Fransa’nın başlattığı ve Marsilya’nın iki 2 gün boyunca ev sahipliğini yaptığı Akdeniz Forumu’ndan iddialı olmasa da olumlu sayılabilecek sonuçlar elde edildi. Zirvenin organizatörleri, siyasetten uzak durulmasının istedi. Ancak dün Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron tarafından yapılan kapanış konuşmasında siyasi mesajlar vardı. Macron, üç temel meselenin Akdeniz’in güneyi ve kuzeyi arasındaki ilişkilerin gelişmesini engellediğini söyledi. Macron’a göre engellerden ilki Avrupa’nın sömürgecilik geçmişi. Toplantıya katılan 5 Mağrip ülkesi olan, Fas, Cezayir, Moritanya, Tunus ve Libya’nın tamamı tarihte Avrupa sömürge yönetimi altındaydı. Buna karşılık Avrupa tarafında ise Fransa, İtalya, İspanya, Portekiz ve Malta bulunuyor. Macron’a göre ikinci faktör ise Filistin- İsrail çatışmalarının yansımaları. Macron üçüncü etkenin Avrupa ülkelerinde milliyetçi eğiliminin yükselişine neden olan, Avrupa kıyılarına akın eden yasa dışı toplu göçler olduğunu söyledi. Milliyetçilik akımları Fransa, İtalya, Belçika Hollanda, Danimarka ve Orta Avrupa ülkelerinde ön plana çıktı. Çalıştay formatında olan zirve, iki ilkeye dayalı olarak gerçekleştirildi. Bunlardan ilki coğrafyasında Filistin-İsrail çatışmasını da içeren Akdeniz konusunda birlikten uzaklaşmak ve ülkeler arası yakınlaşmanın Bat Akdeniz ülkeleri arasında sınırlandırmak. İkinci ilke de politika ve sorunlarını bir kenara bırakarak Marsilya’da güçlü bir şekilde bulunan sivil toplum girişimlerine odaklanmaktı. Macron, önerilen ve üzerine odaklanılan projelerin kağıt üzerinde kalmaması için katılımcılara alınan kararları değerlendirmek üzere 6 ay süre verdi. Zirveyi yöneten Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian, önemli olanın başarı olduğunu vurguladı. Almanya Dışişleri Bakanı’nın yanı sıra zirveye katılan 10 dışişleri bakanı, Avrupa Birliği (AB) ve Akdeniz Birliği temsilcileri, Avrupa İşbirliği ve Kalkınma Örgütü, uluslararası mali kuruluşları hedeflerinin Batı Akdeniz ülkeleri arasındaki ortak girişimler yoluyla iş birliğini yeniden canlandırmak olduğunu belirtti. Resmi ve gayrı resmi katılımcıların üzerinde durduğu konu, Akdeniz’in iki kıyısı arasında yakınlaşmayı sağlamaya uygun yönde çalışmak, ikinci olarak da eğitim, güçlendirme, enerji, çevre ve ulaştırma, yani sürdürülebilir insani ve ekonomik kalkınma gibi temel hususları ele alan, tüm ülkeleri ilgilendiren toplumsal ve ekonomik geri dönüşleri olan projeler başlatmak oldu. Le Drian’a göre çalışma ‘yöntemi’ konusunda anlaşmaya varan 10 bakanın imzaladığı, onaylanan projelerin başarıya ulaşması için bir takım ‘gereklilikler’ söz konusu. Ancak ortaya “Forumlarda ortaya çıkan talep ve beklentileri topluca gerçeklere dönüştürebilecek miyiz?” endişesi çıktı. Le Drian söz konusu endişeye cevaben bakanlara düşen görevin toplantıda olup bitenleri gözden geçirmek olduğunu söyledi. Zirvenin sonuçlarının önemini anlayabilmek için tüm tarafları içeren Hazırlık Komitesi tarafından hazırlanan 260 proje arasından seçilen 14 projeye bakmak yeterli. Dijital ekonomi, yapay zeka, çevre, kentsel gelişim, gençlik, kültür, dil ve eğitim etrafında yoğunlaşan 14 proje, ‘Akdeniz: Yeni Fırsatlar’ olarak adlandırıldı. Seçilen projeler arasında her iki kıyıdaki ‘denizcilik mesleklerini’ öğretmek için bir eğitim ağı oluşturulması da bulunuyor. ‘Mavi ekonomi’ olarak adlandırılan denizciliğin gereksinimlerinin karşılanması, Arap-Avrupa tercüme evinin’ oluşturulması ve Akdeniz festivallerinin birbirine bağlanması da söz konusu projeler arasında yer alıyor. Yapılan açıklamalarda tüm bu başlıkların hedefinde kuzey ve güney arasında dayanışmanın sağlanması olduğu vurgulandı.
مشاركة :