Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman bugün Moskova’da başlayan 8.Uluslararası Güvenlik Konferansı’nda yaptığı konuşmada, İran rejiminin Lübnan’daki Hizbullah milislerinin yanı sıra Yemen ve diğer ülkelerdeki Husi milislerini desteklediğini belirtti. Husilerin Yemen devletini yıkmaya çalıştığını ve Suudi Arabistan sınırlarına saldırdığını vurguladı. Prens Halid bin Selman yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Husi milisleri, Suudi Arabistan’ı ve şehirlerini hedef alan 220’den fazla balistik füze fırlattı. Güvenlik Konseyi kararlarını, anlaşmalarını ve Stockholm Anlaşmasını ihlal eden milisler, kardeş ülke Yemen’de çocuklara ve sivillere yönelik ağır ihlallerde bulundu. Krallık ülkesini, halkını ve bölgesini korumak zorunda kaldı. Meşru Yemen hükümeti, Birleşmiş Milletler (BM) anlaşması hükümlerine uygun olarak hiçbir sözleşmeye uymayı kabul etmeyen milislerle mücadele ve meşruiyeti desteklemek için askeri bir ittifak kurdu. Krallık, Yemen’in acılarını dindirmek için Yemen hükümetiyle ve ilgili uluslararası kuruluşlarla koordineli olarak kalkınma ve yeniden yapılandırma programlarına imza attı. Amacımız, Yemeni halkının kendi ülkesinde, meşru hükümeti altında güvende yaşama arzularına destek vermektir.” Suudi Arabistan’ın dış politikasında bölgedeki ve dünyadaki barışı destekleme çabasından vazgeçmediğini ve vazgeçmeyeceğini vurgulayan Prens, ülkesinin uluslararası yasa ve normları savunmaya, herhangi bir mezhep veya ideolojik düşünceye bakmaksızın devletlerin meşru kurumlarına destek vermeye, terörizm ve radikalizm ile mücadele etmeye devam edeceğini ifade etti. Savunma Bakanı ayrıca uluslararası güvenliği inşa etme temelinde kapsamlı ulusal güvenliği sağlama çalışmalarını da sürdüreceklerini kaydetti. Prens Halid konuşmasını şöyle sürdürdü: “Acı dolu olaylara maruz kalan ve acı çeken Ortadoğu’da yaşananlar için hepimiz çok endişeliyiz. Krallık, halkının kalkınma amaçlarına ulaşmalarını sağlamak için bölgede güvenlik ve istikrar sağlama amacıyla çaba gösterirken İran rejimi, 1979’dan bu yana terörizmi, bölünmeyi ve mezhep ayrımcılığını destelemeye devam ediyor. Ulusal devleti tanımıyor ve sınır ötesi devrimlerle ilgileniyor. Uluslararası hukukun ilkelerine aykırı ve tehlikeli uygulamalar yürütüyor. Teröristlere kucak açıyor, radikal gruplara ve milislere silah ve fon sağlıyor. Ne yazık ki bu politikalardan en çok etkilenen de istikrar, refah ve çevresiyle uyum içinde yaşamayı hak eden İran halkıdır. Bölgemiz bugün yeni bir dönüm noktasında duruyor ve halkın özlem duyduğu aydınlık geleceğe ulaşmak için sağlam bir pozisyona ihtiyaç duyuyor. Ya kaosa, yıkım politikalarına, darbeye, mezhep ayrımcılığına ve bölgeyi sarmak isteyen gerici vizyona boyun eğeceğiz ya da halklarımızın güven, refah ve istikrar içinde yaşamasını sağlayan vizyona bağlı kalacağız. Biz Krallık’ta ne pahasına olursa olsun gelişme vizyonumuzu gerçekleştirme, terör, radikalizm ve mezhep ayrımcılığıyla mücadele yolunu seçtik. Suudi Arabistan bugün İran’ın saldırılarına ve ihlallerine rağmen bölge halkının refahı, istikrarı ve barışı için Vizyon 2030 kapsamında ilerliyor.” Ülkesinin dünya çapında barış ve istikrar kültürünün yayılmasına ve terörizme karşı her şekilde mücadeleye aktif olarak katkıda bulunduğunu ifade eden Prens Halid, bu amaçla çeşitli kültürel diyalog ve iletişimi teşvik eden programları başlattıklarını ve şerle mücadele etmek için dünya ülkeleri ile verimli ortaklıklar kurduklarını söyledi. Prens Halid bin Salman, terörizm ile mücadele kapsamında devletler arasında etkili iş birliği ve koordinasyonların yapılması gerektiğini vurgulayarak terörizmin pek çok şekil ve formda yayıldığına işaret etti. Uluslararası güvenliğin barışı sağlamak, korumak ve gözetmek eylemlerini de kapsadığını söyleyen Prens bunların sadece bireysel çabalarla gerçekleştirilemeyeceğini belirtti. Prens, “Önümüzde yıkıcı güçle mücadele etmekten başka yol yok. Halklarımızın güvenlik, istikrar ve refahı için birlikte çalışacağız” ifadelerini kullandı.
مشاركة :