Tarih Mart 2012. Uluslararası televizyon kanallarının kameraları, Fransa’nın başkenti Paris’in güneydoğusundaki Toulouse kentine bağlı mahallelerden birindeki dairede, aralarında Fransa ordusundan 3 asker, bir öğretmen ve bir Yahudi okulunda okuyan üç öğrencinin de bulunduğu toplam 7 kişiyi öldüren bir katil zanlısı ile polis arasında çıkan çatışmaya yoğunlaştı. Fransa polisi 32 saatlik bir kuşatmanın ardından binanın ikinci katındaki daireye girmeyi başardı. Operasyonda 5 polis yaralanırken katil zanlısı yaralı olarak ele geçirildi. Tüm bunlar dünyanın gözü önünde oldu. Muhammed Merah ismi ile “Motorlu Katil” lakabı hızlı bir şekilde dünyaya yayıldı. Merah, Toulouse ve Montplonne kentlerinde gerçekleştirdiği suikastları motosiklet ile yaptığı için bu lakabı almıştı. Fransız Polisi tarafından birkaç senedir takip edilen Muhammed Merah’a ilişkin gerçekler de adım adım ortaya çıktı. Merah sadece hırsızlık, soygun, şiddet ve uyuşturucu kaçakçılığı suçlarından dolayı hapiste yatmıyordu. Bunlara ek olarak Pakistan, Afganistan, Suriye, Lübnan, Irak, Mısır ve Filistin arasında gidip gelen ve Taliban ile bağlantısı olan bir radikaldi. Öyle ki Kandahar’daki kamplardan birinde silah kullanma eğitimi de almıştı. ABD İstihbaratı Merah’ı Afganistan’da yakalarken Fransa-Cezayir çifte vatandaşlığı bulunan zanlının faaliyetleri hakkında Fransız istihbaratına da bilgi verdi. Muhammed Merah, 23 yaşında yediği bir kurşunla öldü. Merah öldü ancak ismi ölmedi. Öyle ki kendisi, Fransa’yı vuran köktendinci terörün “ikinci dalgasını” temsil ediyordu. Terörü ile Paris ve Fransa’nın birçok kentini vuran Cezayirli köktendinciler ile gelen İslamcı dalganın ilki 1995 yılında Fransa’da ortaya çıkmıştı. 2015 yılında Fransa’yı sarsan terör saldırıları ile birlikte Merah ismi iki sebepten ötürü bir kez daha hatırlandı: Bunlardan ilki Merah’ın abisi Abdülkadir Merah’ın muhakeme edilmesi, diğeri de kendisini hapishaneye sokan adi suçlardan radikalizme yönelen bir kişiliği temsil etmesiydi. Fransa’da gençlerin radikalleşmesini ve terörist gruplarla bağlantı kurmasını sağlayan başlıca araç olan internetin ardından hapishanelerde kurulan bağlantılar geliyor. Tüm bu unsurlar Muhammed Merah’ın abisi Abdulkadir Merah’ın muhakemesi sırasında incelendi ve araştırmaya tabi tutuldu. Merah’ın Paris’teki Özel Ceza Mahkemesi’ndeki sorgusu sona ererken mahkeme iddia ve savunmaların dinlenilmesinin ardından öldürme olaylarında kardeşi ile iş birliği yapmasından dolayı Abdulkadir Merah’a 30 yıl hapis cezası verilmesine hükmetti. Merah’ın Avukatı Eric Dupont Moretti müvekkilinin hükme itiraz ederek konuyu temyiz mahkemesine taşımak istediğini, özellikle de ilk duruşmadan çıkan ve savcılık ile saldırı kurbanlarının ailelerinin temyize götürdüğü kararın Abdulkadir’in kardeşi ile iş birliği içerisinde olduğunu ispat etmediğini belirtti. Abdulkadir için müebbet hapis isteyen savcılık istediğini alamadı. Savcılık ile Abdulkadir’in avukatı arasında temyiz mahkemesinde birkaç haftadır çok şiddetli bir kanun savaşı yaşanıyor. Savaşın temelinde ise Abdulkadir’in kardeşinin düzenlediği terör saldırılarında oynadığı rolün açığa çıkarılması var. Kamuoyundan ve paylaşılan saldırı fotoğraflarından etkilenen bu karmaşık kanun savaşı henüz sonuca bağlanamadı. Asıl soru ise Abdulkadir’in kardeşinin planlayarak uyguladığı saldırıların ne kadarından haberi olduğu ve kardeşine sağladığı lojistik desteğin mahiyeti… Yapılan açıklamalar Abdulkadir’in radikal İslami akıma üye olduğu ve Muhammed ile iletişimde olduğuna dikkat çekilmesi gerektiği yönünde… Muhammed Merah’ın günlük ulaşımda ve saldırılarda kullandığı motosikleti kendisine alan kişinin abisi Abdulkadir Merah olduğu biliniyor. Mahkeme kararında Abdulkadir’in kardeşine motosiklet alarak saldırılara yardım ettiği belirtirken Abdulkadir’in kardeşi tarafından gerçekleştirilen saldırılardan haberi olduğu ve bunun sonucunda onun suç ortağı olduğu ifade edildi. Mahkeme kararında Abdulkadir’in kardeşinin 2011 yılında Pakistan dönüşünde kendisine gizli bir şekilde “Sancağı kaldırmaya hazırım” dediğini ve bunun Muhammed Merah’ın planları konusunda şüpheye yer olmamasını sağladığını kaydetti. Kararda Abdulkadir’in kardeşinin saldırıları nedeniyle tutuklanmasının ardından mahkeme sürecinde sergilediği gururlu tavır ve herhangi bir pişmanlık göstermemesinin mahkemeyi daha sert bir ceza vermeye ittiği belirtildi. Savcılık tarafından yapılan suçlamalarda Abdulkadir’in üst akıl, Muhammed’in ise tetiğe basan el olduğu ifade ediliyor. Abdulkadir’in kardeşinin “manevi mürşidi” olduğuna ve bunun sonucunda suçunun daha büyük olduğuna dikkat çekiliyor. Tüm bu sebepler mahkeme tarafından Abdulkadir’e verilen 20 yıllık hapis cezasının Özel Ceza Mahkemesi tarafından 30 yıla artırılmasına neden oldu. Mahkeme terör ibaresini kullanmayarak “kötü çetelere katılmak” ile suçladığı ikinci zanlı 36 yaşındaki Fettah Mülki’ye verdiği cezayı ise azalttı. Mülki’ye Toulouse saldırısında Muhammed Merah’a silah ve kurşun geçirmez yelek temin ettiği için 10 sene ceza verilmişti. Mahkeme tarafından Maliki’ye 14 yıl hapis cezası verilmiş, bu karar suçlamanın zayıflığından faydalanmak isteyen Abdulkadir’in avukatı tarafından müvekkilinin cezalandırılmasını sağlayabilecek somut delil bulunmadığı gerekçesiyle reddedilmişti. Söz konusu suçlamanın kamuoyunun baskısı ve olayların etkisi sonucunda ortaya atıldığını belirten avukat kendisinin delillere istinaden savunma yaptığını belirtti. Ancak Abdulkadir’in avukatının savunması mahkemedeki jüri üyeleri için yeterli bulunmadı.
مشاركة :