​İsrail Kudüs ve Batı Şeria’da Filistinli liderleri tutukladı

  • 2/28/2019
  • 00:00
  • 10
  • 0
  • 0
news-picture

İsrail, Kudüs ve Batı Şeria’da düzenlediği geniş çaplı operasyonlar çerçevesinde Kudüs Valisi Adnan Gays’ı gözaltına aldı. Fetih Hareketi; Devrim Konseyi üyelerini, kadrolarını ve aktivistlerini hedef alan bu gözaltı operasyonlarını “açık bir savaşa davet” sayarken Filistin Devlet Başkanlığı ise kendisini “bütün anlaşmaları yok sayan” bir davranış olarak niteledi. Filistin Esirler Heyetinin avukatı; işgal güçleri ile istihbarat unsurlarının Vali Gays’ın evine baskın düzenleyerek kendisini gözaltına aldığını ve El-Meskubiye Soruşturma Merkezi’ne götürdüğünü söyledi. İsrail tarafından 4. kez gözaltına alınan Vali Adnan Gays geçen yıl da Kudüs’te Yahudi yerleşimcilere ait konutlar konusundaki sızıntı gerekçesiyle İsrail makamları tarafından başlatılan soruşturma kapsamında 3 kez gözaltına alınmıştı. Daha sonra serbest bırakılan Gays’ın 6 ay boyunca Batı Şeria’ya girmesi yasaklanmıştı. İsrail; Gays’ın Kudüs’teki çalışma yetkisini yasakladığı Filistin Yönetimi ve Filistin Devlet Başkanı’nın temsilcisi olduğuna işaret ederek kendisini “devlet güvenliğini tehdit etmek ve yasa dışı faaliyetlerde bulunmakla” suçluyor. İsrail Gays ile birlikte şehirde aralarında“Rahmet Kapısı” davasında savunma yapan avukatlardan biriydi avukat Midhat Dibe’nin de bulunduğu 22 Filistinliyi daha tutukladı. Filistinliler bu gözaltıların arka planında; geçen Cuma günü 16 yıldır kapalı tutulan “Rahmet Kapısı” mescidinin Filistinliler tarafından açılmasının ardından işgal altındaki Kudüs şehrinde yaşanan gerginliğin yattığını belirtiyorlar. Bu olayların ardından İsrail yaklaşık 100 Filistinliyi tutuklayarak aralarında Kudüs Yüksek İslami Vakıflar Konseyi Başkanı Şeyh Abdulazim Selheb’in de bulunduğu dini şahsiyetleri Mescid-i Aksa’dan uzaklaştırma kararı aldı. Rahmet Kapısı mescidinin açılmasını Filistinlilerin şehirdeki güçlerinde bir artış olarak gören İsrail bundan çok rahatsız olurken Başbakan Binyamin Netanyahu bu bölgede başka mescidin açılmasına izin vermeyecekleri taahüdünde bulundu. Kudüs’te toprak üzerinde bir egemenlik çatışması yaşanıyor. Bu çatışma Vali Gays’in birkaç kere gözaltına alınmasının da doğrudan nedeni. Filistinliler ise tam anlamıyla bir İslam vakfı kabul edilen bu mescidi terk etmeyeceklerini belirtiyorlar. İşgalci emniyet güçlerinin müdürü ile istihbarat subaylarının katılımı ile işgalci emniyet güçlerine bağlı özel birliklerin camiye baskın düzenleyip içeride namaz kılanların fotoğraflarını çekmesinin ardından Kudüs Yüksek İslami Vakıflar Konseyi, Rahmet Kapısı ile ilgili son gelişmeleri ele almak için dün Mescid-i Aksa’da acil bir toplantı düzenledi. Konu ile ilgili Ürdünlü yetkililer ile yoğun görüşmeler yapıldığını belirten Meclis üyesi Abdulkadir:”Rahmet Kapısı mescidinde yapılması gereken onarımlar için inşa komitesinin görüşleri alınıp bu onarımlar kararlı bir şekilde yapılacak” diye ekledi. Rahmet Kapısı meselesi İsrail ile Ürdün arasında da bir gerginlik yarattı. İsrail kaynakları Mescid-i Aksa olaylarının Ürdün ve İsrail arasında br diplomatik krize neden olabileceğini ifade etti. Israel Hayom gazetesine göre Amman, Mescid-i Aksa krizini yatıştırmak için İsrail’in müdahalede bulunma talebini reddetti. İbrani gazeteye konuşan Ürdün Dışişleri Bakanlığı’ndan üst düzey bir kaynak; olayların büyümesini engellemek için “Rahmet Kapısı” meselesi ile ilgili İsrail tarafından Ürdün’e bir mesaj iletildiğini ifade etti. Ürdünlü yetkili İsrail’in bu mesajında; Kudüs Yüksek İslami Vakıflar Konseyi’nin İsrail mahkemesinin Rahmet Kapısı mescidinin ibadete kapatılmasına yönelik kararını ihlal ettiğini ve gerginlik çıkarmaya çalıştığını” belirtti. Ayrıca “gelecek günlerde Rahmet Kapısı meselesinde üzerinde bütün tarafların üzerinde anlaşmış olduğu bir çözüme ulaşılmaması durumunda emniyet güçlerinin mahkeme kararını uygulamayı üstleneceği” tehdidinde bulundu. Ürdünlü yetkili İsrail’in Vakıflar Konseyi’ne yönelttiği gerginlik çıkarma suçlamasına  yanıt vererek şunu ekledi: "Kudüs Yüksek İslami Vakıflar Konseyi, ne Rahmet Kapısı’nda naamz kılmak isteyen binlerce kişiyi engelleme gücüne sahiptir ne de bunu yapmak istemektedir”. Vakıflar Konseyi’nden yapılan açıklamada ise:”İsrail mahkemesinin Rahmet Kapısı’nın kapanması ile ilgili kararına uymayacağız. Bizler buradayız ve hiçbir yere gitmiyoruz” denildi. İsrail;“Rahmet Kapısı”na yönelik tutumun Kudüs’ten Batı Şeria’nın tamamına uzanan çok daha geniş çaplı bir gerginliğe yol açmasından endişeleniyor.İsrail emniyet organları ise Rahmet Kapısı krizi nedeniyle birbirlerini suçluyor. Güvenlik güçlerinden bir kaynak:” Kapılarının kırılıp içeride namaz kılındığı anda bu yer bir mescide dönüştü. Dolayısıyla hiç kimse burayı kolayca tahliye edemez” şeklinde konuştu. Ardından "İsrail’in önünde güç kullanarak Filistinlileri tahliye etmek ya da gerilimi yükseltmeye gerek görmeyerek binanın turustik bir mekana ya da Vakıflar’a ait bir ofise dönüştürülmesi için ayrıntılı bir plan sunmak gibi iki seçenek bulunmaktadır" diye ekledi. Kudüs Valisi Gays’la birlikte İsrail, Ramallah’ta Fetih Hareketi Devrim Konseyi Üyesi Zekeriya ez-Zubeydi ile Filistin Esirler Heyetinin avukatı Tarık Bergusi’yi ve birkaç kişiyi gözaltına aldı. İsrail tarafından yapılan açıklamada; Fetih Hareketi’nin askeri kanadı olan Aksa Şehitleri Tugayının Cenin sorumlusu olan Ez- Zubeydi ile Bergusi’nin gözaltına alınma nedenleri “yeni kışkırtıcı faaliyetlere katılmak” olarak belirtildi.Fetih Hareketi ise bu gözaltıları “İsrail tarafından yapılan açık bir çatışma çağrısı” olarak niteledi. Filistin Devlet Başkanlığı ise İsrail’in aralarında Rahmet Kapısı baskınının da bulunduğu gözaltı operasyonları ile baskınlarını ve bu çerçevede düzenlediği bir dizi saldırı, baskın ve kışkırtmaları kınadı. Bu politikaların İsrail hükümetinin imzalanan bütün anlaşmaları, uluslararası meşruiyeti ve kararlarını hiçe sayan politikasında ısrar ettiğini kanıtladığını vurguladı. Ayrıca:”Mübarek Mescid-i Aksa’yı hedef almanın tehlikeleri ve bunun bütün kırmızı çizgileri aşmak anlamına geleceği, ciddi ve kontrol edilemeyen sonuçlara yol açabileceği” uyarısında bulunarak Arap ve İslam ülkelerini, İslam İşbirliği Teşkilatı’nı ve uluslararası toplumu “bölgenin istemediğimiz ve her zaman uyardığımız dini bir çatışmaya sürüklenmesini önlemek için hemen müdahalede bulunmaya” çağırdı.

مشاركة :