Lübnan-İsrail sınırındaki “Hizbullah tünelleri” meselesi, ABD Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı David Hale’in Lübnanlı yetkililerle görüşmelerine konu oldu. Hale, konuya ilişkin olarak “tünel kazan veya istikrarı tehdit ederek yüzlerce füze cephanesi kuran bir milis hareketinin kabul edilemez olduğunu” söyledi. David Hale, Washington’un bölgede İran ve Lübnan’da Hizbullah tehdidi ile karşı karşıya olduğunu belirti. Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn ise Lübnan-İsrail sınır hattındaki tartışmalı bölgeye dikkat çekerek, “Güneydeki sınırları belirleme sürecinde gecikme yaşandı, ancak yeniden başlamasını umuyoruz” ifadelerini kullandı. Temsilciler Meclisi Başkanı Nebih Berri de İsrail’in saldırılarında ve 1701 sayılı kararını ihlalinde duraklama yaşandığını belirtti. Hale’in Lübnanlı yetkililer ile görüşmeleri ise bölgede İran ve Lübnan’da Hizbullah ise karşı karşıya kalan ABD’nin yeni dış politikası kapsamında gelişti. David Hale’in Beyrut’taki görüşmelerine yakın kaynaklar tarafından Şarku’l Avsat’a yapılan açıklamaya göre, görüşmeler Lübnan-İsrail sınırındaki tünellerin yanı sıra bölgesel meseleler ve ABD’nin İran’a yaptırımları etkinleştirme stratejisi üzerinde yoğunlaştı. Kaynaklar, Hizbullah ve İran’ı kapsayan yeni yaptırım paketine değinirken, Hale’in önceki yaptırımların etkinleştirileceğine değindiğini ve yeni yaptırımlardan söz etmediğini vurguladı. Ortaklarla bağlılık ABD Siyasi İşler Sekreteri David Hale, Başbakan Saad Hariri ile görüşmesi sonrasında, ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’un ‘ABD’nin bölgedeki stratejisini’, ‘Lübnan devleti ve halkı ile ilişkilerin önemini, Lübnan’ın uluslararası yükümlülüklerini yerine getirmesi için gerekli koşulların oluşturulması’ hususlarını görüşmek üzere Lübnan’a ziyarette bulunmak istediğini belirtti. Pompeo’nun Kahire’deki ifadelerine işaret eden Hale, “Lübnan da dahil olmak üzere istikrarlı ve müreffeh bir Orta Doğu elde etmek için müttefiklerimizle ve ortaklarımızla birlikte çalışmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. David Hale, “Hepiniz, DEAŞ’ı yenmek için Lübnan’ı da içeren bir ittifak dahilinde başarı kazandığımızı gördünüz. DEAŞ kontrolündeki alanların serbest bırakılması görevlerinin tamamlanmasıyla ABD kuvvetlerinin Suriye’den geri çekilmesi için çalışacağız. Ancak Suriye’deki genel hedeflerimize bağlı kalacağımız gibi, DEAŞ’ın tamamen yenilgisini sağlamak için de ortaklarımızla çalışmaya kararlıyız” dedi. ABD’li yetkili, “Bakan Pompeo’nun Kahire’de ifade ettiği gibi diplomasi ve ortaklarımızla işbirliği aracılığıyla tüm İran askeri varlığını da Suriye’den kovacağız. Orada barış ve istikrarın sağlanması için Birleşmiş Milletler (BM) önderliğindeki siyasi süreçte çalışacağız” şeklinde konuştu. David Hale, Mike Pompeo’nun İran yaklaşımına da değinirken, “İran rejiminin gündemi üzerine müttefiklerimizle ortak bir anlayışı, İran’ın bölgeye yönelik arzu ve kötü niyetli faaliyetlerini engellemeyi destekliyoruz. Bu durum aynı zamanda sadece Lübnan halkı ve devleti için varoluşsal kararlar (yaşam ve ölüm) alması gereken Lübnan’ı da kapsıyor” dedi. ABD’nin ordu ve güvenlik güçleri de dahil, Lübnan halkı ve meşru kuruluşlarıyla çalışmaya bağlı olduğunu belirten Hale, Lübnan ordusunun ve güvenlik güçlerinin Lübnan sınırlarını güvence altına alma, Lübnan devletinin egemenliğini ve Lübnan’ın iç güvenliğini sağlama çabalarına destek verdiğini vurguladı. ABD’li yetkili, “Hizbullah gibi vekil terör örgütlerinin finansman ve faaliyetleri de dahil olmak üzere İran’ın bölgenin genelindeki tehlikeli faaliyetleriyle mücadele çabalarımızda ilerleme kaydediyoruz. Lübnan’ın kendini savunma hakkı, yalnızca Lübnan devleti için bir hak. Devletin kontrolü dışında olan bir milis varlığı kabul edilemez. Mavi Hat boyunca İsrail’e doğru saldırı tünelleri kazılıyor. Bölgedeki istikrarı tehdit eden 100 binden fazla füzeden oluşan bir cephanelik oluşturuluyor” dedi. Önemsediğimiz hükümet çeşidi Uluslararası toplumun, Lübnan hükümetinin durumunu yakından takip ettiğini söyleyen ABD’li yetkili, sözlerinin devamında ise, “Hükümet seçimi yalnızca Lübnan’a ait. Ancak seçilen hükümet çeşidi, Lübnan’ın seçim kudreti olmadığı sürece hepimizi ilgilendiriyor. Lübnan’ın istikrarlı ve müferreh olmasına önem veriyoruz. Ekonomide yaşanan engeller ağırlaşırken ve ülkeyi riske atarken, belirleyici bazı reform hareketlilikleri var” ifadelerini kullandı. Hale, ülkesinin bu zor zamanlarda Lübnan liderliğinin ülkeyi yönetebileceğine dair güven içerisinde olduğunu, yeni hükümeti kurmakla yetkili heyeti, ülkenin daha fazla zarar görmemesi ve uluslararası güvenin devam etmesi için başta ekonomi olmak üzere mümkün olduğunca ileriye gitmesi hususunda desteklediğini belirtti. Diğer taraftan Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn ABD Siyasi İşler Sekreteri David Hale ve ABD’nin Beyrut Büyükelçisi Elizabeth Richard’ı Baabda Sarayı’nda kabul etti. Hale, görüşme sırasında Avn’a “ABD’nin Lübnan’a olan güçlü desteğini, güvenli, istikrarlı ve müferreh bir Lübnan’a bağlılığını” dile getirdi. Lübnan’ın huzuru için Ortadoğu’daki barış sürecinin önemini belirten Avn ise, Washington yönetimi kapsamlı adil barış sürecine destek verdiği müddetçe Lübnan’ın rahatladığını ve güney sınırında sükunetin hakim olduğunu belirtti. Mişel Avn, “Güneydeki sınırları belirleme sürecince gecikme oldu, ancak yeniden başlamasını umuyoruz” diyerek, ülkedeki istikrar ve güvenliğin korunması amacıyla ABD’nin Lübnan ordusuna verdiği desteklerden dolayı da teşekkürlerini iletti. Kaynaklar tarafından Şarku’l Avsat’a aktarılana göre, ABD’li yetkili Mişel Avn ile Lübnan’ın Polonya’daki Varşova Konferansı katılımı hususunda görüşme gerçekleştirmedi. Öte yandan Hale, Richard ve beraberlerindeki heyet, 14 Ocak’ta Temsilciler Meclisi Başkanı Nebih Berri ile de Ayn el-Tinada bir araya geldi. İkili, görüşme sırasında Lübnan ve bölgedeki genel durum konusunu ele aldı. Bu çerçevede Berri, İsrail’in BM Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 1701 sayılı kararına ve UNIFIL kuvvetlerine günlük ihlallerini durdurduğunu söyledi. Temsilciler Meclisi Başkanı ayrıca, Suriye’deki siyasi çözüme değinerek, Lübnan- Suriye ilişkilerini her yönüyle eski seyrine döndürme gerekliliğini yineledi. ABD Siyasi İşler Sekreterliğinden yayınlanan bir bildiriye göre David Hale ise, Nebih Berri ile görüşmesi sırasında “ABD’nin Lübnan devletine ve güvenlik birimlerine güçlü desteğini” dile getirdi. Diğer taraftan David Hale’in, Cumhurbaşkanı Avn’ın ardından Dışişleri Bakanı Cibran Basil ile de Orta Doğu konusunda kapsamlı bir görüşme yaptığı belirtildi. Görüşmede Lübnan’ın, Suriye’nin yeniden imarını önemsediğine dikkat çekilirken, Lübnan-İsrail sınırı konusunun da ele alındığı ifade edildi. Hale, Lübnan Maliye Bakanı Ali Hasan Halil ile de bir araya gelirken, görüşme sırasında ABD’nin Lübnan’ın mali istikrarını takdir ettiğini ve durumun, Lübnan’ın uluslararası bankacılık standartlarına ulaştığı anlamına geldiğini söyledi. Aynı şekilde ABD’li yetkili, geçtiğimiz pazar günü de UNIFIL kuvvetleri komutanı Binbaşı Stefano Del Col ile görüştü. İkili, görüşme sırasında özellikle de Hizbullah’ın sınır boyunca tünel kazdığının ortaya çıkmasının ardından UNIFIL’ın oynadığı rol ve Mavi Hat boyunca barış ve güveliği sağlama meselelerini ele aldı.
مشاركة :