Cezayir Cumhurbaşkanı Abdülaziz Buteflika’nın yeni dönem cumhurbaşkanlığına adaylığı karşıtı gösteriler dün ülke geneline yayıldı. Yerel medya, dünkü gösterilere katılan protestocuların sayısının son iki gösterinin üzerinde olduğunu aktardı. Tunus sınırındaki Tebessadan, Fas ile son sınır şehri olan Maghnia’ya, başkentten ülkenin güney ucundaki Tamanrasset’e kadar birçok bölgede sokaklara dökülen milyonlarca gösterici, “Buteflika git!” sloganları attı. Enformasyon Bakanlığı, canlı yayın yapmamaları konusunda yabancı televizyon muhabirlerini uyardı. Gazeteciler ve medya çalışanları, 1 Mayıs Meydanı, Maurice Audin Meydanı ve Merkez Postanesi gibi başkentteki alanlara inerek Buteflika yönetiminden kurtulma isteklerini dile getirdi. 20 yıl boyunca siyasi arenayı elinde tutan Buteflika daha önce de medya karşıtı uygulamalarda bulunmuştu. Bu uygulamaların başında hükümet karşıtı olan gazetelere yönelik baskılar ve sert uygulamalar var. Göstericileri çevreleyen çok sayıda polis de protestolara katıldı. Yapılan yorumlar, güvenlik güçlerinin de söz konusu kitlelere sempati duyduğu yönünde.Gazeteci Hasan Cezayiri, Cumhurbaşkanı’nın kardeşi ve aynı zamanda baş danışmanı olan Said Buteflika’ya hitaben şunları söyledi: “Daha fazla direnme. Kardeşini de bizi de dinlendir. Milyonlarca insanı çatışmaya sürükleme. İnsanlar reform aramıyor. Halk ayrılmanızı istiyor. Yeni bir ruh, görkemli bir vatan, güçlü bir ülke, bu topraklara ve şehirlere layık bir liderlik istiyoruz.”Altmışlı yaşlardaki bir adamın elinde tuttuğu pankartta şunlar yazılıydı: “Ey asker! Ey jandarma! Ey polis! Sen halkın oğlusun. Tarihin akışı önünde durma, bilakis onu takip et ki yönetici çeteler ile birlikte seni de sürüklemesin.” Gösteriler sırasında tanık olunan bir başka sahnede de merhum devrimci Krim Belkacem’in resminin üzerinde bulunduğu elbise giyen bir kadın görünüyordu. Kadının elbisesinin üzerinde, “Şehitler ve mücahitlerin istediği gibi Cezayir’i serbest bırakın” ifadesi yer alıyordu. Devrimin simgesi olan Cemile Bouhired’ın etrafını çevreleyen ve el ele tutuşan kadınlar, “Utanç dönemi için değil! Beşinci dönem için değil!” ve “İhanetlerine doyduğumuz yeter” sloganları attı. Başkentin başlıca sokaklarına dökülen göstericiler iktidar karşıtı sloganlar atarken, gösterilerin yaklaşık 3 kilometre uzağında bulunan cumhurbaşkanlığı sarayı civarında ise yüksek güvenlik önlemleri alındı.  Cumhurbaşkanlığı ve Savunma Bakanlığı ofislerine giden tüm girişler kapatıldı.Cezayir Müslüman Alimler Derneği’nin internet sitesinde yayınlanan fotoğrafların altında u ifadeler yer aldı: “Halkın sesini tüm kulaklara ulaştırmak için düzenlenen ve her kesimden, her şehirden gelen göstericilerin katıldığı protestolarda daha fazla istenilen nedir? Ses ulaştı. Bu nedenle çözümler, ifade edilen büyük beklentiler düzeyinde olmalıdır.”  Cezayir, kendine özgü bir stratejik konuma, verimli insan kaynağına, toprağın altında ve üzerinde çeşitli kaynaklara ve enerjiye sahip bir ülke. Yapılan yorumlar ülkede eksik olan tek şeyin beklentilere cevap verebilecek adil ve disiplinli bir yönetim olduğu yönünde. Eski cumhurbaşkanlığı adaylarından Adalet ve Kalkınma Partisi Başkanı Abdullah Caballah’ın da katıldığı gösterilere yasaklı İslami Kurtuluş Cephesi (FIS) Başkan Yardımcısı Ali Belhac’ın katılması engelledi. Reuters haber ajansının eş-Şuruk televizyonundan aktardığına göre, Buteflikanın liderliğindeki Ulusal Kurtuluş Cephesinden (FLN) bazı milletvekilleri, partiden istifa ettiklerini açıkladı ve protestolara katıldı. Partiden istifa edenler tarafından yapılan ortak açıklamada şu ifadelere yer verildi:  “Tüm kamuoyuna partiden topluca istifa ettiğimizi duyuruyoruz. Halk hareketliliğini destekleyen önceki tutumumuzu bir kez daha hatırlatıyor ve gayri meşru liderliğin yanlış davranışlarını protesto ediyoruz.” Halkın hoşnutsuzluğunu dile getirdiği protesto dalgasına yüzlerce hakim de katıldı. Hakimler Kulübü tarafından yapılan açıklamada ihlal edilen kanuni değerlerin her düzeyde yeniden kazanılmasını hedefleyen halk hareketine destek verildiği belirtildi.Açıklamada halkın yanında olduğu vurgulandı: “Vatandaşın yargı ile ilgili dile getirdiği birçok sorunun farkındayız. 2016dan bu yana durumu düzeltmemizi sağlayacak yasal bir mekanizma bulmaya çalıştık. Ancak Adalet Bakanlığı tarafından baskı altına alındık. Bundan dolayı asgari koşullar oluşuncaya kadar durumu hafifletmek zorunda kaldık. Cezayirliler, dünyanın geri kalanıyla birlikte hak ve hukuk devletinin bir hurafe olduğunu gördüler. Cezayir halkı, kendilerinin bir parçası olduğumuzu ve iyi günde de kötü günde de kendileri ile birlikte olacağımızı bilsin. Bize uygulanan keyfi kısıtlamalar, bu tutumumuzu açıklamamızı engellemeyecektir.”