Londra’daki Southwark Crown Mahkemesi’nde görülen ve Barclays Bank’ın 4 icra kurulu üyesinin yargılandığı davada, jüri heyetinin incelediği e-postalar ve telefon konuşmaları, 2008 yılında Katar’ın eski Başbakanı Hamad bin Casim ile imzalanan şüpheli anlaşmalara yönelik çok sayıda gizemi ortaya çıkardı. Hamad bin Casim, söz konusu anlaşmada 322 milyon sterlin rüşvet almıştı. Yapılan açıklamalar etrafındakileri milyarlarca sterlin ve euro dökerek elindeki “kanlı iplerle oynatan” eski Başbakan’ın söz konusu paraları Virgin Adaları’ndaki şirketlerinin kasalarında sakladığı yönünde.Ekselansın isteği Southwark Crown Mahkemesi jüri heyetinin önünde okunan ve Richard Booth’un aralarında Barclays’in avukatı Judith Shepherd’ın da yer aldığı bir dizi arkadaşına gönderdiği e-postalardan birinde Ahmed es-Seyyid ile gerçekleştirilen toplantının ayrıntılarına yer verildi. Seyyid, dönemin Katar Holding’in hukuki işler başkanıydı. Daha sonra şirketin başkanı ve ardından da devlet bakanı oldu.Booth’un e-postalarına göre Ahmed es- Seyyid kendisine şunları aktardı: “Ekselansları, bankaya yaptığı katkıların tamamen karartılmasını istiyor. Virgin Adaları’ndaki Challenger Bank şirketinin yatırımcı olmasını, anlaşmaların bankaya özel bir isimle imzalanmasını tercih ediyor.”Tam bir karartma talebi Ahmed es- Seyyid’in rolü her ne kadar devlete ait bir şirketin çalışanı olarak Şeyh Hamad bin Casim ve özel şirketi adına vekâleten müzakerelerde bulunmak olmasa da Seyyid kendini Şeyh Ekselansları tarafından verilen görevi tamamlamaya adadı. Booth, Ahmed es- Seyyid’e Barclays Bank’ın şirketin kimliğini açıklaması gerektiğini hatırlattığını, ‘Barclays’in ekselanslarının gözlerden uzak kalması için tam bir karartma yapmanın yolunu bulması gerektiği’ yanıtını aldığını ifade etti.Tahvil ve dolandırıcılık Jüri huzurunda okunan bir diğer e-postada da Booth, Ahmed es- Seyyid’in yatırımı kimin yaptığına dair ‘delil’ bulunmadığına dair açıklamasından ‘mutluluk’ duyacağını söylediği belirtildi.Aşağılayıcı muamele Bloomberg’in haberine göre jüri heyetine sanıklar Roger Jenkins ile Richard Booth arasındaki telefon konuşmasının dökümü de sunuldu. Söz konusu konuşmada Jenkins’in Katarın egemen servet fonundan 2 milyar sterlin tutarında yatırım yapmayı müzakere ederken kendisinin endişeli veya aceleci görünmeyi önlemek için meşgul görünmek zorunda kaldığı ifade edildi. Jenkins ayrıca söz konusu konuşmada Barclays yöneticilerinin 2008 yılındaki mali krizin zirvesinde, İngiliz hükümeti tarafından bankalar için hazırlanan kurtarma planından kaçınmak amacıyla dünyanın dört bir yanındaki yatırımcılardan 12 milyar sterline ulaşan bir meblağ toplamaya çalıştığını söyledi. Jenkins, 2008 yılında Hamad bin Casim ile gerçekleştirdiği bir toplantıda umutsuz görünmemek için Katar eski Başbakanı’nı beklettiğini belirtti. Roger Jenkins, Hamad bin Casim’e aniden çıkan önemli toplantılar nedeniyle Dubai’ye gitmek zorunda olduğundan toplantıyı iptal etmesi gerektiğini ancak başka bir toplantı gerçekleştireceklerini söylediğini ifade etti. Yapılan değerlendirmeler Katar’ın eski Başbakanı Hamad bin Casim’in bu uygunsuz ve ihmalkâr tavırlara büyük miktarlarda rüşvet için katlandığı yönünde. Telefon konuşmasına göre Jenkins, Booth’a “Katar Başbakanı’nı bekliyor izlenimi vermemek için toplantılar gerçekleştirmek üzere Dubai’ye gitmem gerekiyormuş gibi davranmak zorunda kaldım” dedi. Jenkins, konuşmanın devamında “Daha sonra başka toplantılarımı bahane ederek verdiğim randevuya bir saat geç gittim” ifadelerini kullandı.Hamad bin Casim rüşvet istediğinde… Jenkins ve Booth arasındaki telefon görüşmesinde, Katarlıların banka ile anlaşmanın şartlarını kabul etmeme ve sözleşmenin 48 saatten kısa bir süre içerisinde tamamlanmaması olasılığı üzerinde durduğu anlaşılıyor. Konuşmada Booth, Barclays’in Katar veya Çinli, Singapurlu ve Japon yatırımcılar üzerinde baskı kuramayacağına işaret etse de Jenkins “Bunu yapmamız gerek” yanıtını veriyor. Mahkemenin önümüzdeki 5 ay boyunca sürmesi ve İngiltere Ağır Dolandırıcılık Ofisi’nin (SFO) daha fazla sırrı açığa çıkarması bekleniyor.
مشاركة :