Badgis Vilayeti’ndeki yerel yetkililer, Taliban kuvvetlerinin geçen pazar gecesi gerçekleştirdiği saldırıların ardından hükümete mensup 2 güvenlik gücünün öldüğünü açıkladı. Yetkililer, saldırıda 10 kişinin de yaralandığını duyurdu. Badgis’te bölge meclis başkanı Abdul Azizi Bek’in belirttiğine göre, Taliban kuvvetlerinin Bala Marğab bölgesinde bazı güvenlik merkezlerine yönelik saldırıları sırasında çatışmalar patlak verdi. Meclis başkanı, Taliban’ın saldırının ardından 28 güvenlik gücünü de esir aldığını ve güvenlik merkezlerine el koyduğunu vurguladı. Yerel güvenlik yetkilileri, Taliban tarafından düzenlenen saldırıları doğrularken, yaşanılan kayıplara ilişkin ayrıntılı bilgiye yer vermedi. Taliban ayrıca, Badgis’te güvenlik merkezlerine yönelik düzenlenen saldırıların sorumluluğunu da üstlendi. Öte yandan Taliban hareketi, kuvvetlerinin Afganistan’ın kuzeybatısındaki Badgis Vilayeti’nde yer alan Akazu bölgesinde bir dizi operasyon gerçekleştirdiğini açıkladı. Operasyonlar sırasında 2 kontrol noktasının ele geçirildiği, 6 askerin öldüğü ve 6 askerin esir alındığını belirtildi. Taliban, Afganistan’ın güneyindeki Hemand Vilayeti’nde yürüttükleri operasyonlar hakkında da açıklamada bulundu. Bu çerçevede hareket, geçen gece Kandehar ve Afganistan’ın batısında Cerişk bölgesi yakınlarındaki bir alan arasında yer alan bir uluslararası yolda hükümet güçlerinin önemli bir güvenlik merkezini ele geçirdiklerini duyurdu. Taliban tarafından yapılan açıklamaya göre iki taraf da çatışmalar sırasında çeşitli silahlar kullandı. Taliban, hükümete mensup 8 kişinin öldürülmesi sonrasında bir güvenlik merkezini ele geçirdi ve bir zırhlı aracın imha edilmesinden sonra da bölgede bulunan diğer hükümet askeri de alandan kaçmak zorunda kaldı. Aktarılana göre hükümet, bölgeye güvenlik takviyeleri gönderdi, ancak güvenlik merkezinin kontrolünü geri sağlayamadı. Afganistan’daki durum kötüleşmeye devam ederken, İçişleri Bakanlığı da başkent Kabil’de 11 güvenlik bölgesinin liderinin değişmesini emretti. Bakanlık yayınladığı bir bildiride, güvenlik liderlerinin üstlerine düşen görevleri gerektiği gibi yerine getirmediğini ve bu sebeple başkentteki güvenlik durumunun kötüleştiğini ifade etti. Bildiride, yeni liderlere de güvenlik durumunun iyileşmesi için 90 gün mühlet verildiği belirtildi. İçişleri Bakanlığı’ndan yayınlanan bildiriye göre karar, Kabil’in batısındaki Şiilerin bir toplantısına yönelik saldırı sonrasında alındı. Söz konusu saldırıda, 11 kişi ölmüş 95 kişi de yaralanmıştı. Öte yandan Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, ülkesindeki parlamentoya 31 Mart’ta sona erecek olan Afganistan’daki Almanya ordusunun görevini uzatma çağrısı yaptı. Maas, Afganistan’ın Mezar-ı Şerif Vilayeti’nde Marmal kampına yönelik düzenlediği ziyarette, Alman askerlere görevleri boyunca sarf ettikleri çabalardan ötürü teşekkür etti. Heiko Maas, Afganistan’dan ayrıldıkları takdirde inşa edilen her şeyin çok hızlı şekilde çökebileceğini vurguladı. Bakan, 18 yıllık görev sürelerinin ardından Afganistan’ın geleceğine dair birçok soru işaretinin mevcut olduğuna dikkati çekti. Alman Bakan, barış sağlama çabaları ve NATO’nun misyonuyla ilgili siyasi görüşmeler yapmak üzere Afganistan’a ziyarette bulundu. 20 Temmuz’daki Afganistan cumhurbaşkanlığı seçimlerine atıfta bulunan Heiko Maas, Almanya’nın Afganistan’da ikinci en büyük bağışçı sorumluluğunu üstlendiğini söyleyerek, Afganistan ve Pakistan’a seyahat etmek istediklerini kaydetti. Almanya, bin 300 askerle NATO’nun “sıkı destek” misyonunda yer alıyor. Askerlerinin bir kısmını Afganistan’dan geri çekmek istediğini belirten ABD Başkanı Donald Trump’ın ifadeleri, müttefikleri arasında öfkeye neden olmuştu. ABD hükümeti, gelecek Temmuz ayında Afganistan’daki seçimler öncesinde Taliban Hareketi ile barış anlaşması yapmayı umuyor. Bu çerçevede Maas, Taliban ile barış sürecine ilişkin inancını dile getirirken, ABD’nin girişimiyle bu sonucun gerçekleşebileceğini ifade etti. Bölgedeki çatışmalara ve ekonomik duruma barışçıl bir çözüm getirmek için çalışmalarını sürdüreceklerini vurgulayan Alman bakan, barış sürecinin Afganistan halkına, güvenli bir gelecek kapısı açacağını belirtti. Heiko Maas, sürecin acı bir şekilde geçmişe dönüş anlamına gelmemesi gerektiğini vurgularken, son yıllarda Afganistan’da hukukun üstünlüğü ve insan haklarının yanı sıra özellikle genç kadınların yaşam koşullarına ilişkin iyileşmelerin yaşandığını söyledi. Söz konusu durumların korunması gerektiğine dikkati çeken Alman bakan, bu durumun gelecekte bir işbirliği için şart temsil ettiğini belirtti. Maas, Pakistan’ın istikrarlı bir Afganistan için bir anahtar görevi gördüğünü ve bu yüzden iki komşu ülke arasındaki işbirliğini güçlendirmek için İslamabad’da görüşme yapmak istediğini de söyledi. Pakistan istihbaratının komşu ülkeleri istikrarsızlaştırmak için bölgedeki aşırılık yanlılarını desteklediğine dair şüpheler bulunuyor. Bu çerçevede Heiko Maas, Almanya hükümetinin Hindistan ile yaşanan son gerginliğe dair endişelerini dile getirirken, “Pakistan ve Hindistan, sakinleşmek için görüşme kanallarını açık bırakmalıdır” ifadelerini kullandı. Almanya Dışişleri Bakanı, ekonomik ilişkilerin bölgede artan istikrardan yararlanabileceğini de belirtti. Maas ayrıca, nüfus bakımından dünyanın en büyük altıncı ülkesi olan Pakistan’ın, önemli potansiyele sahip bir ortak olduğunu ifade etti. Diğer taraftan ABD ve Taliban arasında iki haftadır devam eden Katar görüşmelerinin altıncı turunda, uluslararası kuvvetlerin ülkeden geri çekilmesi ve ülkenin teröristler için güvenli sığınak haline dönüşmesini engelleme yolları üzerinde duruldu. ABD, Taliban’a Afganistan hükümeti ile doğrudan görüşmede bulunma ve Afganistan’da ateşkes sağlama çağrısında bulunurken, Taliban henüz söz konusu çağrıya olumlu bir yanıt vermedi. Taliban hareketi, son zamanlarda görüşmelerin adım adım ilerlediğini ifade etmiş, görüşmelerdeki ilerleyişin her alanına hassasiyet gösterilmesi gerektiğini vurgulamıştı. Hareket ayrıca, henüz herhangi bir anlaşmaya varılmadığını da belirtmişti.