ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Morgan Ortagus, İrana yönelik petrol yaptırımlarına dair yeni muafiyetler olduğu iddialarını yalanladı. Suudi Arabistan öncülüğünde, İran’ın neden olduğu gerginliklerin masaya yatırıldığı acil durum toplantısından duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Ortagus, perşembe günü geç saatlerde yaptığı açıklamada “Arap ve Körfez Arap Ülkeleri İşbirliği Konseyi (GCC) üyelerinin İranla, bölgedeki nüfuzuyla ve terörle yüzleşmesi Körfez ülkelerinin refah içinde bir gelecek sağlaması için gereklidir. İranla bir savaş değil, teröre destek vermeyi bırakmasını, bölgedeki yıkıcı eylemlerini durdurmasını, Beyrut, Şam ve Sanadaki nüfuzunu ve kontrolünü sonlandırmasını istiyoruz. Eğer İran halkı onlara verilebileceğimizi düşündüğümüz parlak geleceği görmek isterse yarın diyaloga başlayabiliriz.” Ortagus, İrana uygulanan petrol yaptırımları konusunda yeni muafiyetler olduğu yönündeki raporları yalanladı. “ABD’de İran’ın petrol ithalatına yönelik yaptırımlar konusunda bir taviz söz konusu değil. İran’ın petrolünü satın alan her ülke ABD’nin yaptırımlarına maruz kalacak” ifadesini kullandı. Amerika Birleşik Devletleri, ABD yaptırımlarından Çin, Hindistan, Güney Kore, Japonya, Türkiye, Tayvan, Yunanistan ve İtalya’ya bir süre için petrol ithalatı konusunda muafiyet sağlamıştı. ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Morgan Ortagus açıklamasını şöyle sürdürdü: “Her gün ortaklarımız ve dünyanın her yerindeki müttefiklerimizle birlikte çalışıyoruz. ABD Başkanı Donald Trump ve Dışişleri Bakanı Mike Pompeonun politikası İranın petrol satışlarını sıfıra indirmektir. İrana yönelik devam eden yaptırımlara uyulmasını bu yönetimin en büyük başarılarından biri olarak görüyoruz. “ Ortagus, İran’ın bir yıl içinde nükleer silah üretmek için yeterli kapasiteye sahip olduğu yönündeki raporlar hakkında da şu açıklamada bulundu: “Bu raporlar sadece nükleer silahlarla ilgili değil, İran’ın bölgedeki terörizme verdiği destek ve bölgedeki kötü niyetli davranışlarıyla da ilgili.” Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, geçen yıl yaptığı açıklamada Tahran siyasetinde köklü bir değişikliğe ihtiyaç olduğunu belirterek İran’la yeni bir anlaşma için 12 şart koşmuştu. Bu şartlar arasında İran’ın bölgenin güvenliğini tehdit edenlere maddi destek vermeyi durdurması ve silah sevkiyatını sonlandırması da vardı. Suudi Arabistan Kralı Salman bin Abdülaziz, GCC ülkeleriyle gerçekleştirilen zirvenin sonunda yaptığı açıklamada uluslararası toplumun İran’la yüzleşmek için tüm araçları kullanması gerektiğini belirterek Suudi Arabistan’ın barışa olan bağlılığının vurguladı. Ortagus, çarşamba günü erken saatlerde ABD’nin Tahran’a uygulanan ekonomik yaptırımlar sonucunda Hizbullah’ın Suriye’den çekilmeye başladığını belirtti. Ortagus açıklamasının sonunda şunları söyledi: “Ekonomik yaptırımlar, Tahran’ın bölgedeki uzantılarına verdiği desteğin azalmasında etkili oldu. Bu, Tahran’ın bölgede İran adına faaliyet yürüten grupları finanse etmek için kurduğu fon kaynaklarını kurutmayı amaçlayan baskı politikasıdır.”
مشاركة :