Sudan Komünist Parti Başkanı: Eski rejimin kanatlarının kırpılmasına yönelik ciddi adımlar atıldığına tanık olmadık

  • 5/18/2019
  • 00:00
  • 9
  • 0
  • 0
news-picture

Sudan Komünist Partisi Genel Sekreteri Muhammed Muhtar Hatib, geçtiğimiz birkaç gün içinde, oturma eyleminin gerçekleştirildiği alanda bulunan protestocular arasında ölüm ve yaralanma vakalarından Askeri Geçiş Konseyi’ni suçladı. Ayrıca olaylara dâhil olanları tespit etmek için devrimci güçlerin de katılımıyla şeffaf bir soruşturma başlatılmasını talep etti. Hatip, hâlihazırda iktidarı elinde bulunduran Askeri Geçiş Konseyi’nin eski rejimin sembol isimlerini tutuklamaktan ve milislerini etkisiz hale getirmekten kaçındığını dile getirerek, söz konusu kimselerin açık bir şekilde protestocuları ezmek yönünde tehditlerde bulunduklarını kaydetti. Hatip, Şarku’l Avsat ile gerçekleştirdiği özel röportajda, partinin halk arasında hala yankı bulduğunu düşündüğünü belirterek, bu yankıların gün geçtikçe daha da ziyadeleşeceğini ifade etti. Ayrıca Hatip, Marksist teorinin bir yönetim tarzı olarak hala geçerli olduğunu ve Sudan yönetimi için yeniden benimsenebileceğini söyledi. Partisinin halk hareketine öncelik eden tek grup olmadığını, bilakis halk devrimine bütün kesimlerden kimselerin katıldığını ve partisinin ise bu birlikteliğin bir parçası olduğunu ifade etti. Öte yandan, geçiş döneminde hükümetteki herhangi bir pozisyon için adaylığını koymayacağını dile getiren Hatip, önümüzdeki dönemde bir kota sisteminin olmayacağını, hükümetin bir ‘teknokratlar hükümeti’ olacağını kaydetti. Hatip, “Önümüzdeki dönemde kendimizi geçiş sonrası hükümete hazırlamak için daha ziyade partinin gelişimi ve organizasyonuyla ilgilenmek istiyoruz” diyerek sözlerini sürdürdü. İşte Muhammed Muhtar Hatib’in Şarku’l Avsat ile gerçekleştirdiği röportajın metni:Sudan çok karmaşık bir aşamadan geçiyor. Neden tekrar bu duruma gelindi? - Bu karmaşıklık, devrimci güçler ile eski rejim arasındaki mücadeleden kaynaklanıyor. Her biri bir sonraki değişikliğin kendi lehine olmasını istiyor. Devrimci güçler ayaklanmanın devam etmesini ve devrimci ivmenin sürekliliğini talep ediyor. Sivil itaatsizlik silahı ve siyasi grev, iktidarı ve güç organlarını elinde bulunduran Askeri Geçiş Konseyi ile olan görüşme turlarından kazançlı çıkmak için hala masada duran seçenekler arasında yer alıyor. Eski rejimin sembol isimlerinin doğrudan ve apaçık ifadelerine ve protestocuları öldürme tehditlerine rağmen bu kişileri tutuklamaya çalışmayan ve milisleri ortadan kaldırmaktan çekinen Askeri Geçiş Konseyi’ni kınıyoruz. Bundan dolayı son birkaç gün boyunca dökülen kanlardan ve ölümlerden Askeri Geçiş Konseyi’nin sorumlu olduğunu düşünüyoruz. Olaylara dâhil olanları tespit etmek için devrimci güçlerin de katılımıyla şeffaf bir soruşturma başlatılmasını talep ediyoruz. Çünkü açık bir delil olmaksızın orduyu ve hızlı destek güçlerini suçlamak istemiyoruz.Son dönemde protestocular arasında yaşanan ölüm ve yaralanma olaylarının arkasında kimin olduğuna dair bir bilginiz var mı? - Bütün göstergeler, ayaklanmayı bastırmak için elinden gelen her şeyi yapan, fakat başarısız olan eski rejime işaret ediyor. Eski rejimin yapabileceği tek şey cumhurbaşkanının azledilmesi, rejimin devamlılığının temin edilmesiyle kazanımlarının muhafaza edilmesi ve tekrar iktidara dönmek için hızlı bir şekilde seçimlerin gerçekleştirilmesiydi. Buna rağmen yine de soruşturmaların şeffaf bir şekilde yürütülmesi istiyoruz.Yani, devrimin önünü kesen birtakım güçler olduğunu düşünüyorsunuz… - Hâlihazırda yaşanan her şey buna işaret ediyor. Eski rejimin kanatlarının kırpılmasına yönelik ciddi adımlar atıldığına tanık olmadık. Derin devlet, gölge taburlar, milisler ve mevcut güvenlik organları olduğu haliyle duruyor ve devrimi iptal etmek için çalışıyorlar.Derin devletin tasfiyesi, ordunun mu yoksa bir sonraki geçici hükümetin görevi mi?   - Askeri Geçiş Konseyi hâlihazırda iktidarda bulunuyor. Bundan dolayı bir şeyler yapması gerekiyor. Öte yandan, bir dereceye kadar, yüksek güvenlik komitesini temsil eden askeri konseyin eski rejimin bir parçası olduğunu düşünüyoruz. Bu nedenle, devrimi tamamlamak ve nihai hedeflerini gerçekleştirmek için devrimci güçlere büyük önem veriyoruz. Hedefimiz derin devletin sökülmesi ve ortadan kaldırılmasıdır. Başından bu yana ayaklanmanın niyeti buydu. Bu ayaklanma, 1956’da Sudan’ın bağımsızlığından başlayıp bugüne kadar varlığını sürdüren askıdaki tüm problemleri taşıyan bir hadisedir. Bundan dolayı ayaklanmanın bastırılması kolay değil. Devrimci güçler müzakerelerde ağır basan taraf olacak ve talepleri gerçekleştirilecek.Sudan Komünist Partisi, geçiş dönemi iktidarında askerlerin de bulunuyor olmasını en çok reddeden partilerden biri… - Sudan Komünist Partisi olarak vizyonumuz, bir sonraki hükümetin bütünüyle sivillerden oluşmasıdır. Ancak partinin diğer güçlerle olan bir birlikteliği söz konusu. Bu birliktelik sırasında uzlaşılan hususlara bağlıyız. Ordunun da temsil edildiği sembolik bir egemenlik konseyi fikrinden yanayız. Fakat yürütme ve yasamanın bütünüyle Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçlerinin iradesiyle oluşması gerekiyor.Geçiş dönemi iktidarı için önerdiğiniz adaylar var mı? - Elbette adaylarımız var. Geniş bir koalisyon içinde çalışıyoruz. Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri tarafından bu çalışmalar için kurulan komiteye adaylarımızı sunduk.Geçici hükümette herhangi bir pozisyon için aday oldunuz mu? - Hayır, hiçbir pozisyon için aday olmadım. Önümüzdeki dönemde kendimizi geçiş sonrası hükümete hazırlamak için daha ziyade partinin gelişimi ve organizasyonuyla ilgilenmek istiyoruz.Komünist Parti’nin sokaklardaki hareketliliğe öncülük ettiği çokça konuşuluyor… - Bu tür ifadeler, devrimin çerçevesini oldukça sınırlar. Bu, 1989’dan bu yana devam eden mücadelelerin birikiminin bir sonucu olarak ortaya çıkan büyük bir halk devrimidir. Diğerleriyle birlikte biz de bu devrime katkıda bulunduk. Herkes büyük fedakârlıklarda bulundu ve kayıplar verdi. Ölenler, işkence görenler ve evsiz barksız kalanlar oldu. Hiç kimse bu devrimi mensup olduğu partiye, tarafa veya gruba hasredemez. Bu, ülkede meydana gelen adaletsizliklere karşı halk kitleleri tarafından gerçekleştirilen bir devrimdir. Bunu sadece Komünist Parti’nin partinin gerçekleştirdiğini söylemek doğru değil.Komünist Parti demokratik bir geçişe ne ölçüde hazır? - Eski Devlet Başkanı İbrahim Abboud’un diktatörlük dönemlerinde gizli ve zor koşullarda çalıştık. Numeyri ile birlikte yeraltından yerüstüne çıktık. Çok sayıda komünist tutuklandı, ancak her seferinde kitleler arasından daha güçlü bir şekilde ortaya çıktılar. Çünkü Komünist Parti bu topraklarda ve halk içerisinde kök salmış bir durumda. Hala kitleler üzerinde geniş bir nüfuzumuz var. Var olanı inşa etmeye çalışacağız. Uzun zamandır istediğimiz geçiş döneminin nihayetinde kapsamlı bir anayasa konferansı çağrısında bulunacağız. Çünkü mevcut meselelerin tek bir partinin programı dahilinde çözülmeleri mümkün değil. Geçiş yıllarında uygulanacak programın, çeşitli kesimlerden olan güçlerin beklentilerini karşılaması gerekiyor. Devamı gelecek…

مشاركة :