ABD Dışişleri Bakanlığının Suriye Özel Temsilcisi ve DEAŞ’la mücadele için kurulan Uluslararası Koalisyon Başkanı James Jeffrey, İran ve ajanlarının ABD’nin ulusal güvenliğini tehdit ettiğini söyledi. Jeffrey açıklamasında “Rusya, İran’ın Suriye’nin istikrarını sarsan ve ülkede zararlı etkiler bırakan faaliyetlere karşı yürütülen çabaları desteklemeli” ifadelerini kullandı.Jeffrey çarşamba günü Kongre’de yaptığı açıklamanın devamında şunları söyledi: “Suriye çatışması sekiz yıldan fazla bir süredir devam ediyor. Rusya, Esed’in vahşi eylemlerini ve İran’ın bölgedeki hastalıklı nüfuz projesini gerçekleştirmesini sağlıyor. Rejim, ülkesini yıkmaya ve vatandaşlarına zulmetmeye devam ediyor. Çatışma sona ermeli. Suriye halkına adalet getirilmeli.” Washington’ın üç hedefi gerçekleştirmek istediğine dikkati çeken yetkili, söz konusu hedeflerin “DEAŞ’ın devam eden yenilgisi, İran liderliğindeki güçlerin Suriye’den tamamen çıkarılması, Suriye krizinin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 2254 sayılı kararı uyarınca siyasi bir çözümle sonlandırılması” olduğunu belirtti. Jeffrey, ABD Başkanı Donald Trump’ın 21 Şubat’ta “DEAŞ’ın mağlubiyeti için süren Uluslararası Koalisyon’un mücadelesi kapsamında, Suriye’nin kuzeyinde ABD silahlı kuvvetlerine bağlı küçük bir birlik bırakabilecekleri” kararına ilişkin de açıklamalarda bulundu. Jeffrey, bu durumun Suriye’nin güneyindeki el-Tanf Üssü’ndeki varlıklarının devam etmesini sağlayacağını, DEAŞ’a karşı yürütülen operasyonların devamlılığına katkı sunacağını, örgütün yeniden doğmasını önleyeceğini, Suriye’de gerek bölgesel gerekse uluslararası müttefiklerin güvenliği ve özellikle de ABD ulusal güvenliği açısından önemli olan istikrarı koruyacağını belirtti.ABD’li yetkili açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı: “Tahran rejiminin kötü niyetli faaliyetleri, bize İran önderliğindeki tüm kuvvetlerin Suriye’den çekilmesi için çabalamaktan başka bir seçenek bırakmıyor. İran’ın umursamaz faaliyetleri, Suriye’deki durumu daha da tehlikeli hale getiriyor. Uluslararası toplumun büyük çoğunluğu da bu durumun farkında. İran destekli kuvvetler, Suriye halkına karşı şiddet eylemlerine katılmak ve İsrail’e karşı saldırı başlatmak için Suriye içerisindeki üsleri kullanacak. İran ve ajanları, topluluklar arasındaki gerginliği artırmak ve terör gruplarının güçlenmesi için bir alan sağlayarak, bölgeye istikrarsızlık tohumlarını ekerek ABD’nin ulusal güvenliğini tehdit ediyor.” Söz konusu meselenin geçen hafta Moskova’da ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun da gündeme getirdiği konular arasında olduğunu belirten Jeffrey sözlerini şöyle sürdürdü; “Farklılıklarımıza rağmen Rusya’nın çıkarlarının halkının ve uluslararası toplumun reddettiği katil Suriye rejiminin yanında veya Suriye’yi bir platform olarak kullanan İran ile olmadığına inanıyoruz. Bunu yerine ABD ve Rusya, komşuları ve dış dünya ile normal ilişki içinde olan, çatışmadan önce ülkede bulunmayan yabancı birlikler barındırmayan, güvenli ve istikrarlı bir Suriye istiyor. Rusya, İran’ın Suriye’de istikrarsızlaştırıcı faaliyetlerine ve kötü niyetli nüfuzuna karşı çabalarını birleştirmelidir. İran liderliğindeki tüm güçlerin ülkeden tamamen çıkarılması için Esed rejimine karşı nüfuzunu kullanmalıdır. Bakan Pompeo ile Rusya’ya son ziyaretimiz sırasında Ruslarla pragmatik bir şekilde iletişim kurduk. Daha sonra Rusya’dan ayrıldığımda bunun mümkün olduğunu hissettim. Rusya, anayasal inceleme ve BM tarafından yürütülen serbest ve adil ulusal seçimler hususunda Suriye halkına hizmet eden ve mültecilerin geri dönüşlerini teşvik eden anlaşmaya varmak için BMGK’nın 2254 sayılı kararı uyarınca siyasi bir süreçteki tüm hedeflerimizi gerçekleştirmeye hazır olduğunu belirtti.” Jeffrey, DEAŞ’ı hezimete uğratma çalışmaları sırasındaki meşru güvenlik endişelerine yönelik denge kurmak için Türklerle de yakın faaliyetler yürüttüklerini ifade etti. Yetkili, “Bu ayın başlarında Suriye’nin kuzeydoğusundaki güvenli bölge hususunda, olası şiddeti azaltma çabaları çerçevesinde müzakere etmek için Ankara’yı ziyaret ettim. Bu diplomatik çaba, çözüm odaklı olarak devam ediyor” açıklamasında bulundu. ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi ayrıca Suriye’deki siyasi çözümün, İran’ın kötü niyetli nüfuzunu azaltmaya yardımcı olacağını ve rejimin terörizm sponsorluğu ile gelişmesine izin veren güç boşluğuna son vereceğini yineledi. James Jeffrey, çözümün aynı zamanda ortak ve müttefiklerinin güvenliğini artıracağını, kimyasal silahların barbarca kullanılmasına son vereceğini kaydetti.
مشاركة :