Sudan Askeri Geçiş Konseyi’nden uzlaşıya sadakat sözü

  • 7/7/2019
  • 00:00
  • 3
  • 0
  • 0
news-picture

Sudan Askeri Geçiş Konseyi Başkanı (AGK) Abdülfettah el-Burhan ve Başkan Yardımcısı Muhammed Hamdan Daklu Hamideti, önceki gün Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri (ÖDBG) ile imzaladıkları anlaşmaya sadık kalacaklarına dair söz verdiler. Burhan, Sudan halkını ve devrime katılan tüm güçleri tebrik ederken, Hamideti ise azledilen Devlet Başkanı Ömer el-Beşir döneminde yolsuzluk yapan ve halkın haklarını gasp eden herkesin yargılanacağını taahhüt etti. Anlaşmanın imzalanması münasebetiyle dün akşam halka hitap eden el-Burhan, imzalanan anlaşmada kaybeden tarafın olmadığını dile getirerek, geçiş döneminin hedeflerine ulaşılması amacıyla ÖDBG ile ortaklık ruhu içinde çalışma sözü verdi. 5 Temmuz’da imzalanan anlaşmayı, Sudan’ın yeniden inşasının başlangıcı olarak değerlendiren el-Burhan, anlaşmanın “kabileciliğin, çeteciliğin ve yolsuzluğun sonu, adalet ve şeffaflık temelinde yeni bir dönemin başlangıcı” olacağını söyledi. Ayrıca özellikle Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed ve yardımcısı başta olmak üzere Avrupa Birliğine (AB), Afrika Birliğine (AfB) ve Sudana maddi destek sağlayan dost ve kardeş ülkelere, gerek yardımlarından ve gerekse de ülkedeki krizin çözülmesinde gösterdikleri çabalardan dolayı teşekkür etti. AGK Başkan Yardımcısı Muhammed Hamdan Daklu Hamideti, egemenlik konseyi ve geçici iktidar yapılarının oluşturulması konusunda imzaladıkları anlaşmaya uyacaklarını taahhüt ederek, anlaşmanın hayata geçirilmesi ve ülkenin içinde bulunduğu krizden çıkması için herkesin omuz omuza vermesi gerektiğini söyledi. Hartumda kalabalık bir kitleye hitap eden Hamideti, “Şimdi Sudan tarihinde yeni bir aşamaya giriyoruz.  Sudan halkının tüm bileşenleri gerek ülkenin istikrarı gerekse de kalkınması için omuz omuza vermeliler. Aşiretçiliğin, kabileciliğin, ırkçılığın ve bölgeciliğin bir kenara bırakılması gerekiyor” ifadelerini kullandı. AGK Başkan Yardımcısı Hamideti, dar partici gündemlerden uzak durulması ve ülkenin ilerlemesinin önüne geçecek olan hesapların tasfiyesinin bir kenara bırakılması çağrısında bulunduğu konuşmasında, Sudan halkının hakkına tecavüz eden ve yolsuzluk yapan hiç kimseye müsamaha gösterilmeyeceğini söyledi. Bir sonraki hükümetin öncelikli görevlerinin sağlık, eğitim, yollar, hizmet ve kamu tesislerinin altyapısının rehabilitasyonu gibi hizmetleri sağlamak olduğunu belirten Hamideti, gençlere kalkınmaya katılmaları çağrısında bulundu. Ayrıca Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirliklerinin (BAE) Sudana sağladığı finansal desteğin Merkez Bankasına yatırıldığını ve ülkenin kalkınmasını desteklemek için kullanılacağını belirtti. Öte yandan ÖDBG liderlerinden Eymen Halid, dürüstlük ve gerekli yeterliliğe sahip olmasının yanı sıra ulusal ölçüleri sağlaması koşuluyla bağımsız ulusal şahsiyetlerin yanı sıra koalisyon partileri liderlerinin aday gösterilmesini tercih ettiğini dile getirerek, özgürlük ve değişim koalisyonu bileşenleri arasında bir fark olmadığını söyledi. Şarku’l Avsat’a konuşan Halid, “Egemenlik konseyine aday seçilmesi meselesi, devrimin başından beri sorunlarını kendi aralarında anlaşarak çözme konusunda hemfikir olan özgürlük ve değişim koalisyonu bileşenleri için bir engel teşkil etmeyecek” dedi. Ayrıca Afrika Birliği (AfB) ve Etiyopya temsilcilerinin yanı sıra ÖDBG ve AGK’nın önümüzdeki saatlerde imzaya hazır olması için anlaşmanın nihai yasal formülasyonları üzerinde çalıştıklarını belirtti. Eski rejime sadık olan partileri ve silahlı hareketleri bünyesinde barındıran Ulusal Konsensüs Güçleri, söz konusu anlaşmayı ÖDBG ile AGK arasında yapılan ‘ikili bir anlaşma’ olduğu gerekçesiyle reddetti. Bu dışlayıcı anlaşmadan doğacak hükümetin güvenlik, ekonomik ve siyasi zorluklara dayanamayacağını dile getiren Ulusal Konsensüs Güçleri, bu hükümeti tanımayacağını ve hükümeti devirmeye çalışacağını belirtti. Mübarek Fadıl el-Mehdinin öncülüğündeki Umma Reformu Partisi ise AGK ile ÖDBG arasında gerek koltuk paylaşımı gerekse de egemenlik konseyi başkanlığı konusundaki uzlaşının gerçek ve istikrarlı sivil-asker ortaklığı için yeterli olmadığını belirtti. Ayrıca herhangi bir dışlama söz konusu olmaksızın devrime katılan tüm siyasi ve toplumsal güçler tarafından imzalanacak bildiri aracılığıyla, ulusal bir uzlaşıyı gerektiren geçiş dönemindeki görevlerin ve yetkili makamların belirlendiği ‘anayasal merasim’ çağrısında bulundu.

مشاركة :