Türkiye, F-35 avcı uçağı ve Patriot Füze Savunma Sistemi de dahil yürütülen görüşmelerde Washingtonın tepkilerine rağmen S-400 füze savunma sistemini satın alma konusundaki taahhüdünü yeniledi. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan salı günü İstanbul’da gazetecilere verdiği demeçte S-400lerle ilgili olarak şunları söyledi: “Burada bizim yaptığımız bir anlaşma var, kararlılığımız var. Buradan geri adım atmak gibi bir şey söz konusu değil. Patriotlar konusunda bize Amerika tarafından S-400ler gibi olumlu bir teklif gelmedi. Şimdi uluslararası ticarette herhalde kazan kazan esası her ülkenin menfaatinin gereğidir. Bu olmadığı takdirde de biz herhangi bir şeyi almaya ne mecburuz ne de mahkumuz. Türkiye ile Rusya arasında Aralık 2017’de imzalanan S-400 anlaşması, Türkiyenin Washington da dahil olmak üzere Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütündeki (NATO) diğer müttefiklerini endişelendirdi. Rus sisteminin ittifakın savunma ağıyla çatışma içinde olduğunu dile getiren müttefikler, Türkiyenin 100 adet almayı planladığı F-35’ler için de bir tehdit oluşturduğunu belirtti. Washington, Türkiye’nin nisan ayında Rus sisteminin F-35 savaş uçağı elde edilmesiyle çelişmediğini doğrulamak için ortak bir teknik ekibin kurulmasına yönelik teklifine cevap vermedi. Pentagon, Rusya ile anlaşmaya devam etmemesi yönünde Türkiyeye verdiği uyarıları yeniledi ve bu sistemi satın alma konusundaki ısrarın Türkiyenin NATO ile iş birliğinin yanı sıra Washington ile Ankara arasındaki F-35 avcı uçakları programı için de olumsuz sonuçlara yol açacağını belirtti. ABD Savunma Bakan Yardımcısı Vekili Catherine Wilbarger, Türkiyenin S-400’ü satın alma planının, Türkiyenin Batı koalisyonu ile olan ortak çalışmalarına zarar vereceğini ve Washington’ı konuyla ilgili adımlar atmaya sevk edeceğini açıkladı. Ayrıca Trump yönetiminin her ne kadar Türkiyeye yaptırımlar uygulamak istemese de bu konuda Kongre baskısıyla karşı karşıya gelebileceğini belirtti.Doğu Akdenizde gerilim Deniz hukuku alanında uzman bir Türk askeri yetkili, Türkiyenin Doğu Akdenizdeki meşru haklarını koruması için acilen atması gereken iki adım olduğunu söyledi. Hürriyet gazetesinin haberine göre söz konusu yetkili, Türkiye’nin bir an önce Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) ilanını yapması ve ardından Libya ile deniz sınırını belirlemek üzere bir anlaşma imzalaması gerektiğini belirtti. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı Tümamiral Cihat Yaycı, Türkiye’nin Libya ile deniz sınırını belirlemek üzere bir anlaşma imzalaması halinde, Yunanistan ve Kıbrısın itirazlarına rağmen, MEB alanını 189 bin kilometrekareye çıkaracağını söyledi. Doğu Akdeniz’de Türkiye ile Avrupa Birliği’nin (AB) iki üyesi olan Güney Kıbrıs Rum Kesimi ve Yunanistan arasında gaz arama çalışmaları konusunda bir anlaşmazlık var. AB, bu anlaşmazlık konusunda Güney Kıbrısı destekliyor. AB, ABD ve Mısır, Türkiyenin Doğu Akdenizdeki petrol ve gaz arama çalışmalarının Güney Kıbrısın MEB alanının ve uluslararası anlaşmaların ihlali olarak görüyor. Hürriyet gazetesinin Cihat Yaycı’dan aktardığına göre Türkiye, MEB alanını Antalya Körfezi ile sınırlamayı hedefliyor. Yaycı, Doğu Akdeniz’de en uzun kıyıya sahip olan sahil ülkesi Türkiye’nin hiçbir zaman haklarından ve Kuzey Kıbrıs’ın haklarından vazgeçmemesi gerektiğini söylüyor. Bir deniz hukuku uzmanı olan Yaycı, Türkiyenin Doğu Akdeniz’de MEB alanını ilan etmeyen tek ülke olduğunu dile getirerek, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti dışında herhangi bir sahil devletiyle deniz sınırı anlaşması imzalamadığını belirtiyor. Buna karşılık Güney Kıbrıs Rum Kesimi, 2004 yılında MEB alanlarını ilan etti ve 2000li yılların başından bu yana tüm sahil ülkeleriyle anlaşmalar imzaladı. Tümamiral Cihat Yaycı, ülkesinin deniz alanlarını dikey çizgiler kullanarak sınırladığını ve bunu Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin ve Mısır’ın izlediğini dile getirerek, Türkiyenin coğrafi olarak eğimli konumunun, ülkeye deniz alanlarını belirlemek için eğilimli çizgiler kullanma ve Libya, İsrail ve Lübnan ile sınır anlaşmaları imzalama hakkını verdiğini söylüyor. Ayrıca yapılacak böyle bir hamlenin Güney Kıbrısın MEB alanını İsrail lehine daraltacağını ve Türkiyeye ek alanlar sağlayacağını dile getiriyor. Öte yandan Türkiye ve Yunanistan arasında Ege Denizinde güven artırıcı önlemlere yönelik görüşmelerden sorumlu heyetin başkanı Korgeneral Nikos Zahariadis, erken seçim öncesi Türkiye ile güven artırıcı önlemlere ilişkin görüşmelerin dondurulması gerektiğini belirterek istifa etti. Türk medyasının aktardığına göre Zahariadis, Türkiye ile görüşmelerin erken genel seçim öncesinde durdurulması gerektiğini talep etti. İstifası, Savunma Bakanlığı’nın bu talebi kabul etmemesinin ardından geldi. Türk ve Yunan savunma bakanlıklarından yetkililer arasındaki ilk toplantı turu, 20-25 Mayıs tarihleri arasında Atinada gerçekleşmişti. Toplantı sırasında son zamanlarda Türkiye ile Yunanistan arasında gerginliklerin yaşandığı Ege Denizinde iş birliğini ve karşılıklı güveni güçlendirmenin yolları ele alınmıştı. Ayrıca taraflar Ankara ve Atinada yeni görüşmelerde bulunma yönünde karar vermişti.
مشاركة :