Erkek ikizle doğan kızlar, testosteron hormonuna küçük yaşta maruz kalıyor. Uzmanlar, bu durumun, kızların tüm hayatını etkileyebileceğini söyledi. The Independenttan Josh Gabbatissin haberine göre, yeni bilimsel araştırma, anne rahmini erkek ceninle paylaşan kız çocuklarının, büyüdüğünde okulu bitirme olasılığının daha düşük olduğunu ve daha az para kazandığını gösteriyor. Norveç’te doğan binlerce ikizi inceleyen araştırmacılar, bu durumun ikizlerin evliliklerini ve çocuk sayısını dahi etkilediğini keşfetti. Söz konusu etki, “ikizlerde testosteron transferi hipotezi” ile ilişkilendirildi. Hipoteze göre, erkek ikizlerden kızlara aktarılan hormonlar, davranışlar üzerinde kalıcı etkiye sahip. Ayrıca fare gibi memeli hayvanlar üzerinde yapılan incelemeler de testosterona maruz kalan dişilerin, erkek davranışları sergilediğini ortaya koydu. Daha önceki çalışmalar, kız ve erkek bebekten oluşan çift yumurta ikizlerinde de hayvanlardaki davranışsal durumun ortaya çıkabileceğini göstermişti. Buna göre, erkek ikizle doğan kız çocukları daha saldırgan oluyor. Bilim insanları, bunun erkek ikizle doğmanın etkisi olduğunu düşünse de konu hakkında kapsamlı bir delil bulunmuyor.  Erkek kardeşin erken yaşta öldüğü ikizler de dahil olmak üzere, 14 bin ikizin incelendiği araştırmada yer alan Dr. David Figlio, konuyla ilgili şunları söyledi: “Erkek ikizi olan kızlar kesinlikle ‘maskülen’ olur, diyemeyiz. Ancak, bulgularımıza göre, kızların doğum öncesi maruz kaldığı erkeklik hormonu, tüm hayatlarını etkiliyor.” Ayrıca erkek ikizi olan kadınların, 32 yaşına geldiklerinde anne rahmini kız kardeşiyle paylaşan ikizlere kıyasla okulu yüzde 15 oranla daha fazla bıraktığı, yüzde 12 daha az evlendiği ve yüzde 9 oranla daha az para kazandığı ortaya çıktı.  Bulgularını ABD Ulusal Bilimler Akademisi’nin yayınında paylaşan araştırmacılar bunu, erkeklik hormonunun kalıcı etkisine dair güçlü bir delil olarak görüyor. Öte yandan, yalnızca Norveç’te yapılan bu araştırmalar, büyük resmi yansıtmayabilir. Antropolog Dr. Christopher Kuzawa, meselenin toplumsal cinsiyet normlarıyla ilgili olabileceğini belirtti. Kuzawa konuyla ilgili şunları söyledi: “Toplumdaki cinsiyet normları değişirse, kadınların eğitime ve evliliğe dair sonradan kazandığı davranışlar da değişebilir. Böylece ortaya daha net bir tablo çıkar. Ayrıca, erkek ikiziyle doğan kızlardaki biyolojik farklılıklara ‘olumsuzluk’ atfetmek de kültürel bir davranış.” Anne rahmini kızkardeşiyle paylaşan erkek çocuklarının, östrojen hormonundan nasıl etkilendiği konusunda ise yeterince veri bulunmuyor.