İskenderiye’de gerçekleşen Mısır-Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) müzakerelerinde, bölgenin istikrar ve güvenliğinin desteklendiği ve Arap ülkelerinin iç işlerine müdahalenin reddedildiği ifade edildi. Mısır Cumhurbaşkanı Abdul Fettah el-Sisi, İskenderiye’deki Ras el-Tin Sarayı’nda 27 Mart’ta Abu Dabi Veliaht Prensi ve BAE Silahlı Kuvvetleri Yüksek Komutan Yardımcısı Muhammed bin Zayid Al Nahyan’ı karşıladı. Mısır Cumhurbaşkanı ve Muhammed bin Zayid, görüşme sırasında iki ülke arasında iskan, sulama, ticaret ve sanayi alanlarında iş birliği anlaşması imzaladı. Mısır Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Bessam Radi, yaptığı açıklamada Cumhurbaşkanı Sisi ve Şeyh Muhammed bin Zayid’in ikili görüşme gerçekleştirdiğini, ardından iki ülkeden heyetleri içeren kapsamlı görüşmelerin yapıldığını belirtti. Abdul Fettah Sisi’nin BAE Veliaht Prensinin ziyaretini memnuniyetle karşıladığını söyleyen Radi, Sisi’nin iki kardeş ülke arasında tarihi ilişkilere övgüde bulunduğunu vurguladı. Aktarılana göre Sisi ayrıca, her iki ülkenin çıkarlarına da hizmet etmek amacıyla sağlanan ilişkilerin devam etmesi gerektiğini kaydetti.   Mısır Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü, “Şeyh Muhammed bin Zayid, Mısır’ı ziyaret etmekten dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirdi” diyerek, BAE yönetimi ve halkının saygı ve takdirini belirttiğini ifade etti. Radi’ye göre Veliaht Prens ayrıca, BAE’nin bölgenin istikrar ve güvenliğini desteklemede oynadığı rolü çerçevesinde Mısır ile olan stratejik ilişkilere de dikkati çekti. İki taraf arasındaki görüşmelerin, çeşitli düzeylerde ikili işbirliğini ilerletme yollarını ele aldığını söyleyen Bessam Radi, tarafların bölgesel meseleleri ve ortak öneme sahip konuları masaya yatırdığını aktardı. Radi’nin belirttiğine göre, taraflar “Arap milletinin karşı karşıya kaldığı zorlukların üstesinden gelmek için koordine sağlamaları gerektiğini” ele alırken, halkın güvenlik ve istikrarını tehdit eden, Arap ülkelerinin iç işlerine müdahaleleri de reddettiklerini vurguladı. Öte yandan iki taraf, bölgenin güvenliğini, istikrarını ve halklarının kazanımlarını korumak için koordinasyon kurulması ve dayanışma sağlanması gerekliliğinin yanı sıra birçok Arap ülkesinin tanık olduğu zorluk ve krizleri ele aldı. Taraflar ayrıca, söz konusu zorluk ve krizlerin üstesinden gelmek için ortaya koyulacak çabaları da gözden geçirdi. Aynı şekilde Veliaht Prens Muhammed bin Zayid Al Nahyan, BAE’nin “kardeşlik ilişkilerinin geliştirilmesine, Mısır ile işbirliğinin güçlendirilmesine, karşılıklı çıkarlar elde etmek ve güvenlik, istikrar ile barış çabalarının teşvikine” büyük bir önem verdiğini ifade etti. BAE’nin “Mısır’ın Arap güvenliğini sağlamak için oynadığı rolü” takdir ettiğini vurgulayan Muhammed bin Zayid, Arap bölgesinin güvenlik ve istikrarını tehdit eden zorlukların arttığı bu aşamada, Mısır ile koordinasyon ve istişarelerin güçlendirilmesi gerektiğini kaydetti. Veliaht Prens ayrıca, siyasi çözümün Arap ülkeleri arasında daha fazla işbirliği ve koordinasyon gerektirdiğine de vurgu yaparak, BAE’nin bölgede istikrar, güvenlik ve barış sağlamak için Mısırlı ve Arap kardeşleriyle işbirliğini güçlendirmek istediğine de dikkat çekti. Muhammed bin Zayid Al Nahyan, geçen yıllarda BAE- Mısır arasındaki ilişkiler çerçevesinde elde edilen tüm kazanımlardan memnuniyet duyduğunu belirtirken, iki kardeş ülkenin ve halkın istekleri doğrultusunda ilerleyen günlerde söz konusu ilişkilerin daha da güçlendirilmesi için sabırsızlık duyduklarını ifade etti. Toplantı sırasında terörizmin ve radikalizmin her türlüsünü ortadan kaldırmak için bölgesel ve uluslararası çabaların yoğunlaştırılması, terörizmi besleyen kaynaklarla ekonomik, toplumsal ve kültürel ortamın kurutulması gerektiğini vurguladı. Toplantıda uluslararası kalkınmanın sağlanması, nesillere parlak bir geleceğin aktarılması için hoşgörü elde edilmesi, bir arada yaşamanın, dünya halkları ve ulusları arasında işbirliği ve barış değerlerinin teşvik edilmesinin gerekli olduğu ifade edildi. Aynı şekilde iki taraf arasında imzalanan iskan, sulama, ticaret ve sanayi alanlarındaki iş birliği anlaşmasının yanı sıra, konut, inşaat ve altyapı alanlarında, teknik yasama ve mevduat konularında da çeşitli anlaşmalar imzalandı.