Kötüleşen hava koşulları nedeniyle başkent Trablus’ta Libya Ulusal Ordusu (LUO) ve Ulusal Mutabakat Hükümeti’ne (UMH) bağlı güçler arasında zorunlu bir ateşkesin ilan edilmesinden sonra, özellikle şehrin güney bölgelerinde iki taraf arasındaki çatışmalar yeniden patlak verdi. Libya’nın Kahire Büyükelçiliği de Fayiz el-Serrac başkanlığındaki hükümetin ve yurtdışındaki misyonları arasında bölünmelerin yaşandığını açıkladı. İki taraf arasındaki çatışmalar, savaşta herhangi bir tarafın üstün olmamasına rağmen başkent Trablus’un birçok bölgesinde üst üste 3 haftadır devam ediyor. Çatışmalar çerçevesinde çok sayıda can ve mal kaybı yaşanırken, Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) Libya’daki ofisi, Trablus’taki çatışmalarda ölü sayısının 254’e yükseldiğini ve bin 228 kişinin de yaralandığını açıkladı. Aynı şekilde Serrac’ın bürosu, 22 Nisan’da Fayiz el-Serrac’ın İçişleri Bakanı Fethi Baş Agha ile Trablus’ta gerçekleştirdiği toplantılar sırasında “bölgesinin güvenlik durumu, kuvvetlerin konuşlanma haritası, Trablus ve çevresindeki hükümet yanlısı güçlerle koordinasyon mekanizmaları ve bölgedeki vatandaşların güvenliğine yönelik düzenlemeler” hususunda bilgi aldığını duyurdu. Serrac kuvvetlerinin askeri sözcüsü Albay Muhammed Kanunu, 22 Nisan’da yaptığı açıklamada başkent Trablus’ta ilk güvenlik kordonunun tamamlanması sonrasında “Serrac’a bağlı kuvvetlerin Ulusal Ordu Kuvvetleri ile çatışmaya hazır olduğunu” belirtti. Kanono, hava kuvvetlerinin faaliyetlerini sürdürdüğünü ve ordunun askeri mevziilerinin hedef alındığını söyledi. Serrac hükümetine yakın yerel medya organları tarafından aktarılana göre, hükümet güçleri 22 Nisan’da havalimanı, el-Svani ve el-Tavişe yolları aracılığıyla 3 eksenden Trablus havalimanına doğru ilerledi. Her ne kadar LUO Kuvvetleri’nin UMH güçleri karşısında geri çekildiğine dair raporlar olsa da LUO söz konusu iddiaları reddetti. Bu çerçevede ordu kuvvetlerinin iki gündür çatışmalarla meşgul olduğu belirtildi. LUO sözcüsü General Ahmed el-Mismari, yaptığı açıklamada mevziilerin kaybedildiği yönündeki iddiaları reddederek, düşmanı El-Kaide, DEAŞ terör örgütlerinden ve yabancı parası askerlerden takviye almakla suçladı. El-Mismari, “Ordu kuvvetleri, askeri harekatın 19. gününde Trablus’ta şiddetli çatışmalar yaşadı. Düşman, son savunmasını yapıyor” ifadelerini kullandı. Sözcü ayrıca, ordu kuvvetlerinin yeni ilerlemeler kaydettiğini belirtti. Serrac’a bağlı hükümet güçlerini yerleşim birimlerine yakın bölgelerde silah ve mühimmat depolamakla suçlayan Ahmed el-Mismari ayrıca, güçlerin sivilleri kalkan olarak kullanmaya başladığına dikkati çekti. Taraflar, Serrac güçlerinin son takviyelerinin ardından güneydeki Ayn Zara bölgesinde birkaç kilometre boyunca çatışma yaşadı. 22 Nisan’da Serrac hükümetine bağlı bir milisin cesedine eziyet eden bazı askerlerin görüldüğü bir video yayınlanırken, Ulusal Ordu’ya bağlı savaş medya bölümü, “Bu faaliyetler, önceki tüm bireysel faaliyetler gibi ferdi bir olaydır. Genel komutanlığı ve orduyu temsil etmemektedir” dedi. Serrac hükümetinin sözcüsü Muhanned Yunus ise Hafter’i destekleyen ülkelerin, ordu milislerinin sivillere yönelik bombardımanlarına ve ölülere yaptıkları işkencelere de ortak olduğunu belirtti. Yunus, kameralar önündeki ölüm beyannamesinin korkunç bir suç teşkil ettiğini vurguladı. LUO, Serrac hükümetine sadık güçleri, sivil bölgeleri kasıtlı olarak bombalamakla suçlarken, hükümetin kamuoyunu orduya karşı kışkırttığını vurguladı. Öte yandan Tunus’ta Birleşmiş Milletler’in (BM) Libya Özel Temsilcisi Gassan Selame ve Tunus Dışişleri Bakanı Hamis el-Cihinavi, 22 Nisan’da düzenledikleri bir toplantıda, BM himayesindeki siyasi sürecin Libya krizinin çözümünde tek seçenek olmaya devam ettiğini belirtti. BM tarafından yayınlanan bir bildiride, “Salame, 22 Nisan’da Tunus’ta el-Cihinavi ile Libya’da ateşkes sağlama hedefiyle birkaç başkente yönelik bir tur kapsamında Trablus’un güneyindeki savaşta yaşanan gelişmeleri ele aldı” ifadelerine yer verildi. Aynı şekilde Libya’nın Kahire Büyükelçiliği, yurtdışındaki Libya temsilciliklerinin Serrac hükümetinden ayrıldığını belirtirken, durumu “ilk diplomatik bölünme” olarak nitelendirdi. Yetkililer, 22 Nisan’da başkent Trablus’taki Ulusal Ordu Kuvvetlerinin yürüttüğü askeri operasyonlara destek verdiklerini açıkladı. Bu çerçevede Kahire Büyükelçiliğinden bir personel, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada “LUO Baş Komutanı Mareşal Halife Hafter’e sadık bir grup, 22 Nisan sabahı Libya Büyükelçiliği binasına baskın düzenledi ve Serrac hükümeti yanlısı unsurların ordu yandaşlarını kovmasından önce elçilik binasını birkaç saat kontrol altına aldı” dedi. Libya el-Ahrar kanalının Serrac hükümetine bağlı Dışişleri Bakanlığı’ndan aktardığına göre, Libya’nın Kahire Büyükelçiliğine bağlı personeller, Mısır makamlarının müdahalesi sonrasında Ulusal Ordu yandaşlarının, büyükelçiliğe baskın yaparak Serrac’a bağlı çalışanları kovduğunu ifade etti. Diğer taraftan bir Libyalı yetkili, uluslararası havaalanındaki hareketliliğin iyi şekilde seyrettiğini açıkladı. Trablus’taki Mitiga Uluslararası Havaalanı Müdürü Lütfi el-Tabib, Alman Haber Ajansı’na (DPA) sadece 12 saatlik çalışmaların ardından 24 saattir havaalanının hizmet verdiğini duyurdu.
مشاركة :