ABD Kongresi, özgürlük ve ortak diyalog meselelerini görüşmek üzere Hartum’a bir heyet gönderdi. ABD Kongresi’nden üstü düzey bir heyet, Hartum ve Washington arasındaki diyaloğun ikinci aşamasına geçmeden önce hükümet yetkilileri ve muhaliflerle toplantılar yapmak üzere 16 Mart’ta Hartum’a ulaştı. Aynı şekilde 16 Mart’ta Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’den mesaj taşıyan bir Rus heyet de Hartum’a ziyarette bulunarak, Sudan Devlet Başkanı Ömer el-Beşir’i gelecek Ekim ayında Soçi’de düzenlenecek ilk Rusya- Afrika zirvesine katılmaya davet etti. ABD Kongresi heyeti muhalif liderler, Meslek Grupları Birliği (SPA) temsilcileri, iş insanları ve kilise yetkililerinin yanı sıra Sudan parlamento başkanı, dışişleri ve adalet bakanları ile toplantılar düzenleyecek. Ziyaretle birlikte, Sudan’ın terörü finanse eden ülkeler listesinden kaldırılması, iki ülke arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi ve Washington’un Hartum’a uyguladığı ekonomik ve ticari yaptırımların kaldırılması için ABD- Sudan diyaloğunun ikinci aşamasının başlatılması bekleniyor. Öte yandan Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Mihail Bogdanov, 16 Mart’ta Sudan’ın başkenti Hartum’da Ömer el-Beşir ile görüşmesinin ardından Moskova ve Hartum arasında Afrika ve Ortadoğu ile ilgili meselelerdeki koordinasyonun üst seviyelere çıktığını belirtti. Bogdanov, yaptığı basın açıklamasında, Rusya ve Afrika ilişkileri tarihinde ilk olacak Rusya- Afrika zirvesi için, Sudan Devlet Başkanı Beşir’e Putin’in davetini ilettiğini söyledi. Mihail Bogdanov, iki ülke arasındaki ilişkileri güçlendirmek ve işbirliği yollarını ele almak için Sudanlı yetkililerde görüşmeler düzenlemek amacıyla geçen Cuma günü 3 günlük bir ziyaret kapsamında Sudan’a ulaştı. Ömer el-Beşir ile gerçekleştirdiği görüşmeyi takiben basın mensuplarına açıklamada bulunan Bogdanov, Birleşmiş Milletler ve uluslararası konferansta koordinasyon da dahil tüm alanlarda ortak işbirliği yollarını ele aldıklarını söyledi. Rus yetkili, “Uluslararası, Afrika ve Orta Doğu meseleleri hususunda Moskova ve Hartum arasındaki karşılıklı güven seviyesinden memnunuz. Sudan’ın tüm bu konulara dair dengeli ve objektif tavrını takdir ediyoruz” diyerek, görüşmede ekonomik ve ticari iş birliğin yanı sıra özellikle Sudanlıların Rusyada eğitimiyle ilgili meselelerin ele alındığını vurguladı. Beşir ise Rus mevkidaşı Putin’e Rusya’nın “Sudan’ı ABD’nin müdahalelerinden koruma” çağrısı yaptı. Sudan Devlet Başkanı, Kasım 2017’de Rusya’da gerçekleştirdiği ilk ziyaretinde de Sudan’da yaşanalar dolayısıyla Washington’u sorumlu tutmuştu. Beşir, bu çerçevede “Sudan’ın ABD’nin düşmanca uygulamalarından korunmaya ihtiyacı var” ifadelerini kullandı. Rus yetkiliye ABD’nin müdahalelerine karşı Kızıldeniz’de askeri bir üs kurulması gerektiğini vurgulayan Ömer el-Beşir, “Bu meseleyi, Kızıldeniz’deki askeri üslerin kullanımı perspektifinden ele almak istiyoruz” diyerek hükümetinin Rusya ile askeri işbirliğini güçlendirmek istediğine dikkati çekti. Diğer taraftan Halk Kongresi Partisi liderliği, içeride yaşanan anlaşmazlık çerçevesinde bir “doğrultucu hareket” kurulduğunu açıkladı. Hasan el-Turabi’nin liderliği sırasında partide üst düzey pozisyonlarda bulunan Avukat Kemal Ömer el-Selam, 16 Mart’ta Hartum’da basın toplantısı gerçekleştirdi. Ömer el-Selam, parti içerisindeki doğrultucu hareketin, “karşıt sistem” konusunda ulusal diyalog ve partinin temel sistemine bağlılığın yanı sıra Turabi’nin fikrini uygulanmaya çalışacağını ifade etti. Parti genel sekreteri olarak görev yapan, ardından parlamento bloğu sözcüsü olan Ömer el-Selam’ın ifadeleri, geçen hafta partinin sekreteryasından uzaklaştırılması sonrasında gelişti. Ömer, İslami lider Hasan el-Turabi’ye yakın bir isimdi. Partiden önemli bir isim olan Ali el-Hac Muhammed ile ilişkisinin önemli ölçüde bozulması sonrasında partiden bir kısım, Selam’ın özgürlükler konusundaki ve Beşir rejimine karşı tutumlarını eleştirmekte. Turabi’nin vefatından kısa bir süre önce 1999 yılında kurulan parti, rejim ile diyaloğa girişirken, yürütme mekanizması ve parlamento da dahil bazı organlara katıldı. Partinin iktidara ortak olması, parti liderliği ve kuralları arasında kayda değer bir ayrılık kaynağı olarak nitelendiriliyor. Zira bir taraf iktidarda kalmak ve ortaklığı sürdürmekte ısrar ederken, parti gençlerinin bir kısmı da rejimin devrilmesini talep eden gösterilere katıldı. Gösteriler sırasında, bazı gençler polisin açtığı ateş sonucu yaralandı. Bir öğretmen de Damazin şehrinde işkence görerek öldürüldü. Bu bağlamda Turabi’nin partisi içerisindeki anlaşmazlıkların yayıldığı görülüyor.
مشاركة :