Cezayir: Buteflika’ya yakın bir iş adamı gözaltına alındı

  • 4/1/2019
  • 00:00
  • 5
  • 0
  • 0
news-picture

Cezayir’de ordu liderleri ve Buteflika’nın iktidardan ayrılmasını talep eden gruplar arasında çatışmalar tırmanırken, 31 Mart’ta ordu genelkurmay başkanlığına bağlı güvenlik birimleri, Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulaziz Buteflika’ya yakın iş adamı Ali Haddad’ı “yasadışı kazanç sağlamak için nüfuzunu kullanma” suçlamasıyla gözaltına aldı. Cezayir gümrüklerine yakın kaynaklar, Haddad’ın Tunus sınırına 600 km yakınlarındaki Um el-Tabul bölgesinde 31 Mart’ta gözaltına alındığını açıkladı. Ordu güvenliğinden subayların, sınır noktasında Haddad’ı beklediğini, Tunus üzerinde ülkeyi terk etmesinin beklendiğini ifade etti. Kaynaklara göre Ali Haddad’ın havalimanından kaçmasından endişe duyuluyordu. Gözaltına alındığında ise spor kıyafetleri giymiş ve başına şapka takmıştı. El-Tarif Vilayeti’nde yerel bir gazeteden bir muhabir, Haddad’ın lüks bir arabada şoförü ile beraber olduğunu ve yanında dolar, euro ve Cezayir dinarı bulundurduğunu belirtti. Aynı muhabire göre Ali Haddad, Tunus’ta bulunan bir havalimanı aracılığıyla Fransa’ya gitmeye çalışıyordu. İş adamı Ali Haddad, yolsuzluk soruşturması kapsamında bir ordu güvenlik merkezine götürüldü. Ülkedeki en büyük müteahhitlik şirketine, iki televizyon kanalına ve iki gazeteye sahip Haddad, rekor bir sürede sıçrama yaşadı. Zira 1999 yılında iktidara gelmeden önce küçük bir müteahhitti. Birkaç yıl sonra kamu işlerinde, devlet bankalarından alınan kredilerle finanse edilmiş büyük projeler sayesinde büyük bir servet kazandı. Muhalif partisi Kültür ve Demokratik Topluluğu Başkanı Muhsin Belabas da sosyal paylaşım sitesi Facebook aracılığıyla, ünlü iş adamı Muhyiddin Tahkut’un yurt dışına seyahat ederken 31 Mart’ta Cezayir’de eşiyle birlikte gözaltına alındığını ifade etti. Buteflika’nın yandaşlarından bir olan Tahkut, üniversite öğrencileri nakil şirketine ve araç montaj fabrikasına sahip. Muhyiddin Tahkut, yıllar önce ise kasap ve manava sahipken, Cumhurbaşkanı ile bağlantıysa bir servet elde etti. Orduya övgü Öte yandan siyasi partiler ve aktivistler, özellikle Buteflika’ya istifa talebi, orduya karşı sert bir medya kampanyası başlatmak amacıyla şüpheli kişilerin toplanması konularında geçen cumartesi günü Genelkurmay Başkanının dramatik ifadelerine tepki verdi. Eski Başbakan Ali Benflis, anayasanın izin verdiği sınırlar dahilinde mevcut krizden çıkmak için bir yol haritası ortaya koyan Ordu Yüksek Komutanlığının seçeneğine övgüde bulundu. Seçeneğin, karşılaşabileceği tüm zorluklara rağmen, silahlı kuvvetlerin cumhuriyetçi doğasına tanıklık ettiğini söyleyen Benflis, Genelkurmay Başkanı Ahmed Kayid Salih’in ciddi bir rahatsızlık, istifa veya vefat nedeniyle cumhurbaşkanının görevden alınmasına ilişkin önerdiği 102. maddenin yürürlüğe koyulması çağrısına dikkati çekti. Ali Benflis, Ordu Yüksek Komutanlığı bildirisinin, anayasanın 28. maddesine (ordu, ülkenin egemenliğini ve bağımsızlığını korur) dair yöneliminin, kesinlikle bir tesadüf olmadığını vurguladı. Genelkurmay Başkanı Ahmed Kayid Salih, geçen cumartesi günü “Anayasanın 102. maddesinin uygulanması, ülkenin yaşadığı mevcut krizden kurtulmanın en iyi yoludur. Anayasanın 28. maddesi uyarınca bu öneri, ulusal bağımsızlığın koruyucusu olarak Ulusal Ordu’nun anayasal görevleri çerçevesinde gelişti” ifadelerini kullanmıştı. Salih, Cumhurbaşkanına 26 Mart’ta istifa etme çağrısı yaparken, gözlemciler de taraflar arasında açık anlaşmazlıkların yaşandığını ifade etti. Gözlemciler ayrıca, Salih’in özellikle de 2013 yılında geçirdiği felç sebebiyle sahneden çekilmesinden bu yana uzun yıllardan beri Buteflika’nın sırtı ve rejimin destekçisi olarak görüldüğünü hatırlattı. Anayasa Konseyi Başkanı Tayyip Belaiz, 102. maddenin uygulamaya koyulması yönünde toplantıların düzenlenmesini reddetti. Belaiz’in, Buteflika ile güçlü bir vefa ilişkisi bulunuyor. Aynı şekilde Ahmed Kayid Salih de geçen cumartesi günü, Ulusal Halk Ordusuna ve kamuoyuna karşı sosyal ağlarda ve çeşitli medya organlarında, halkın “102. maddenin uygulanmasını reddettiği yönünde” şiddetli bir medya kampanyası başlatmak için tanınmış bazı isimlerin toplantı düzenlediğini vurguladı. Salih ayrıca, toplantıya katılanların kimliğinin uygun vakitte tespit edileceğini belirtti. Salih ayrıca, “Bu şüpheli toplantıdan ortaya çıkan tek şey, anayasal meşruiyetle tutarlı olmayan kırmızı çizgiye sahip önerilerdir. Bu durum, tamamen kabul edilemez ve Ulusal Halk Ordusu tarafından hukuki yollarla ele alınacaktır” ifadelerini kullandı. Öte yandan 31 Mart’ta Cumhurbaşkanının kardeşi ve danışması Said Buteflika’nın gözaltına alındığına, jandarmanın darbeye hazırlık işareti olarak bazı bölgelere konuşlandığına dair söylenti ve haberler yayınlandı. Söz konusu iddiaların doğru olmadığı açıklandı. Diğer yandan Siyaset Bilimi Profesörü Muhammed Hanad, “Abdulaziz Buteflika’nın uzaklaştırılmasına yönelik herhangi bir girişimi engellemek için cumhurbaşkanlığındaki mevcut grup dışında Kayid Salih’in kimleri kastettiğini düşünüyorsunuz? Özellikle de askeri komutanın ifadeleri, anayasal meşruiyet çerçevesi dışında herhangi bir çözüme karşı durmayı içeriyor. Ancak Genelkurmay Başkanının, ‘Cezayir halkının çoğunluğunun, Ulusal Ordu önerisiyle barışçıl yürüyüşleri memnuniyetle karşıladığı’ ifadelerini neden anlamıyoruz? Çünkü cuma günkü yürüyüş, tam tersine yol açtı ve 102. maddenin uygulanma zamanının geçtiğini ortaya koydu” ifadelerini kullandı. Yazar ve siyasi analist Necib Belhimer ise “Komutan, şüpheli toplantıya katılanlar tarafından manipülasyonların olduğunu ima ettiğinde halkı küçümsedi. Bu ayrıntı, bizi ilk cuma günü sonrasındaki hareketlilik üzerine Genelkurmay Başkanı tarafından anlatılan hikayeye getirdi. Çünkü Buteflika döneminde bireylerin yüceltildiğine tanık olduğumuzu söyleyebiliriz. Siyasi sınırlar dahilinde durulmadı, aksine ordu kuruluşları hedef alındı ve bu durum, son derece kötü. Hatırlanması gereken en önemli şey, Buteflika’nın geçmişinin olduğu ve oyunun şu an onun takipçileri üzerine odaklandığı. Bu durumda ikiden fazla taraf yok. Bu bağlamda ilk olarak milyonlarca Cezayirlinin gösterilerde açıkça gösterdiği iradelerinin şekillenmesi, ikinci olarak da rejimin yenilenmesi ve krizin başka bir zamana ertelenmesi üzerinde duruldu” dedi.

مشاركة :