Tel Aviv’de, ABD Başkanı Donald Trump’ın İran konusunda gevşek davranması nedeniyle hayal kırıklığı yaşanırken, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, dün Batı Kudüs’te ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton ile uzun süren bir toplantı gerçekleştirdi. İkili görüşmede, Körfez’de Washington ile Tahran arasındaki gerilimin sonuçlarını ele aldı. Netanyahu, İran konusunda ittifak ve işbirliği yapmaya istekli olduğunu ifade ederken, Trump’ın İran’a yönelik adımlarından duyduğu hayal kırıklığından ise bahsetmedi. Netanyahu, Bolton ile gerçekleştirdiği görüşmede, “Siz İsrail’in büyük bir dostusunuz. Ayrıca ABD- İsrail ittifakının en büyük destekçisisiniz. Bu ittifak, Başkan Trump liderliğinde eşi benzeri görülmemiş yüksekliklere, zirveye ulaştı. ABD’nin İsrail’den daha büyük bir arkadaşı yoktur. İsrail’in de ABD’den daha büyük bir dostu ve müttefiki yoktur. Bugünkü ziyaretiniz, ittifakımızı güçlendirmek ve Ortadoğuda birlikte karşılaştığımız büyük zorluklarla başa çıkmanın en iyi yollarını ele almak için bir fırsat, hatta daha fazlası” ifadelerini kullandı. Bolton ise, “İran, İsrail ve Washington’un Ortadoğu’daki müttefiklerine yönelik sert saldırılar gerçekleştiriyor. Ona bir ders vereceğiz” dedi. Bolton, Trump’ın İran’a karşı yapılması planlanan “intikam vuruşunu” son dakikada iptal etmesinin ‘zayıflık’ olarak yorumlanmaması gerektiğini belirtti. Geçtiğimiz Perşembe günü Trump, Tahran’ın, ABD İHA’sını düşürmesine cevaben 2 gün önce bir saldırı gerçekleştirme planından vazgeçmişti. Bolton, “İran veya herhangi bir düşman taraf ABD’nin kontrollü oluşunu ‘zayıflıkla’ karıştırmamalı” dedi. John Bolton, ABD ordusunun saldırıya her zaman hazır olduğunu vurguladı. ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı, Trump’ın bugün İran’a uygulamakla tehdit ettiği ‘büyük’ yaptırımlara da değinerek, “Yeni yaptırımların Başkan Trump tarafından Pazartesi günü ilan edilmesini bekliyoruz. Takipte kalın. İran, ABD ve dünyaya karşı asla nükleer silah sahibi olamayacak" dedi. Netanyahu, Bolton’a teşekkürlerini sunarak, “İran, bölge genelinde Irak, Suriye, Lübnan, Yemen ve başka yerlerde bir süredir saldırganlık ve terör kampanyası yürütüyor. Birkaç yıl önce nükleer anlaşma uyarınca İran’a uygulanan yaptırımlar kaldırıldığında onlarca milyarlar dolar Tahran’ın kasasına girmeye başladı. İran’ın saldırganlığı ise çarpıcı bir şekilde artış gösterdi. Net bir şekilde ifade etmek istiyorum. Nükleer anlaşmanın savunucuları, İran ekonomisine büyük miktarlarda para sağlanmasının rejimin ılımlı bir hal almasına yol açacağını iddia etti. Ayrıca İran’ın çabalarını iç sahaya odaklamaya başlayacağını ve devlet kurumlarını inşa etmek için çalışmaya başlayacaklarını söylemişlerdi. Ancak yaşananlar bunun tam tersi oldu” şeklinde konuştu. Öte yandan İsrail Başbakanı Netanyahu Perşembe günü dünya ülkelerini, ABD’nin İran saldırganlığına karşı koyma çabalarını desteklemeleri çağrısında bulundu. Washington ve Tahran arasında gerilim her geçen gün tırmanırken, ABD ve İran arasındaki son İHA olayı hakkında hiçbir İsrailli yetkilinin açıklama yapmaması ise dikkatlerden kaçmadı. İsrail’de yayın yapan Haaretz gazetesinde yazan ABDli analist Haimi Shalev, Trump’ın saldırıyı iptal etme kararının, ABD’deki 2016 seçimlerinden bu yana Netanyahu’yu çevreleyen kibri yok etmesine yol açması gerektiğini ifade etti. Shalev, Netanyahu ve bakanlarının sessizliğinin, İran’la mücadele stratejisinin çökmesi ve bunun, 17 Eylül’de yapılması planlanan seçimlerin kaybedilmesine neden olmasından endişe etmesine bağladı. Yazara göre, Trump’ın geri adım atması, özelde Netanyahu’ya genelde ise İsrail’e vurulmuş kuvvetli bir darbe. “Batı dünya liderlerinin Trump’ın söylemlerine gösterilen aşırı güveni baltaladı” diyen yazar, bu söylemlerin Trump’ı kartondan bir kaplan olarak gösterdiğini, İran rejimine, bir anlık da olsa galip görüntüsü verdiğini ifade etti. ABDli analist, Netanyahunun nükleer anlaşmadan çekilme politikası ve İran’ı ağır yaptırımlara ve askeri tehditlere maruz bırakmadaki bilgelik hakkında yeni şüphelerin olduğunu ifade etti. Shalev, Trump’ın İran’a saldırmamayı haklı çıkarmak için kullandığı iddianın ABD’nin cezai önlemleri ile doğru orantılı olma gereğinin altını çizdi. Bu iddia, zaman zaman savaş suçları işlemekle suçlamak için kullanılıyor. Shaleve göre Netanyahu, Trump’ı İsrail’in benzeri olmayan bir dostu olarak niteliyor. Ancak Netanyahu’nun da bir süre önce diğer dünya liderleri gibi Trump’ın kendinden başkasıyla ilgilenmediğini anlaması gerekiyordu.
مشاركة :