ABD ve müttefikleri, Rusyanın bütün çabalarına rağmen Venezuelayı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) gündemine getirmeyi başardı. Toplantıya katılan ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Nicolas Maduro’yu eski devlet başkanı olarak nitelendirerek dünyadaki bütün ülkelere muhalif lider Juan Guaidoyu tanımaları ve demokratik geçiş sürecine destek vermeleri çağrısında bulundu. Buna karşılık olarak Rusyanın Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Vassily Nebenzia ise Washington’u Güney Amerika’da “seçilmiş hükümete karşı darbe yapmak” ile suçladı. Güvenlik Konseyi oturumu, Venezueladaki kötüleşen siyasi, ekonomik ve insani krizle nasıl başa çıkılacağı konusunda üyeler arasında yaşanan keskin bölünmelere sahne oldu. Toplantının başında, ülkedeki iç durumun uluslararası barışı ve güvenliği tehdit etmediği değerlendirmesinde bulunan Rus temsilcinin, toplantının “Venezueladaki Durum” başlığı altında yapılması önerisine itirazı üzerine anlaşmazlıklar yaşandı. Asıl tehdidin ABD’nin bariz düşmanlığı olduğunu dile getiren temsilci, Washington’ı Maduro rejimine karşı “darbe yapmak” ile suçlayarak toplantının “dış müdahale nedeniyle güvenlik ve barış tehdidi” başlığı altında yapılmasını istedi.ABDden Guaido vurgusu Venezuela halkının karşı karşıya kaldığı büyük ıstıraba işaret eden ABD Dışişleri Bakanı Pompeo ise söz konusu talebe itiraz ederek Maduro’nun ülkeyi felakete sürüklediğini söyledi. Ayrıca bölge ülkeleri ve tüm dünyayı bekleyen tehditlere ilişkin uyarıda bulunan bakan, Juan Guaidonun Venezuela’yı refah ve barışa götürebilecek geçiş lideri olduğunu söyledi. Güvenlik Konseyi’nin dönem başkanlığını yürütmekte olan Dominik Cumhuriyeti’nin Dışişleri Bakanı Miguel Vargas, hiçbir devletin veto yetkisini kullanamayacağı bir oylama yapılmasını talep etti. ABD 15 oydan 9’unu elde ederken, Rusya, Çin, Güney Afrika ve Ekvator Ginesi ise söz konusu talebe itiraz etti. Endonezya ve Fildişi Sahili ise çekimser kaldı. Bunu takiben Siyasi İşlerden Sorumlu BM Genel Sekreter Yardımcısı ABDli diplomat Rosemary DiCarlo, Venezuelada uzayan siyasi krizin ciddi bir endişeye yol açtığını, halkın üzerinde ciddi bir etkiye sahip olduğunu, yüksek düzeyde siyasi kutuplaşma, artan insani yardım ihtiyacı ve ciddi insan hakları kaygıları ile karşı karşıya olunduğunu söyledi. “Gerginliğin yükselmesini önlemek için elimizdeki her şeyi yapmalıyız” diyen DiCarlo, ülke vatandaşlarının barış, refah ve tüm insan haklarından yararlanmalarını sağlayacak siyasi bir çözüm bulmaya çalışılması gerektiğini söyledi. Pompeo, Maduroyu Venezuela ekonomisinin çöküşünden sorumlu “yasadışı mafya devletinin” bir parçası olarak nitelendirerek, Venezuela krizinde tırmanan protestolar ile birlikte ülkedeki insani durum için bir an önce harekete geçilmesi gerektiğini belirtti. Bunun yanı sıra 10 Venezuelalıdan 9’unun yoksulluk içinde yaşadığını ve evlerinden kaçmak zorunda kalan 3 milyon insan bulunduğunu kaydeden Pompeo, Maduro’yu destekleyen Rusya, Çin, İran, Suriye ve Küba’yı kınadı. Hiçbir ülkenin Küba kadar Venezuela halkının yaşadığı kabusu devam ettirmek üzere bu kadar ısrarcı olmadığını söyleyen ve Havanayı Maduro’yu desteklemek için “güvenlik ve istihbarat çeteleri” göndermekle suçlayan Pompeo, Rusya ve Çin’i “yatırımlar kapsamında harcanan milyarlarca doları geri kazanmayı ümit ederek acınacak bir durumda olan Maduro’ya destek vermek” ile itham etti.Ya özgürlük güçleri ile birlikte olun ya da Maduro çetesi ile Pompeo, tüm ülkelerden, muhalif lider Juan Guaidoyu geçici başkan olarak tanıma konusunda ABD’yi izlemelerini talep ederek, “Venezuela halkı için daha iyi bir yaşam inşa etme arayışındayız. Özgürlük ve refah talep eden diğer ülkelerde olduğu gibi bu gururlu ülkede de yaşanan acı ve zulmü görmezden gelemeyiz. Artık her milletin bir tarafı seçme zamanı geldi. Daha fazla gecikme ve oyun yok. Ya özgürlük güçleri ile birlikte olun ya da Maduro çetesi ile” ifadelerini kullandı. Rusyanın BM Daimi Temsilcisi Vassily Nebenzia, Washington’u “istediği her şeyi yapabileceği bir arka bahçe” olarak gördüğü Latin Amerika’daki uzun emperyalizm kaydını yenilemekle suçladı. ABD’nin Venezuela’da “darbe yapmaya” çalıştığını dile getiren Nebenzia, Trump yönetiminin Maduro hükümetine karşı “askeri güç kullanmaya hazır” olup olmadığını merak ettiğini belirtti. ABD’nin Maduro rejimi ile Venezuela halkı arasındaki çatışmanın resmini çizdiği fakat bu resmin gerçeği yansıtmadığı değerlendirmesinde bulunan Nebenzia, Maduro’nun Venezuela halkı arasında geniş bir desteğe sahip olduğunu belirterek “Venezuela toplumunu kan banyosunun eşiğine itenlere şiddetle karşı çıkıyoruz” ifadesini kullandı. İngiltere Dışişleri Bakanlığı Avrupa ve ABDden Sorumlu Devlet Bakanı Alan Duncan, Venezuela’nın bir çöküş halinde olduğunu dile getirerek, “Halk, bir adam ve takipçilerinden dolayı sefalet çekiyor. Başkan Maduro. Dünya şu anda onu Venezuela’nın gayrı meşru başkanı olarak görüyor” ifadelerini kullandı. Güvenlik Konseyi oturumu, bir yandan Guaidoyu destekleyen ülkelerin temsilcileri ile diğer yandan Maduro’yu destekleyen ülkelerin temsilcileri arasında yaşanan tartışmalara sahne oldu. Rusya, ABD’nin çabalarına rağmen Güvenlik Konseyi’nden Guaidoya tam destek sağlayacak bir beyanname çıkarılmasını önlemeyi başardı.