BAE’den İrana dostane ilişkiler kurma politakasını gözden geçirme çağrısı

  • 3/2/2019
  • 00:00
  • 3
  • 0
  • 0
news-picture

BAE Dışişleri Bakanı Al Nehyan, İrana komşu ülkelerle dostane ilişkiler kurma politikasını gözden geçirmesi konusunda çağrıda bulundu. Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Dışişleri Bakanı Şeyh Abdullah bin Zayed Al Nehyan dün yaptığı açıklamada, İran’a komşu ülkelerle ilişki kurma politikasını gözden geçirme çağrısında bulunarak, komşu ülkelerin içişlerine müdahale etmemesi, kaosu yayarak ve mezhepsel çatışmaları besleyerek bölgedeki güvenliği baltalamaması gerektiğini vurguladı. Şeyh Abdullah bin Zayed, başkanlığını yaptığı Abu Dabi’daki İslami İşbirliği Teşkilatı (İİT) 46. Dışişleri Bakanları Konseyi toplantısında yaptığı konuşmada, “İran’ın, Birleşmiş Milletler (BM) anlaşmasını, bizim anlaşmamızı ve insan haklarını açıkça ihlal ederek, milislere ve terör örgütlerine verdiği desteği durdurması gerek” diye konuştu. Ekonomik ve sosyal bozulmanın, teşkilat devletlerinin karşı karşıya kaldığı en büyük tehditlerden olduğunu ifade eden Al Nehyan, “Ülkem, İslam Dünyası Ülkelerine yardım etmek ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşılmasına izin veren dış politikayı benimsiyor” dedi. İİT 46. Dışişleri Bakanları Konseyi toplantısına katılan bakanlar ve heyet başkanları, İİT programları etkinliği, ekonomik müdahale önlemlerinin incelemenin yanı sıra, Üye Devletlerin sosyal ve ekonomik işbirliğinin gelişmesini hedefleyen çeşitli tarafların katılımını ele almayı hedefliyor. Şeyh Abdullah bin Zayed açılış konuşmasında katılımcılara ve onur konuğu olan Hindistan Dışişleri Bakanı Sushma Swaraj’a şükranlarını ileterek, Hindistan’ın uluslararası siyasi denge, uygarlık ve kültürel mirası temsil ettiğini ifade etti. Şeyh Abdullah bin Zayed, “Hepimiz adına Kral Selman bin Abdulaziz ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman bin Abdulaziz’e İİT’in amaçlarına ulaşması için birlik ve dayanışma bağlarını güçlendirmek adına gösterdiği samimi çabalardan dolayı şükranlarımı sunuyorum. Üye Devletler arasındaki ekonomik ve ticari işbirliğinin, ülkeler arasındaki sermaye ve yatırım transferini teşvik edecek teminatların sağlanması yoluyla ekonomik ve sosyal kalkınmayı sağlanacağına inanıyoruz. Bu oturum, dünyanın önemli bölgesel ve uluslararası dönüşüme tanık olduğu bir zamanda düzenlendi. Bize düşen şey halkımızın isteklerini karşılamak ve ulusal güvenliğimizi korumak” şeklinde konuştu. Filistin davası ve Kudüs sorunun İİT’in kurulmasını sağlayan sebepler olduğuna değinen Zayed Al Nehyan, “Bu nedenle Filistin halkının haklı taleplerini destekliyor ve onların yanında duruyoruz. Birleşmiş Milletler (BM) Filistinli Mültecilere Yardım Kuruluşu’nu destekleme taahhütlerine bağlılığımızı ve (UNRWA) ve uluslararası toplumun Filistin davasına ve Filistinli mültecilere karşı yükümlülüklerini yerine getirmesinin önemini vurguluyoruz” dedi. Zayed, “Bizi bir araya getiren İslam dini, hoşgörü, güvenlik ve barış dinidir. İslam, radikalizmi ve terörizmi reddeder, ülkemize hizmet etmeye çağırır. BAE yasadışı örgütlerle dünyaya yayılan radikalizm ve terörizmi neden olduğu güvenlik tehdidini görüyor. İslam dünyasına zarar veren bu kazanımları ele almamız gerekiyor” ifadesini kullandı. Radikalizm ve terörizme yönelik her türlü teşvikin önlenmesi için çağrıda bulunan BAE Dışişleri Bakanı Şeyh Abdullah bin Zayed Al Nehyan, terör gruplarının ya da terörle bağlantısı olan kişi ya da kurumların doğrudan ya da dolaylı olarak desteklemekten kaçınılması gerektiğini vurguladı. İİT Bakanlar Kurulu’nun çalışmaları Bangladeş Dışişleri Bakanı Abulkalam Abdul Momen (Ebu’l Kelam Abdulmumin)’in açılış konuşmasıyla başladı. Mümin, konuşmasında ülkesinin barış refah ve kalkınma değerlerini güçlendirmedeki kararlılığını vurguladı. Açılış oturumunda başkanlık Bangladeş’ten BAE’ye devredildi. Kurulda Filistin, Afganistan, Uganda Başkan Yardımcısı, Bangladeş de raportör olarak seçildi. İİT Genel Sekreteri Yusuf bin Ahmed el-Useymin yaptığı konuşmada, “Filistin davası, Kudüs el-Şerif gerçeği, Kudüslülerin acıları ve Mescid-i Aksa’nın maruz kaldığı tehditler İİT’in önde gelen kaygılarındandır. Filistin halkına kendi kaderini tayin hakkı ve 1967 sınırları içinde bir Filistin devletinin kurulması, uluslararası kararlara uygun olarak iki devletli çözüm kapsamında meşru başkentinin Kudüs olması gibi Filistin’in devredilemez haklarını destekliyoruz” diye konuştu. İİT’in İslamofobi’yi reddetme girişimlerinin yanı sıra radikalizm ve İslam hakkındaki kötü niyetli düşüncelere karşı koyma isteğini vurgulayarak, İİT’in Irak’taki istikrarın sağlanması ve ülkenin gelişmesindeki kararlılığını ifade etti. Hindistan Dışişleri Bakanı Sushma Swaraj, Müslüman kadın ve erkeklerin Hindistan çeşitliliğinin harika bir örneği olduğunu ifade ederek, konuşmasını 185 milyonu Müslüman olan 300 milyon Hintlinin selamlarını ileterek bitirdi.

مشاركة :