​İngiltere’de başbakan adaylarından uyuşturucu itirafları

  • 6/9/2019
  • 00:00
  • 1
  • 0
  • 0
news-picture

İngiltere’de iktidardaki Muhafazakâr Parti başkanlığı için adaylığını koyan birçok isim gençliklerinde kokain, afyon ve esrar gibi kanunen yasak olan uyuşturucu maddeler kullandıklarını itiraf etti. İtirafta bulunanlar arasında İngiltere Dışişleri Bakanı Jeremy Hunt, eski Brexit Bakanı Dominic Raab, Çevre Bakanı Micheal Goff, Uluslararası Kalkınma Bakanı Rory Stewart ve eski Dışişleri Bakanı Boris Johnson gibi isimler bulunuyor. Uyuşturucu itirafları başbakanlık yarışının kızıştığı döneme damgasını vurdu. Adaylık açıklama süresinin resmi olarak pazartesi günü sona ermesine rağmen halen 11 aday bulunuyor. Gençliğinde kokain kullanmaktan dolayı pişman olduğunu belirten Micheal Goff bunun başbakanlık yarışını olumsuz etkilemeyeceğini düşündüğünü çünkü gençliğinde uyuşturucu kullanan tek aday olmadığını söyledi. Diğer adaylardan Uluslararası Kalkınma Bakanı Rory Stewart Afganistan’daki bir düğünde afyon kullandığını itiraf etmiş, Dışişleri Bakanı Jeremy Hunt da Hindistan’a yaptığı bir yolculuk sırasında esrar içtiğini söylemişti. Rory Stewart ABD’nin Irak’ı işgalinden sonra dönemin İngiltere Başbakanı Tony Blair tarafından Irak Temsilci yardımcılığına atanmıştı. Goff,  Daily Mail gazetesine verdiği röportajda, gençliğinde evlenmeden önce farklı merasimlerde 20 kereden fazla uyuşturucu kullandığı söyledi. O vakit genç bir gazeteci olduğunu söyleyen Goff geriye dönüp bakmanın hata olduğunu belirterek “uyuşturucu kullanmamış olmayı isterdim” dedi. O dönem ileride bir siyasetçi olabileceğini düşünemediğini ifade eden Goff “Geri dönüp keşke uyuşturucu kullanmasaydım diyorum ancak bunun siyasi bir göreve gelmemi olumsuz etkileyeceğini düşünmüyorum. Herhangi bir yerde yönetici olabilmem parlamentodaki arkadaşlarım ve Muhafazakâr Parti üyelerinin elinde” dedi. Diğer taraftan Theresa Maycuma günü Muhafazakâr Parti liderliğini bırakırken parlamentodan yeterli oyun alan yeni bir aday seçildiği vakit başbakanlıktan da istifa edeceğini söyledi. Muhafazakâr Parti içerisinde büyük nüfuza sahip olan 1922 heyeti partinin yeni başkanının seçilmesi sürecini başlatacaklarını söyledi. Heyetten yapılan açıklamada 62 yaşındaki May’in yeni başkan seçilene kadar parti başkanlığı görevlerini yerine getireceğini ve yeni başkanın temmuz ayının sonuna kadar seçileceğini belirtti. Bu koltuk için en güçlü isim eski dışişleri bakanı Boris Johnson. Daha önceden esrar kullanamaya çalıştığını söyleyen sonrasında ise bunu inkâr eden Johnson İngiltere’yi (Birleşik Krallık) anlaşmalı ve anlaşmasız bir şekilde Avrupa Birliği’nden (AB) çıkarmak için çalışacağını söylemişti. Brexit akımının kazanmasının altyapısını hazırlayan önemli isimlerden biri olan Johnson Theresa May tarafından dışişleri başkanlığına atanmış ancak May’in Avrupa komisyonu ile yaptığı müzakerelerde takip ettiği stratejiyi eleştirmekten vazgeçmemiş ve ardından görevinden ayrılarak İngiltere’nin AB’den kesin bir şekilde ayrılmasını savunmaya başlamıştı. Muhafazakâr parti başkanlığı adaylarından bir diğeri olan Dominic Raab daha önceden Brexit bakanlığı yapmış, May ile Brexit anlaşması konusunda görüş ayrılığı yaşaması nedeniyle 4 ayın ardından görevinden ayrılmıştı. 45 yaşındaki Raab İngiltere’nin AB’den anlaşmasız bir şekilde ayrılmaya hazır olması gerektiğini söylüyor. Parti başkanlığı için diğer bir aday da Micheal Goff. Seçim kampanyası sürecinde Boris Johnson’un yardımcılığını yapmış ancak 2016 yılında onu arkasından vurarak kendisine verdiği desteği kesmiş ve hükümet başkanlığına hazırlanmaya başlamıştı. 2017 yılında çevre bakanlığına atanan Goff, AB’den şüphe eden siyasetçilerden biri. Şuan ise nazik tutumu nedeniyle parti içindeki iki taraf arasında uzlaşma sağlanması için vazgeçilmez bir isim. Goff, May sonrasında başkanlık koltuğu için en önemli ikinci aday konumunda. İngiltere Dışişleri Bakanı Jeremy Hunt (52) ise ilk başlarda Brexit karşıtı bir duruş sergilemiş ancak Avrupa Komisyonu ile müzakerelerde ayrı düşmesinin ardından görüşünü değiştirmişti. Japoncayı çok iyi bilen ve sağlık bakanı olduğu dönemde tehlikeli bir krizle karşı karşıya kalan kamu sağlık sistemini 6 yıl denetledikten sonra sorunlardan korkmayan bir yetkili olarak ünlenen Hunt, Brüksel ile yeni bir anlaşma yapılması için çalışacağını ve anlaşmasız bir Brexit’in gündeme getirilmemesi gerektiğini belirtiyor.

مشاركة :