İngiliz diplomat ve uzmanlar, Brexit ile ilgili olası senaryolarla uyumlu olarak Şam’da gerek kamu kurumlarına gerekse de ‘savaş zenginlerine’ uygulanan Avrupa Birliği (AB) yaptırımlarına odaklanırken Alman, Fransız ve İngiliz yetkililer, Avrupa ‘Kara Listesine’ yeni bir ‘savaş zengini’ listesi eklemek için çalışıyor. Alınan mevcut kararla birlikte Şam’da 349 kişi, iş adamı ve kuruma yaptırım uygulanıyor. Geçtiğimiz ay oluşturulan son listede Suriye Başbakanı İmad Hamis hükümetinde görev yapan 7 bakanın ismi de yer aldı. Bu listenin hazırlanmasından birkaç hafta önce ‘kimyasal silahlarla’ ilgisi bulunanlar ayrıca özel sektördeki Şam yakınlarındaki restorasyon projelerine katkı sağlayan 11 kişi ve kuruma yaptırım uygulanma kararı alınmıştı. Londra’nın Brexit sonrası durum hakkında yönelttiği çok sayıda soru arasında, AB’nin Şam’a uyguladığı yaptırımların akıbeti de yer alıyor. İngiltere Başbakanı Theresa May, dün Avrupa ülkelerinden Brexit’in anlaşmasız gerçekleşmemesi için Haziran ayının sonuna kadar mühlet tanınmasını talep etmişti. AB Konseyi Başkanı Donald Tusk dün yaptığı açıklamada, 27 AB ülkesi ve İngiltere’nin Brexit’in 31 Ekim tarihine ertelenmesi konusunda anlaştığını belirtmişti. İngiliz bir yetkili Şarkul Avsat’a yaptığı açıklamada olası iki senaryo bulunduğunu ifade etti. Bunlardan birincisi, İngiltere anlaşmalı bir Brexit ve geçiş aşaması gerçekleştirebilirse, geçiş dönemi boyunca AB yaptırımları İngiliz yaptırımlarına dönüşecek. İkinci senaryoya göre anlaşmasız bir Brexit gerçekleştirilmesi halinde, Avrupa yaptırımlarının kabulü İngiliz yasalarına uygun hale getirilmesine bağlı. Bu nedenle Dışişleri Bakanı, AB kara listesinin İngiliz yasalarına dâhil edilmesini kapsayan taslak kararlar hazırladı. Öte yandan Avrupalı bir yetkili, Şarkul Avsat’a yaptığı açıklamada, Almanya ve Fransa’nın ‘kara listeye’, ek Suriyeli iş adamları ve ‘savaş zenginlerinin’ eklenmesini önerdiğini belirtti. AB’nin Suriye politikasında yaptırımlar önemli bir siyasi amaç olduğuna dikkati çeken yetkili, “Amacımız kesinlikle Suriye halkını hedef almak değil” diyerek, Suriye rejimi ve destekçilerine yaptıklarının bir karşılığı olduğu mesajı vermek istediklerini söyledi. AB’nin yaptırımlar konusunda iki önceliği bulunduğunu söyleyen yetkili, bunlardan ilkinin kimyasal silah olduğuna vurgu yaptı. Karar kılınması halinde Batı ülkelerinin askeri güç kullanacağını ifade etti. İkinci olarak da Suriye halkının sefalet ve mağduriyetini kullanarak zenginleşenlerin hedef alındığını belirten yetkili, son yaptırım paketinin, Şam’daki savaş zenginlerini hedef aldığını ve şok etkisi yarattığını ifade etti. Bu yaptırımların bazı Avrupalılar için sürpriz olduğunu söyleyen yetkili özellikle de üye devletlerin fikir birliğine ulaşma hızının şaşırttığını ifade etti. AB’nin tutumu ve yaptırım uygulamasına şaşıranlar arasında rejim ile ilişkileri normalleştirmeyi hedefleyen bölge ülkeleri de bulunuyor. Yetkili, “Yaptırımların politik ve diplomatik etkileri oldu. Mesaj açık, servetini halkın mağduriyet ve sefaletinden edinenlere, ülkenin kaynaklarından çalanlara göz yummayacağız. Güvenilir bir siyasi çözüme ulaşılmadıkça hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” ifadelerini kullandı.