DEAŞ militanların Suriye’nin birçok bölgesinde Esed rejimine yönelik gerçekleştirdiği saldırılarda rejim ve rejim yandaşı milislerden en az 61 asker öldü. Bu ölümlerin yarısından fazlası son iki günde yaşanırken söz konusu saldırı, DEAŞ’ın Bağuz’da da yenilmesinin ardından yaptığı en şiddetli saldırı olarak görülüyor. Suriye’de iç savaşın patlak vermesinin üzerinden 8 sene geçerken rejim ülke topraklarının %60’ını, Kürtler ülkenin kuzeydoğusundaki bölgeleri, Heyetu Tahriru’ş Şam ise İdlib ve çevresini kontrolü altında bulunduruyor. DEAŞ ise Suriye ile Irak arasındaki çöllük bölgede konuşlanıyor. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’nin (SOHR) aktardığına göre HTŞ’ye bağlı Ebu Bekir Sıddık Ordusu’nun dün sabah Halep kentinin batısında bulunan rejim noktalarına yaptığı şiddetli saldırı sonucunda en az 21 rejim askeri öldü. Saldırının ardından çıkan çatışmada 8 HTŞ militanı öldürüldü. Yine dün Lazkiye’nin Kuzeydoğu kırsalında HTŞ’ye bağlı bir grubun kurduğu pusu sonucunda en az 5 rejim askeri öldürüldü. HTŞ’ye bağlı gruplar Halep’in doğu kırsalı, bitişiğindeki İdlib ve Lazkiye kırsalı ile Hama’nın bir kısmını kontrolü altında bulundururken bu bölgeler Moskova ile muhalif gruplara destek veren Türkiye arasında geçtiğimiz Eylül ayında imzalanan anlaşmaya dâhil olan bölgeler arasında. Söz konusu anlaşma, Rejim güçlerinin toprakları ile HTŞ’nin bölgeleri arasında silahsızlandırılmış bölge oluşturulmasını öngörürken anlaşma henüz hayata geçirilmiş değil. HTŞ’nin söz konusu saldırıları rejimin Cuma gecesi Halep ile İdlib’teki bir birçok bölgeyi yoğun top ve füze atışı ile vurmasının ardından geldi. Rejim geçtiğimiz şubat ayında Rusya ile Türkiye’nin yaptığı anlaşmanın içerdiği bölgelere yönelik saldırısının şiddetini artırırken Şam Ankara’yı anlaşmanın uygulanmasını geciktirmekle suçluyor. Şam rejimi lideri Beşşar Esed yaptığı açıklamada bölgede bulunan terör unsurları yok edilerek anlaşmanın uygulanması çağrısında bulunmuştu. İmzalanan bu anlaşma Şam’ın yaklaşık 3 milyon kişinin yaşadığı İdlip’e askeri operasyon gerçekleştirmesini engellerken bölgenin kaderi Rusya, İran ve Türkiye garantörlüğünde önümüzdeki Perşembe ve Cuma günü Kazakistan’ın başkentinde gerçekleştirilecek Astana görüşmelerindeki yeni odak noktalarından biri olacak. İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif Salı günü Şam’da yaptığı açıklamada “Astana sürecinin garantör ülkeleri İdlib konusundaki taahhütlere uymalı ki bunların en başında terörist unsurların silahsızlandırılıp İdlip’ten çıkarılması geliyor” dedi. Diğer tarafından Badiye’deki DEAŞ unsurlarının Perşembe gününden bu yana gerçekleştirdiği saldırılar sonucunda en az 35 rejim askeri öldü. 35 askerin 27’si Humus’un doğu kırsalında öldürülürken bunlar arasında üst düzey subaylar bulunuyor. DEAŞ’ın Badiye’de gerçekleştirdiği diğer bir saldırıda aralarından iki subayın da bulunduğu 8 rejim askeri öldürüldü. DEAŞ’ın propaganda organı Amak Haber Ajansı’nın Telegram üzerinden paylaştığı bildiri ile Humus saldırısını üstlendi. DEAŞ Bağuz’daki varlığı sona erdirilse de Badiye’deki varlığını sürdürüyor. Uzmanlar DEAŞ’ın sona erdirilmesinin tehlikesinin sona ermesi anlamına gelmediğini ve uyuyan hücrelerin harekete geçebileceğini belirtiyor. Suriye Demokratik Güçleri (SDG) geçen ay yaptığı açıklamada DEAŞ karşıtı uluslararası koalisyon ile işbirliği içinde yeni bir operasyona başlayarak DEAŞ’ın uyuyan hücrelerini hedef alacaklarını açıklamıştı. DEAŞ’ın uyuyan hücreleri belirli bölgelere mayınlar döşerken sivil ve askeri hedeflere suikastlar düzenliyor. Suriye’de iç savaşın patlak verdiği 2011’den bu yana çok taraflı bir savaş yaşanıyor. Ülkedeki altyapı yok olurken 370 binden fazla kişi hayatını kaybetti ve nüfusun yarısından fazlası bölgeden göç etmek zorunda kaldı. Suriye rejiminin kontrolü altında bulundurduğu bölgelerde son dönemlerde petrol sıkıntısı yaşanıyor. İnsanlar yakıt alabilmek için uzun kuyuklarda beklemek zorunda kalıyor.