​Bir haftada DEAŞ zaferi!

  • 2/8/2019
  • 00:00
  • 3
  • 0
  • 0
news-picture

ABD Başkanı Donald Trump, geçtiğimiz Çarşamba günü düzenlenen Irak ve Suriye’de DEAŞ’la Mücadele Uluslararası Koalisyonu’nu oluşturan 74 ülkenin ve 5 uluslararası örgütün heyetlerinin toplantısında, bir hafta içerisinde DEAŞ’a yönelik tam bir zafer kazandıklarını açıklayabileceklerini dile getirdi. Trump bize, ABD öncülüğündeki koalisyonun, örgüt topraklarının yüzde 100’ünü artık kontrol altında tuttuğu haberini verdi. Öyleyse DEAŞ’tan geriye ne kaldı? Trump, konuşmasında bu soruya “Kalıntılar. Geriye sadece DEAŞ’ın kalıntıları kaldı” şeklinde cevap veriyor. DEAŞ’ın kalıntılarının tehlikeli olduğunu kabul etmesine rağmen Trump, geçen Aralık ayında sürpriz bir kararla ABD birliklerini Suriye’den çekeceğini açıkladı. Her halükarda bu birliklerin sayısı çok büyük değil. İşte Trump, generallerden askeri savaşın bittiğine dair net bir tasavvur belirlemelerini istiyor. Trump, sonsuz savaşlara karşı. ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, aynı toplantıda “Savaşın doğası değişiyor. İnce bir yaklaşım benimsemeliyiz” diye konuştu. ABD savaşı henüz bitmedi. Sadece değişime ve dönüşüme uğradı. Başkan Trump’ın ve Dışişleri Bakanı Pompeo’nun açıklamaları böyle. Ancak daha zor ve daha karmaşık bir soru var: DEAŞ’e yönelik zaferin tanımı nedir? Pompeo’nun dediği gibi askeri ve güvenlik bakımından DEAŞ’a yönelik zaferi kesin olarak tanımlamak halen zor. Mesela Libya’ya ve Yemen’e baktığınızda, DEAŞ’ın nasıl ortaya çıktığını göreceksiniz. Suriye ve Irak’ta da durum aynı. Birleşmiş Milletler’e bağlı uzmanların bu hafta Güvenlik Konseyi’ne teslim ettiği rapor bunu söylüyor. Raporda aralarında 3 bin yabancı savaşçının da bulunduğu Suriye ve Irak’taki 14-18 bin savaşçıyla DEAŞ’ın direnmekte kararlı olduğu ve karşıt saldırılar yapabileceği belirtildi. Gerçek ve büyük savaşın fikir ve eğitim savaşı olduğundan bahsetmeyeceğim. Zira bu, rakamsal belirli sonuçlara ilgi duyan dünya siyasetçilerinin çoğunun zihinlerinin ve becerilerinin ötesinde yer alan acı verici bir konuşma. Hem DEAŞ bakterisini hem de benzerlerini sadece Irak ve Suriye’de çoğalmaya teşvik eden siyasi atmosferden bahsediyorum. DEAŞ ve el-Kaide bakterisini harekete geçirenlerin çoğu benzerdir: Humeyni bakterisi. Bunlar birbirine bağlıdır. Nezle ve semptomları gibi! Suriye’de DEAŞ’a yönelik zafer davullarına vurulurken bir yandan da şu haberi okuyoruz, “İran’dan bir heyet, el-Meyadin şehrini ziyaret etti. Şehirde ve kırsal kesimde bulunan gençleri kendi bölgelerine geri dönüp İran birliklerinin ve milislerinin saflarına katılmaya teşvik etti.” Yine Ulaştırma ve Şehircilik Bakanı Muhammed İslami’nin İran’ın batısında yer alan Kirmanşah’la Suriye’nin doğusunda bulunan Humeyl şehrini birbirine bağlayan otobanın açılışını yaptığını okuyoruz. Terör örgütlerine yönelik zafer, aile bireylerinin hepsini de kapsamalıdır: Sünni ve Şii DEAŞ. Zira her birinin varlığı birbirine bağlı.

مشاركة :