Husiler Yemen halkını sömürmeye devam ediyor

  • 4/28/2019
  • 00:00
  • 5
  • 0
  • 0
news-picture

Lula ve eşi Şahar, 12 yıldır sabahın erken saatlerinde temizlik işi için dışarı çıkıyordu. Caddenin bir tarafında kendisi çalışırken, diğer tarafında da eşi Sana sokaklarını temizliyordu. Husi darbesinden sonra, bugün eşi iki yıldan bu yana ortada görünmezken, Sana sokaklarını temizlemek üzere yalnız kaldı. Şarku’l Avsat’a konuşan Lula, “Kocamı kaybettim. Hala hayatta mı ve geri dönüp dönmeyeceğini bilmiyorum” dedi. 30’lu yaşlarında ve 5 çocuk annesi olan Lula, “Kocam, Husi grup tarafından düzenlenen kursların etkisi altına girdi. Milisler, kendileriyle birlikte cepheye gitmeleri için kocamı kışkırttılar. Yokluğunda çocuklarına devamlı maaş vereceklerine söz verdiler. Ancak bana 2 ay para verdiler, sonrasında vermeyi kestiler” ifadelerini kullandı. Yemen’deki diğer marjinalleşmiş insanlar gibi Şahar da yüzlerce kişiyi savaşa ve kanlı darbelere dahil etmeye çalışan Husi milislerin kurbanı oldu. Sana’daki yerel kaynaklara göre milisler, her bir “Mahva’da” (dışlanmış kimselerin yaşadığı gecekondularla dolu mekan) bir denetçi görevlendirdi. Yemenli Mana ise, “Husiler, gençleri ve çocukları farkındalık oluşturduklarını iddia ettikleri kurslara çeken bir kişi görevlendirdi. Ancak gidenlerin çoğu geri dönmüyor. Geri dönmeleri halinde de birkaç hafta sonra cephelerde savaşmak üzere ortadan kayboluyorlar” dedi. Mana, “Bir haftadan 3 haftaya kadar devam eden mezhepçi kurslar boyunca beraberlerinde giden herkese 500 riyal (yaklaşık 1 dolar) veriyorlar” ifadelerini kullandı. Husi milislerin, adam toplamak için ortaya koydukları girişimlere değinen Bessam da Şarku’l Avsat’a “İlk başta gıda yardımı yapılacağını ve onlar için isim ve telefon numarası toplamamız gerektiğini söylüyorlar. Ama sonra hiçbir şey olmuyor” dedi. Salim, Husi milislerin bazı faaliyetlerine dikkati çekerek, “Aşağılama ve mahrumiyetle karşı karşıyayız. Maaşlarımızı kesen grup tarafından hor görülüyoruz, hakkımız çiğneniyor” şeklinde konuştu. Salim ayrıca, “Husi milisler, dışlanmış temizlik işçilerinin maaşlarını gasp etmeye, onları yoksul bırakmaya çalışıyor” dedi. Dışlanmış kişilerin çoğu, ten renkleri sebebiyle Yemen’de temizlik, dilencilik ve basit işler yapıyor. Sana sakinlerine göre milisler, onları seferberlik ve cephelere çekme faaliyetlerinde kullanmak için uygun bir ortam oluşturdu. Temizlik işçilerinin maaşları, günlük 2 dolardan fazla değil. Diğer çalışanlar gibi herhangi bir zarara karşı sosyal güvenceleri veya sağlık sigortaları bulunmuyor. Toplumsal uzmanlar, bu sınıfın aşırı cehalet ve yoksulluğunun, Husilerin, mezhepsel faaliyetleri çerçevesinde söz konusu insanları kontrol etmelerine ve sömürmelerine yardım ettiğini belirtti. Savan’da bir Mahva sakini olan Afif, Husiler tarafından maruz kaldığı baskıya değinirken, “Husiler, bana radyo sesinin, dansın ve herhangi bir törenin kendilerine bildirilmediği taktirde yasak olduklarını söyledi” dedi. Afif, “Hayatımız gerçekten çok basit. Hayatta kalmak için mücadele ediyoruz, eğlenmeyi seviyoruz. Sanki dünyaya sahipmişiz gibi yaşıyoruz. Bu duruma adapte olmaya çalışıyoruz” şeklinde konuştu. Ayakkabıcı olarak çalışan Muştak da “Bu meslekle 7 çocuklu bir aileyi bakıyorum. Bazen 500 riyal, bazen de 1000 riyal (1 dolar yaklaşık 500 riyal) kazanıyorum. Haftanın çoğu günü eve boş dönüyorum” dedi. Muştak, “Hiç kimse ayakkabısının boyalı olmasını umursamıyor. Ayakkabılar tamir edilecekse bana gelenler oluyor, ama bu da çok az. Bunlar, Husi vergilerini ödememe ve oturduğum kaldırımı kiralamama bile yetmiyor” ifadelerini kullandı. Söz konusu dışlanmış sınıf, insan hakları örgütlerinin dikkatini çekerken, bu örgütler de içme suyu ve elektrik barındıran az sayıdaki konutlarla onlar için yardım ve sağlık hizmeti sağladı. Bu çerçevede Ulusal Diyalog Konferansı sırasında devlet pozisyonlarında onlar için yüzde 10’luk bir kota önerildi. Söz konusu sınıfın temsilciler, 2013 yılında Sana’da düzenlenen Ulusal Diyalog Konferansına katılırken, liderlerinden bazıları da el-Ahrar el-Sud akımı gibi parti ve sendikaların oluşturulması çağrısında bulundu. Aynı şekilde Dışlanmışlar Birliği, darbeci Husilerin ortaya çıkmasıyla ilk başlarda bu sınıfa hakim olmak için sınıfın üst düzey isimlerini kendilerine çekmeye çalıştı. Yemenli kaynaklar, milislerin kontrol ettikleri farklı bölgelerde sömürü ve bazen de tehditler dahil olmak üzere çeşitli yöntemlerle yüzlerce dışlanmış insani saflarına çekmeyi başardı. Husi saflarına katılanlar ise o anda kendilerini, merdivenin grup liderlerine itaat eden bir başka basamağında buldular. Sana’da Şarku’l Avsat’a konuşan çok sayıda vatandaşın belirttiğine göre söz konusu kişiler, saflarda genellikle öne sürülürken, yaralandıklarında ise terk edildiler. Sana’nın güneyindeki Taiz sokağında Mubarek isimli Yemenli, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, savaşta ayaklarını kaybetmesinin ardından, 5 ay önce geri döndüğünü söyledi. Mubarek, Husilerin ilk başta kendisine bir makineli tüfek ve 10 bin riyal verdiğine dikkati çekti. Mubarek ayrıca, “Ön saflarda yaralandıktan sonra beni terk edeceklerini hissettim. Husiler, bunu yaralıların çoğuna yapıyorlar” dedi. “Dışlanmışlar arasında çatışmalar sırasında yaralanan herkes, durumu ciddi olmasa bile Husiler tarafından terk ediliyor” diyen Mubarek, önceliğin daima Husi sülalesinin bireylerini kurtarmak olduğunu vurguladı. İnsan hakları aktivisti Abdul Habib el-Kabati de yaptığı açıklamada “Sülalesini insani bir kriter olarak gören milislerle birlikte yaşıyoruz. Diğer insanları köle olarak gören bir gruptan, İmamet döneminde marjinalleşme durumunda yaşayan bir sınıfı gözetmelerini nasıl beklersiniz? İmamet, halk arasında sınıf ayrılığı ve ırkçılık için çalıştı. Şu an Husiler de toplumun her düzeyinde bunu yeniden canlandırıyor” dedi. Dışlanmış Yemenliler, tenekelerden, kartonlardan veya boş kaplardan rastgele gecekondu inşa ediyor. Sıcak bölgelerde de saman veya ağaç kabukları kullanıyorlar. Evler, genelde birkaç kişinin bir arada yaşadığı tek bir odadan veya iki odadan oluşuyor. Yemen’deki yerel istatistiklere göre söz konusu dışlanmış sınıf, bünyesinde 1 milyondan fazla kişi barındırıyor. Şehirlerin içinde ve dışında izole edilmiş topluluklarda yaşıyorlar. Başkent Sana, en fazla dışlanmış içeren şehir. Çoğunlukla Asar, el-Safiye, Bab-ul Yemen, el-Tahrir mahallelerinde, Savan ve Dar Salm bölgelerinde toplanmış haldeler.

مشاركة :