Amerikan medyasındaki liberal kanadın gazetelerdeki en büyük kalesi olan The New York Times’ın (NYT) önde gelen gazetecilerinden biri. NYT’nin eski genel yayın yönetmeni Jill Abramson, kitabını ilgi çekici “Merchants of Truth" (Gerçeğin Tüccarları) başlığı ile piyasaya sürmeye hazırlanıyor. Bu, Fox News gibi medya kuruluşları tarafından yayınlanan çarpıcı paragraflardan ortaya çıkan bir kitap. Abramson kaleme aldığı satırlarda şu ifadelere yer verdi: “Dean Baquet’in (NYT genel yayın yönetmeni) açıkça, NYT’nin muhalif kanat rolü oynamasını istemediğini söylemesine rağmen başında bulunduğu gazetede yer alan haberlerin Trump karşıtı bir pozisyonda olduğu açık. Bazı haber başlıkları tamamen kişisel görüşler içeriyor. Elbette bu basın alanında mesleki ahlak kuralının ihlalidir. Düşünce ile haber arasında derin bir ‘ayrım’ vardır.” Öte yandan Başkan Trump fırsatı kaçırmadı. NYT eski yayın yönetmeni Jill Abramson’a övgüde bulunan Trump, “Gazetenin aleyhimdeki önyargısı açıkça ortaya kondu. Bayan Abramson, NYT’nin neredeyse yayınlarının tamamının kötülük ve sahtekârlık olduğunu söylerken yüzde 100 haklıydı. Fabrikasyon haber, halk düşmanı ve muhalefet partisi gibi terimler bu yüzden ortaya çıktı” ifadelerini kullandı. Jill Abramson da Twitter’dan Trump’ın mesajına karşılık verdi. Gazeteyi her zaman övdüğünü söyleyen Abramson, kendisini kızdıranın Trump ve politikaları değil, mesleki etiğin ihlal edilmesi olduğunu, Trump çizgisiyle çelişen profesyonel bir gazetede yer aldığını, ancak burada kişisel çıkarlar veya ‘ticaret’ savaşları için olmadığını söyledi. Abramson, “Bunun anlamı yalnızca budur!” ifadelerini ekledi. Bu olay, ABD medyasında yaşanan ikinci skandal. Daha önce de özetle rahmetli Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın Suudi Arabistan karşıtı makalelerini yayınlayan Washington Post skandalı yaşanmıştı. İkincisi ise ABD’de Katarlı bir baskı kurumuna başkanlık yapan Amerikalı bir hanımefendinin yardımları ve yönlendirmesiyle ortaya çıktı. Ayrıca bu skandal, ABD’de faaliyet gösteren, terörizmi destekleme ve örtme suçlamasıyla karşı karşıya olan Katar medyasının kontrol altına alınmasına yönelik ABD Kongresi’nde yeni bir yasa tasarısı görüşmelerinin yapıldığı bir dönemde ortaya çıktı. Bazı işler birbirine karışıyor. Trump ile sol cephe, Suudi Arabistan ile Katar ve Katar’ın en büyük müttefiki Türkiye arasında çok büyük bir siyasi çatışma var. Bu çatışmanın çarkları arasında mesleki ahlakın yanı sıra değerler ve standartlar öğütülüyor. Ortaya çıkan gerçek resimde ise; NYT ve Washington Post gibi köklü bir kariyer geçmişine sahip küresel platformların, profesyonellik kimliğini bir yana bırakıp, yalnızca siyasi ‘tepkiden’ ibaret olduklarının anlaşılmasıdır.