Irak yargı sistemi, Irak makamları tarafından tutulan DEAŞ’lı Fransız unsurların ikisinin idamı için yeni bir karar yayınladı. Söz konusu iki unsurla birlikte Irak’ta aynı suçtan yargılanan Fransız vatandaşlarının sayısı da 6’ya çıkmış oldu. DEAŞ’lı unsurlar, yeniden soruşturma, yargılama ve temyiz de dahil uzun bir davadan geçiyor. Sürecin ise birkaç yıl boyunca devam edebileceği belirtiliyor. Irak cezaevlerinde, hala binlerce terör zanlısı ve haklarında idam cezası verilen yüzlerce mahkum bulunuyor. Irak yargısı, DEAŞ’a mensup olduğu suçlamasıyla yargılanan 4 Fransız hakkında da idam cezası vermişti. Fransa, Irak’ın konuya dair egemenlik hakkını anladığını açıklarken, idam kararına karşı olduğunu da dile getirdi. Ancak Irak yargısının, DEAŞ’lı Fransızlar hakkında idam kararı almayı devam ettirmesinin ardından Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian, ülkesinin Irak’taki 4 Fransız hakkındaki idam kararını engellemek için yoğun diplomatik çabalar yürüttüğünü açıkladı. Fransız Haber Ajansı’nın (AFP) Irak’taki bir yargı kaynağından aktardığına göre, idam kararı bu defa, Fransa İstihbarat Servisi tarafından radikalizm yanlısı unsurların Suriye’ye gidişini kolaylaştırmakla suçlanan 33 yaşındaki İbrahim el-Nacara ve Kerem el-Harşavi hakkında verildi. Irak’taki DEAŞ unsurları hakkında verilen söz konusu karar ve unsurların ülkelerine iade edilmemesi konusunda tartışmalar hala devam ediyor. Yargı uzmanı Tarık Harb’a göre Irak yasaları, unsurların yargılanmasına ve mahkum edilmesine izin veriyor. Şarku’l Avsat’a konuşan Harb, Irak Ceza Kanunun 6. maddesinin, failin uyruğuna bakılmaksızın dışarıda veya içeride işlenen herhangi bir suçun Irak yargısı sorumluluğunda olduğunu belirtti. Harb, “7. bölüm uyarınca Güvenlik Konseyi (BMGK) kararları, herhangi bir devlete yargı hakkı verir. Zanlılar, soruşturma hakimlerine sunuldu. Tutuklulukları, soruşturma prosedürlerini tamamlamak için bu temelde gerçekleşti. Daha sonra Irak yasaları uyarınca kendilerine uygulanacak cezanın düşürülmesi için mahkemeye sevk edilecekler” ifadelerini kullandı. Irak Cumhurbaşkanı Berham Salih, geçen Şubat ayında Fransa’ya yaptığı ziyaret sırasında yabancı DEAŞ unsurlarının, Irak yasalarına göre yargılanacağını açıklamıştı. Irak makamları, Suriye Demokratik Güçleri (SDG) tarafından tutuklanan yüzlerce DEAŞ unsurunu teslim almıştı. Öte yandan silahlı gruplar konusunda bir güvenlik uzmanı, Şarku’l Avsat’a “Unsurların Irak’a teslim süreci, uluslararası koalisyonun SDG ile uzlaşısı sonrasında gerçekleşti. SDG, uluslararası açıdan yasadışı değil. Cezaevlerinin, DEAŞ unsurlarının idaresi ve rehabilitasyonu konusunda ekonomik bir fona sahip değil. Teslimleri, bu çerçevede gerçekleştirildi” dedi. Uzman, “Irak, teröre karşı bir yasaya sahip ve bu nedenle Irak mahkemeleri bu davaları yönetebilir” şeklinde konuştu. İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), yaptığı açıklamada, DEAŞ unsurlarının Suriye’den Irak’a naklinin, yargılanmaları sırasında işkence korkusuna neden olduğunu açıkladı. Kuruluş, raporda Cumhurbaşkanı Berhem Salih’in Irak’ın uluslararası hukuk sınırları dahilinde hareket ettiğini belirtmesine rağmen Irak’taki DEAŞ’lılara yönelik eski soruşturmaların, gözaltında bulundukları sırada işkenceye maruz kaldıkları için haklarının ihlal edildiğini gösterdiğini vurguladı. Sadr Hareketi lideri Mukteda el-Sadr destekli Sairun Hareketi, Fransa’nın DEAŞ’lı Fransızlar hakkında alınan idam kararının uygulanmamasına yönelik girişimlerini reddetti. Sairun Hareketi’nden Milletvekili Esed el-Hazali, Fransa hükümetinin hareketlerinin boşuna olduğunu, çünkü Irak ceza yasalarının bir yabancı olsa bile failin tutuklandığı bölgede yargılanmasını gerektirdiğini belirtti. “Fransa, DEAŞ’a katılmalarından önce şüpheli hareketleri takip ederek vatandaşlarını koruyan ilk ülke” diyen Hazali, “Uluslararası hukuk, Irak hükümetinin, Fransız veya başka bir milletten olsun suçluların Irak yasalarına göre yargılanmasına izin veriyor” ifadelerini kullandı.
مشاركة :