Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), ‘İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi’ndeki ilk devriye faaliyetini tamamladı. Türkiye ve Rusya arasında 17 Eylül’de Soçi’de imzalanan İdlib Mutabakatı uyarınca TSK önceki gün İdlib’de ilk devriye faaliyetine başladı. Anlaşma doğrultusunda rejim güçleri ile muhalif birliklerin arasını ayıracak bölge inşa edilmesi kararlaştırılmıştı. TSK’nın devriyesine eş zamanlı olarak Rus askeri birlikleri de İdlib’in dışında devriye faaliyetine başladı. Anadolu Ajansı’na (AA) konuşan Savunma Bakanı Hulusi Akar, TSK’nın İdlibdeki silahtan arındırılmış bölgede, Rus birliklerin ise şehrin dışında devriye faaliyetlerine başladığını belirterek, bu adımı bölgedeki ateşkesin devamı ve istikrarın sağlanması açısından önemli gördüklerini kaydetti. Rusya ve Türkiye’nin devriye kararı, rejim güçlerinin İdlib ve Hama kırsalına düzenlediği saldırılarda onlarca sivil vatandaşın hayatını kaybetmesinin ardından geldi. Akar, bölgede büyük bir insani felaketin önlenmesine katkı sağlayan Soçi mutabakatı ve İdlib ile ilgili Rusya ve İranla koordinasyon halinde olduklarını, ayrıca İdlib ve Afrin hava sahasının kullanımına yönelik sınırlamaların da kalktığını ifade etti. AA’nın aktardığına göre TSİ 14.00te başlayan devriye, El Hader ilçesine bağlı Tel Eys köyündeki 6 nolu gözlem noktasından başladı. Serakib ilçesine bağlı Tel Tukan köyündeki 7 nolu nokta üzerinden ilerleyen devriye, Marretinuman ilçesine bağlı Sırman köyündeki 8 nolu gözlem noktasında son buldu. Devriyelerin devam etmesi bekleniyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 17 Eylül 2018’de Rusya’nın Soçi kentinde İdlib mutabakatına varmıştı. Buna göre Suriye’nin kuzeybatısındaki İdlib’de 15-20 kilometre derinliğinde silahtan arındırılmış bir bölge oluşturulması ve aşırıcı grupların bu bölgeden çıkarılması noktasında anlaşma sağlanmıştı. Savunma Bakanı Akar, ayrıca rejim güçlerinin İdlib’e saldırması halinde bu sefer patlak verecek mülteci akınının, ABD’ye kadar ulaşacağı uyarısında bulundu.“Saldırılar devam ederse İdlibden bir göç ihtimali bulunuyor” Akar, “Rejim İdlibde saldırı halinde, bunun önlenmesi için Rusyayla çalışıyoruz. Saldırılar devam ederse İdlibden bir göç ihtimali bulunuyor. Saldırılar devam eder, göç başlarsa 3.5 milyon nüfusun göçünün sadece Türkiyeye, Avrupaya değil Amerikaya ulaşabileceğini değerlendiriyoruz” diye konuştu. Akar, kendisine yöneltilen bir soru üzerine, “Bizim, rejimden en büyük şikayetimiz, ateşkesin bozulması. Ateşkese uymalarını bekliyoruz. Ruslardan rejimi durdurmalarını istiyoruz” yanıtını verdi. Rejim ise yaptığı ihlallere gerekçe olarak ‘terör örgütü’ diye nitelediği muhalif grupların yaptığı ihlalleri gösteriyor. Akar’ın mülteci akınıyla ilgili ‘ABD’ uyarısı bir ilk olarak değerlendiriliyor. Zira geçtiğimiz yıllarda Türkiye, bu konudaki uyarılarını daha çok Avrupa ülkeleri üzerinden yapıyordu.S-400 anlaşması Rusya ve Türkiye arasında anlaşmaya varılan Rus S-400 hava savunma sistemlerine de değinen Akar, söz konusu sistemin ekim ayı itibarıyla Türkiye’de kurulmaya başlanacağını belirterek, nerelerde olacağı konusunda Hava Kuvvetleri’nin çalışmaları sürdürdüğünü söyledi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, ülkesinin Fırat’ın doğusuna yönelik operasyon için hazırlıklarını tamamladığını ve TSK’nın Suriye’ye şu an girmeye hazır olduğunu ifade etti. AA’nın haberine göre Oktay, ‘terör örgütü’ olarak nitelediği Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) ülkesi için bir tehdit unsuru olduğuna dikkat çekerek, örgütü Suriye’nin doğusundan temizlemek için Ankara’nın elinden geleni yapacağını kaydetti. Oktay, “Menbiç bizim için güvenlik tehdididir, biz bunun açıkça ifade ediyoruz. Ve bunu devam ettirecek hiçbir faaliyete biz müsaade etmeyiz… ABD ücretsiz bir şekilde 23 bin tır ağır silah gönderdi. Kime gidiyor bu silahlar Türkiye’ye tehdit olamayacak mı?” açıklamasında bulundu. Trump ile Erdoğan’ın ABD güçlerinin Suriye’den çekilmesi konusunda uzlaştığını hatırlatan Oktay, Trump’ın, Türkiye’nin Suriye’nin doğusuyla ilgili güvenlik endişelerini anladığını söyledi. Trump’ın Suriye’nin doğusunda inşa edilmesini önerdiği güvenli bölgeye de değinen Oktay, “Türkiye açısından güvenli bölgenin bir anlamı var. Türkiye için güvenli bölge, hiçbir güç hiçbir terör örgütü kim olursa olsun Türkiye için bir tehdit oluşturamaz” dedi. Türkiyenin güney sınırlarında 911 kilometrelik bir hattın varlığına işaret eden Oktay, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatlarında ciddi bir tehdit hissedildiği için girildiğini ve orada bir güvenli bölge oluşturulduğunu hatırlattı. Oktay, bu güvenli bölgeden Suriyelilerin faydalandığına dikkati çekti.
مشاركة :