​Haşdi Şabi’den adını kullanan sahte gruplara karşı operasyon

  • 2/13/2019
  • 00:00
  • 3
  • 0
  • 0
news-picture

Haşdi Şabi, bu günlerde kendisine ait olduğunu iddia eden onlarca sahte karargahı kapatmak için sert bir kampanya yürütüyor. Söz konusu kampanya, geçen hafta Haşdi Şabi üyesi Şeyh Evs el-Hafaci’nin aynı suçtan tutuklandığının duyurulmasından bu yana devam ediyor. Haşdi Şabi liderleri, Haşdi Şabi adını kullanan ve kapatma listesine alınan 100 sahte karargah olduğunu söylüyor. Haşdi Şabi üyesi olduğunu iddia eden gruplara ait sahte karargahların yayılması olgusu son yıllarda Bağdat’ta ve çoğu ilde arttı. Haşdi Şabi’nin kamuoyu eleştirilerine maruz kalmasına neden olan bu durum, son zamanlarda Haşdi Şabi’yi DEAŞ’a karşı savaş sona erdiğinde ve Aralık 2017’nin başında zafer ilan edildiğinde bile açık kalmaya devam eden bu karargahların kapatılması için harekete geçmeye sevk etti. Haşdi Şabi Emniyet Müdürlüğü, dün, Bağdat’ın batısındaki el-Mansur bölgesinde üç sahte karargahın kapatıldığını açıkladı. Müdürlük yaptığı açıklamada, kapatılan karargahlardan birinin el-Abdal hareketinin adını, içinde bir arma makinası, bir hafif silah, sahte belgeler, bir dron ve sahte izinlerin bulunduğu bir diğerinin Velaiyyun hareketinin adını ve içinde armaların ve belgelerin bulunduğu Talia ofisinin ise Haşdi Şabi’nin adını kullandığını belirtti. Öte yandan, Saraya el-Horasani, Haşdi Şabi güvenliğinin el-Mansur bölgesindeki Talia ofisini kapatmasına cevap verdi. Saraya el-Horasani Genel Sekreteri Ali el-Yasiri, kapatılan karargahın Saraya’nın siyasi kanadı olan Talia Partisi’ne ait olduğunu ve askeri değil tamamen politik olduğunu söyledi. Müdürlük, önceki gün, biri Karrada bölgesindeki el-Wathiq Meydanı’nda yer alan ve “Devlet Destek Bloğu” adını taşıyan, diğeri ise Dora bölgesinde yer alan ve “Elit Savaş Taburları” adını taşıyan iki sahte karargahı kapatmıştı. Haşdi Şabi liderlerinden Muin Kazımi, dün yaptığı basın açıklamasında, Bağdat ve diğer illerde hala, Haşdi Şabi’ye ait olduğunu iddia eden yaklaşık 100 sahte karargah olduğunu ve bunların tamamının kapatılmasına yönelik operasyonların devam ettiğini bildirdi. Son dönemde bu karargahların bir kısmının kapatılmasına yönelik operasyonun, Başbakan Adil Abdulmehdi’nin talimatıyla emniyet güçleri ve Haşdi Şabi güvenliği arasında ortaklaşa yürütüldüğünü belirtti. Fakat Bedr Örgütü ve Haşdi Şabi üyesi Kerim Nuri, Haşdi Şabi’ye bağlı olduğunu iddia eden sahte karargahların kapatılmasına yönelik operasyonların Başbakan’ın talimat veya onayına gerek duymadığını, çünkü Haşdi Şabi’nin bu yöndeki yasasının açık olduğunu düşünüyor. Şarku’l-Avsat’a konuşan Nuri, “Kapatma aşaması biraz gecikmiş olabilir, ancak bu gerekli ve önemlidir, çünkü sokaklarda ve mahallelerde bu sahte karargahların bulunması, vatandaşların kışkırtılması ve bazen de onlara şantaj yapılmasıyla ilgili birçok soruna neden oluyor” ifadelerini kullandı. Nuri, Şeyh Evs el-Hafaci’nin İran’ı eleştirmesi nedeniyle tutuklandığına ilişkin söylentileri reddetti ve şöyle dedi: “El-Hafaci ile ilgili sorun, Haşdi Şabi’nin adını kullanmak ve kayıt dışı sahte bir karargah açmak gibi iki ihlalde bulunmasıdır. Bu dosyalar kapatıldıktan sonra, Haşdi Şabi ile sorunu bitti. Ancak hakkındaki başka davalar nedeniyle halen Bağdat Operasyonları Komutanlığı tarafından gözaltında tutuluyor. Mevcut kapanma meselelerinin, el-Hafaci veya başkaları ile kişisel bir niteliği yok. Bu veya o tarafa karşı kapatma veya izinlerin uygulanmasını geciktirme süreci, Haşdi Şabi’nin adını kullananların hesaba çekilmesine ilişkin yasanın uygulanma sürecini durdurmaz.” Nuri, Haşdi Şabi’nin bir ay önce, işlediği yasal ihaller nedeniyle Mehdi’nin ordusundan ayrılan Tugay Komutanı Saad Savar’ı tutukladığını belirtti. Öte yandan, Selahaddin ilinden milletvekili Ali es-Saceri, dün, “Ali el-Sakeri” ye bağlı sahte Haşdi Şabi karargahının kapatılmasına ilişkin karışıklığın çözüldüğünü açıkladı. Es-Saceri yaptığı basın açıklamasında şunları söyledi: “Haşdi Şabi güvenliğinden bir güç, Ali el-Sakeri adlı bir şahsın yönettiği sahte bir Haşdi Şabi karargahını kapattı. Bu şahıs Dava Partisi’nin üyesi olduğunu iddia etti. Bazı medya organları, herhangi bir Haşdi Şabi veya Haşdi Aşairi gücü oluşturmayan benimle söz konusu kişinin adını karıştırdı.”

مشاركة :