Nijerya ordusu, Boko Haram gruplarından biri olan ve DEAŞ’ın “Batı Afrika Vilayeti” olarak isimlendirdiği örgütle mücadelede güçlük çekiyor. Örgütün, ülkenin kuzeydoğusundaki orduya yönelik saldırıları endişe verici bir hızla arttığı ifade edilirken, Nijerya birliklerinin Batı Afrika Vilayeti örgütüne karşı verdiği mücadelede oldukça zorluk çektiği belirtildi. Uzmanlar, buna sebep olan önemli faktörler olduğunu söylüyorlar. DEAŞ örgütünün yabancı savaşçıları, diğer Afrika ülkelerinden yapılan silah kaçakçılığının yanı sıra askeri üslere karşı düzenledikleri eylemler ve saldırılar sırasında silah temin ederek etkili bir cephane toplamayı başardılar. Radikallerin gücünün boyutu, geçtiğimiz ay sonlarına doğru, Baga şehrini kısa bir süre içinde kontrol altına almayı başarmalarıyla ortaya çıktı. Radikaller, Afrika’da sahaya geri dönüp dönmedikleri ile ilgili sorular ortasında Nijerya, Nijer, Çad ve Kamerun askeri birliklerinin de dâhil olduğu çokuluslu kuvvetlerden yaklaşık 500 askere karşı birkaç saat içinde büyük bir zafer kazandılar. Birçok saldırıda da olduğu gibi radikaller, Çad Gölüne bakan stratejik bir askeri üsse yaptıkları saldırıda askerlerin kaçışından faydalanarak silah, mühimmat ve araçları ele geçirdiler.‘Boko Haram askerlerden daha donanımlı’ Fransız haber ajansı (AFP) Sanda Kime adlı Çad Gölü bölgesindeki hükümet yanlısı bir silahlı grup üyesinin açıklamalarını aktardı. Kime, “Gerçek şu ki, Boko Haram askerlerden daha donanımlı. Bu da onların tekrar tekrar saldırmalarını sağlarken askerleri askeri üslerden kaçırmaya itiyor” ifadelerini kullandı. Nijerya’nın başkenti Abuja’daki Roman Güvenlik Araştırmaları Enstitüsü’nde siyaset uzmanı olan Amaechi Nwokolo, “Askeri kuvvetlerimizde silah ve mühimmat sıkıntısı var. Bu gerçek bir problem” ifadelerini kullandı. Nwokolo, askerlerin makineli tüfekleriyle uyumsuz mermi almasına neden olan kaosa ve kötü teçhizata yönelik eleştirileri nedeniyle ordu saflarından yükselen seslere dikkati çekti. Berlin merkezli güvenlik danışmanlık şirketi MOSECON’ın terörle mücadele uzmanı Yan St Pierre’ye göre Sahra Altı Afrika bölgesindeki silah kaçakçılığının artması, DEAŞ’ın Batı Afrika Vilayeti örgütlenmesini ve “daha kullanışlı” bir teçhizat elde etmesine olanak sağladı.Askerlerin morali bozuk Nijeryanın güvenlik durumundaki kötüleşme son yıllarda hız kazanırken ordu ülkenin farklı bölgelerinde çeşitli cephelerde görev yapıyor. Uzman Nwokolo, “Askerlerin morali bozuk. Kırılmalar başladı” dedi. Ağustos ayında ordu, yüzlerce askerle Nijeryanın kuzeydoğusunda bulunan Borno eyaletinin Maiduguri şehrindeki havaalanının pistine baskın düzenledi. Ancak dört yıldır ailelerini görmek için dahi izin alamayan askerler, girdikleri mücadelede başarıya ulaşamamaları nedeniyle büyük hayal kırıklığını ifade etmek için havaya ateş açtılar. Ordu, 2015 yılının sonlarında cihatçılara karşı önemli bir askeri ilerleme kaydettikten ve onları kontrol ettikleri alanlardan kovmayı başardıktan sonra, radikaller geri döndü ve daha karmaşık gerilla taktikleri kullanmaya başladılar. Kimliğinin açıklanmasını istemeyen Nijeryalı bir güvenlik kaynağı askerlerin tükendiğini ve bazen Boko Haram üyeleriyle kısa bir çatışmanın ardından veya hiç çatışmadan geri çekildiklerini söyledi. Nijerya Hava Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Sadık Ebubekir, yeni yıl münasebetiyle yaptığı konuşmada, DEAŞ’da tecrübe kazanan yabancı unsurların cihatçıların saflarına katıldığını açıkladı. Korgeneral Ebubekir, “Boko Harama karşı savaşta, yeni taktiklerin ortaya çıkmasına ve Suriyeden kovulan DEAŞ unsurlarının savaş uzmanı, yüksek beceri ve teknoloji ile donanmış bir halde ülkeye geldiklerine tanık olduk” dedi. Yabancı savaşçıların, Boko Haram saflarına katılımları yeni değil. Çok sayıda görgü tanığı ve uzmana göre aylar önce başlayan bu durum, ancak son dönemde gün yüzüne çıkmaya başladı. Uzman Yan St Pierre’ye göre DEAŞ’ın Suriye ve Iraktaki yenilgileri örgütün Sahel ve Sahra bölgelerinde yayılmasına ve Afrikadaki üyelerinin eylemlerini iyileştirmeye “büyük ölçüde” katkıda bulundu. Örgüt üyelerinin Nijerya, Nijer ve Çad gibi komşu ülkelerde altı ay boyunca yoğun bir üye toplama kampanyası yürüttüğüne dikkati çeken St Pierre, radikalizm yanlısı grubun liderinin hükümete alternatif bir konumda olduğunu ve kendilerini takip edenler için “güvenilir ve meşru” olarak kabul gördüklerini belirtti.17 asker öldürüldü Öte yandan yılbaşı gecesi, örgüt üyeleri Nijeryanın kuzeybatısındaki Yobe eyaletinin Kukareta şehrinde askeri bir üsse saldırdı. Saldırıda 17 asker öldü. Bölgedeki bir kaynak yaptığı açıklamada, örgüt üyelerinin dış görünüşleri ve lehçeleri nedeniyle muhtemelen Çadlı olabileceğini söyledi. Ebubekir Şekau liderliğindeki Boko Haram, intihar saldırıları ve büyük çaplı saldırılar gerçekleştiriyor. Ancak örgüt şuan başka bir liderin dönemine ait farklı taktikler izliyor. 2016 yılının ortalarında Boko Haram, ideolojik anlaşmazlıkların ardından Şekau grubu ve DEAŞ’ın kurduğu Batı Afrika Vilayeti olmak üzere ikiye ayrıldı. Şekau, DEAŞ lideri Ebu Bekir el-Bağdadi’ye biat etti. Fakat DEAŞ, sivil ayrımı yapmaksızın şiddet kullanan Şekau grubunu reddederek,  yalnızca askeri ve hükümet noktalarını hedef alma sözü veren Batı Afrika Vilayeti grubuna resmen destek verdi. Yerel halktan daha fazla destek almak isteyen DEAŞ, 2016 yılında yerel bir lider olan Ebu Musab el-Barnaviyi örgütün başına atadı. Uzman St Pierreye göre DEAŞ üyeleri baskı sembolü olarak gördükleri askeri ve hükümet noktalarına odaklandılar. Sonuç olarak, siviller sık sık askeri müdahaleye maruz kalan bölgeleri terk ederek sığındıkları kamplarda mahsur kaldı. Ancak terör örgütlerinin kontrolü altındaki bazı bölgelerde yaşam normale geri döndü. Cihatçıların “ordunun piyasaların kapanmasını emrettiği ve tedarik hatlarını kestiği” bölgelerde “avcılık ve tarım ticaretini yeniden başlattığını” vurgulayan St Pierre, yerel halkın desteğini alma stratejisinin, Nijerya ordusunun zayıflığını kullanan Şekau’nun stratejisinden çok daha tehlikeli olduğunun altını çizdi.