Uzayda askeri güç rekabeti kızışıyor

  • 3/28/2019
  • 00:00
  • 4
  • 0
  • 0
news-picture

Uluslararası toplum, teknoloji yarışının önde gelen güçleri arasında jeopolitik gerilimlerin yanı sıra uyduları yok etmek için “Yıldız Savaşları” başlamasına neden olabilecek “uzayda askeri güç” rekabetinin kızışmasından endişeli. ABD Başkanı Donald Trump’ın, ABD Silahlı Kuvvetleri’nin 6’ıncı kolu olarak Hava Kuvvetleri içinde “Uzay Gücü” kurulmasına yönelik açıklaması, söz konusu gerilimleri daha da belirgin hale getirdi. Hindistan Başbakanı Narendra Modi yaptığı açıklamada ülkesinin bir uydu tahrip füzesini başarıyla fırlatarak tıpkı ABD, Rusya ve Çin gibi “yerleşik bir uzay gücü” haline geldiğini söyledi. Modi dün, genel seçimlere birkaç hafta kala televizyondan yaptığı açıklamada Hint bilim adamlarının dünyanın alçak yörüngesinde yapay bir uyduyu yerleştirmeyi başardıklarını ifade etti. Fransız Haber Ajansı’nın (AFP) haberine göre 2016 yılı sonlarından bu yana ilk kez televizyondan canlı olarak yayınlanan bir konuşma yapan Başbakan, “Bu başarı Hindistan için bir gurur vesikasıdır. Artık ülkemiz de büyük uzay güçleri arasına girdi. Bu büyük başarıya daha önce yalnızca 3 ülke ulaşabilmişti” ifadelerini kullandı. Başbakan, Hindistanın doğusundaki Orissa’daki bir test sahasından fırlatılan roketle uzayda 3 dakika içinde 300 kilometre uzaklıktaki alçak yörünge uydusuna ulaştıklarını söyledi. Roket denemesinin iki nükleer güç olan Hindistan ve Pakistan arasında tartışmalı bölge Keşmirde yaşanan tehlikeli gerginlikten bir ay sonra gerçekleşmesi ise dikkat çekti. Uydu testinin “savaş iklimi oluşturmak için değil, barışçıl bir görev için” gerçekleştirildiğini vurgulayan Hindistan Başbakanı, denemenin hiçbir ülkeye yönelik olmadığının altını çizdi. Modi konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Uluslararası topluma yeni yeteneklerimizin kimseye karşı olmadığını belirtmek istiyorum. Bu yalnızca hızla büyüyen Hindistanın güvenliğini ve savunmasını güçlendirmeye yönelik bir adım.” Hindistan Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada Hindistan’ın uzayda bir silahlanma yarışına girme niyeti olmadığına dikkat çekildi: “Her zaman uzayın yalnızca barışçıl amaçlar için kullanılması gerektiğini vurguladık. Bununla birlikte hükümetimiz, ülkenin ulusal güvenlik çıkarlarını korumaya kararlı olmasının yanı sıra yeni çıkan teknolojilerin yol açtığı tehditlere karşı da uyanıktır.” Ancak gözlemciler denemenin, Hindistan’ın silahlı bölgedeki en büyük iki rakibi, Çin ve Pakistan tarafından görmezden gelinmeyeceğini ve bunu Yeni Delhinin askeri imkanlarına dair güç gösterisi şeklinde yorumlayabileceklerini belirtti. Amerikan Bilim Adamları Federasyonu’ndan (FAS) Ankit Panda, AFP’ye yaptığı değerlendirmede şunları söyledi: “Bu deneme, uzaydaki nüfuzunu kanıtlamak maksatlı olmadığı gibi uyduları düşürmekle ilgili de değil. Bu gibi denemeler, nükleer yeteneklere sahip balistik füzeler de dahil olmak üzere çeşitli alanlardaki imkanların geliştirilmesi için gereklidir. İslamabad da bu denemeyi böyle okuyacaktır.” Ancak Pakistan’ın cevabı gecikmedi. Pakistan Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada herkesin uzayda askeri çekişmeye yol açacak hamlelerden kaçınması gerektiği vurgulandı. Hindistan, söz konusu denemeyi ABD Başkanı Trumpın Hava Kuvvetleri içinde Silahlı Kuvvetler’in 6’ıncı kolu olarak “Uzay Gücü” kurulmasına yönelik kararnameyi imzalamasından yalnızca birkaç hafta sonra gerçekleştirdi. ABD yönetiminin uzay gücü kurulması konusunu bir ulusal güvenlik meselesi haline getirdiğini vurgulayan Trump “Hoşumuza gitse de gitmese de rakiplerimiz uzayda. Onlar yapıyorsa biz de yapmalıyız. Bu, ülkemizin savunma ve hatta saldırı faaliyetlerinin büyük bir kısmını oluşturacak” ifadelerini kullandı. AFP’nin haberine göre Uzay Gücü, ABD uydularını (bir nesne veya füzeyle vurularak) herhangi bir fiziksel saldırıdan, korsanlık veya rakiplerin müdahalesi gibi herhangi bir girişimden korumanın yanı sıra uzaydaki askeri imkanların geliştirilmesini de amaçlıyor. 20 Şubatta imzalanan başkanlık kararnamesine göre bu güç, ABD’nin çıkarlarını koruma ve ABD’ye veya müttefiklerine karşı “olası saldırıları önlemekten” sorumlu olacak. ABD Başkanı, 2018’in haziran ayında Kara Kuvvetleri, Hava Kuvvetleri, Deniz Kuvvetleri, Deniz Piyadeleri ve Sahil Güvenlik dışında “ayrı fakat eşit” bir güç oluşturmak istediğini duyurdu. Ancak ABD Kongresi’nin de söz konusu gücün kurulmasını onaylaması gerekiyor. ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) belgelerine göre Uzay Gücü, Hava Kuvvetleri içinde oluşturulacak. Kongre’de onaylanması halinde kendi personeli ve komuta kademesiyle ayrı bağımsız bir güç olacak. Ancak tıpkı Deniz Kuvvetleri’ne bağlı Deniz Piyadeleri gibi Hava Kuvvetleri’ne bağlı kalacak. Ayrıca Pentagonun uzay alanında (uydular, füzeler, silahlar, teknolojiler...) çalışan askeri ve sivil personelinin çoğu tek merkezde toplanacak. Pentagon’dan yapılan açıklamaya göre Trump yönetimi Uzay Gücü oluşturmak için 2 milyar dolar harcamayı planlıyor. Bu alanda çalışan yaklaşık 15 bin personel, bu yeni kuruma aktarılacak.“Pentagon uzayda daha sağlam yer edinmeye çalışıyor” Ordu Uzay ve Füze Savunma Komutanlığı (SMDC) Genel Sekreteri General James Dickinson, uzayın oldukça rekabetçi ve stratejik bir ortam olduğunu belirterek “Düşmanlarımız her gün daha fazla esneklik, menzil ve hız için yüksek hassasiyetli hava ve saha savunma sistemleri geliştirmeye çalışıyor” dedi. Pentagon’un uzayda daha sağlam bir yer edinmeye çalıştığını söyleyen General Dickinson, ABD ordusunun, en az 2 bin 500 parça uzay tabanlı donanıma ve uydu iletişimini destekleyen en az 250 cihaza sahip uzaydaki en büyük askeri kullanıcı olduğunu belirtti. ABD’nin askeri füze uyarı sistemleri, iletişim, komuta kontrol, doğru navigasyon ve zamanlama için uzaydan yararlandığının altını çizdi.Rusya – ABD yarışı Rusya’da ise uzayda silahların konuşlandırılmasıyla ilgili konular, askeri ve güvenlik çevrelerinin ana gündem maddelerinden biri haline geldi. Rusya Güvenlik Konseyi’nden iki gün önce yapılan açıklamada, uzaydaki askeri güç tehdidinin Rusya için en önemli hale geldiği belirtilirken Rus askeri çevreleri, Washington’ın uzaya nükleer silah konuşlandırma planlarını uygulamaya başlaması halinde Moskovanın yanıt vermek için güçlü adımlar atması gerektiğini vurguladı. Güvenlik Konseyi Başkanı Nikolai Patrushev yaptığı açıklamada “Batının uzayın barışçıl kullanımı konusundaki anlaşmalarının çökmesi ve ABD’nin uzayda füze savunma sistemleri konuşlandırması, Rusyaya yönelik en büyük askeri tehditlerinden biri” ifadelerini kullandı. Patrushev, Rusya ve Çinin 2008 yılında Cenevre Silahsızlanma Konferansına silahların uzaya konuşlandırılmasının önlenmesine ilişkin “Uzay Antlaşması Taslağı” sunduklarını hatırlatarak Rusya’nın uzaydan tehdit edildiğini öne sürdü. Rusya Dışişleri Bakanlığı, Washingtonın yakın gelecekteki savaş operasyonlarında uzayı kullanma planlarının oldukça gerçekçi olduğuna dair uyarıda bulundu. Bakanlık yayınladığı “ABD Füze Savunma Politikasının Gözden Geçirilmesi” başlıklı raporunda şu ifadelere yer verdi: “Askeri uzay gücü kurma ve uzay savunma sistemlerinin gelişimini finanse etme kararının aynı zamanda Washington’ın Amerikan hegemonyası için yakın gelecekte savaş operasyonlarında uzayı kullanma planlarının gerçekliğini yansıttığını düşünüyoruz.” Rusya Savunma Bakanlığı, geçen ay yaptığı açıklamada Rusyada uzay cisimlerini tespit etmek ve tanımlamak için 2020ye kadar yeni bir radar kurulacağını ve 10dan fazla optik lazer sistemi konuşlandırılacağını açıklamıştı. Bununla birlikte Bakanlık, Rusya’nın uzay tabanlı gözlem sistemlerinin geliştirilmesi programının bir parçası olarak uzayı izleme konusunda etkin yeni nesil izleme sistemleri kurmaya devam ettiğini belirtti. Modern teknolojileri uzayda konuşlandırarak uzaydaki nesneleri tespit etmek ve tanımlamayı hedeflediklerine dikkati çeken Bakanlık, bununla birlikte uzayı izlemek için ilk optik lazer kompleksini Rusyanın Altay bölgesinde kurduklarını duyurdu. Rusya Federasyon Konseyi Savunma ve Güvenlik Komitesi Başkanı Viktor Bondarev de ABD’nin uzayda nükleer silah konuşlandırması halinde buna güçlü bir şekilde yanıt tepki vereceklerini söyledi. Hava Kuvvetleri’nin eski komutanlarından olan Bondarev, ABD’nin uzayda askeri güç oluşumu sırasında yasal çerçeveye bağlı kalması durumunda endişelenmeyeceklerini ancak bu konuda büyük şüpheleri olduğunu ifade etti. Bondarev açıklamasının devamında “Diğer alanlardaki eylemleri göz önüne alındığında Amerikalılar bu konuda açık ihlallerde bulunabilir. Bu da uluslararası güvenliği ve istikrarı tehlikeye sokar” dedi. Rusyanın, uzayı silahların konuşlandırılması için değil keşif operasyonları yürütmek ve benzeri amaçlar için kullandığına dikkati çeken Bondarev ancak ABD’nin uzaydan aktif olarak saldırılar düzenlemek için silah geliştirdiğini, bu alan için uygun program ve projelere büyük meblağlarda paralar harcadığını vurguladı. Bondarev, ABD’nin uzayda nükleer silah yerleştirilmesini yasaklayan 1967 tarihli anlaşmadan çekilmesi halinde Rusya ve diğer ülkelerin küresel güvenliğin korunması için güçlü bir cevap verecekleri uyarısını yineledi. 1985 yılında ABD ve Sovyetler Birliği, 2007’de Çin ve dün de Hindistan uyduları hedef alan başarılı füze testleri gerçekleştirdi. Bu da tüm bu ülkelerin bugün, uyduları yok etmek için “Yıldız Savaşları’nda kullanılan lazer silahları” geliştirmeye çalıştıkları anlamına geliyor. Bununla birlikte iletişim uyduları istihbarat toplama ve uzayda daha fazla yer alma arayışlarındaki rolleri bakımından bugün daha da önemli hale gelirken ABD, 2014’te Rusya ve Çinin uzayda silahları yasaklayan bir anlaşma imzalanması önerisini reddetti.Uzmanlar Cenevre’de toplandı 25 ülkeden hükümet uzmanları iki hafta önce, uzayın bir savaş meydanına dönüşmesinin nasıl engellenebileceğine dair görüşmeler yapmak üzere BM’nin Cenevredeki merkezinde bir araya geldi. Alman Haber Ajansı’nın (DPA) haberine göre görüşmelere başkanlık eden Guilherme Patriota, toplantıdan önce gazetecilere yaptığı açıklamada uzayın askeri hegemonya için giderek daha önemli hale geldiğini söyledi. Sahadaki askeri operasyonların çoğunda iletişim için uyduların kullanıldığına dikkati çeken Brezilyalı diplomat, bu nedenle ülkelerin uzayda bu tür uyduları yok etme ihtimaline karşı giderek daha fazla endişe duyduklarının altını çizdi. BM’deki görüşmeler, Trump’ın “ABD’nin uzaydaki hegemonyası” için yeni bir askeri güç olarak “Uzay Gücü” kurma planlarını duyurmasından önce gerçekleşti. İran, Pakistan ve Hindistanın da temsil edildiği Cenevre toplantısı, gelecekte bir BM anlaşmasına birkaç madde ekleyerek uzaydaki rekabeti azaltmayı hedefliyordu. Cenevre’deki toplantıya katılan ve kimliğinin açıklanmasını istemeyen ABD’li bir yetkili, uzayın güvenlik ve emniyetinin tehdit altında olduğunu söyledi. Bununla birlikte “gönüllü ve yasal olarak bağlayıcı olmayan bir temelde alınan tedbirlerin” bağlayıcı bir anlaşmadan daha etkili olacağını düşündüğünü belirten yetkili, Almanya da dahil olmak üzere Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin uzayda silahlanma yarışını önlemeye yönelik şeffaflık ve güven artırıcı önlemler gibi yumuşak bir yaklaşımı tercih ettiklerini kaydetti. Berlin’in Cenevre’deki silahsızlanma elçisi Peter Berwerth, DPA’ya verdiği demeçte “Toplantıda, güveni artıracak, endişeleri azaltacak ve çatışmaları önleyecek olası kurallar üzerine tartışmalar yapıldı” diye konuştu.

مشاركة :