Guaido ‘vazgeçmeyin’ çağrısı yaparken Maduro ‘orduya bağlılığını’ ilan etti

  • 7/7/2019
  • 00:00
  • 15
  • 0
  • 0
news-picture

Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro’yu diktatörlükle suçlayan binlerce kişi Cuma günü Maduro karşıtı bir protesto gösterisi düzenledi. Ancak protestoya katılımda ciddi bir düşüş gözlendi. Guaido, destekçilerine Maduroyu iktidardan indirme çabalarına “güvenmeleri” çağırısında bulundu. Muhalif lider Guaido, Venezuela’nın 1811’de ilan edilen Ulusal Bağımsızlık Günü’nün yıl dönümünde destekçilerine hitaben yaptığı konuşmada, “Vazgeçmeyin! Hedefimize ulaşacağız! Emin olun, başaracağız. Şüphe var mı? Evet var. Bu normal” ifadelerini kullandı. Buna karşın Devlet Başkanı Maduro orduya olan “bağlılığını” vurguladı. Guaido ve destekçileri Maduro karşıtı gösteriler düzenlerken başkent Karakas’ın diğer ucunda Maduro, Ulusal Bağımsızlık Günü yıl dönümü ve Bolivarcı Ulusal Silahlı Silahlı Kuvvetler Günü kutlamaları dolayısıyla askeri geçit töreninin ardından yaptığı konuşmada, diyalog sorununu gündeme getirerek “yeni bir müzakere turu” çağrısında bulundu. Bununla birlikte orduya olan bağlılığını vurgulayan Maduro konuşması sırasında siyasi sisteminin temelini oluşturan orduyu ahlaki, manevi, entelektüel, fiziksel ve maddi çatışmaların ön saflarında olmaya çağırdı. Norveç’in başkenti Oslo’da Mayıs ayında Venezuela muhalefetinden bir heyet ile Devlet Başkanı Maduro hükümetinden bir heyet arasında iki kez müzakere turu gerçekleşti, ancak somut bir sonuç alınmadı. Fransız basınında yer alan habere göre Meclis Başkanı ve muhalefet lideri Guaido, “Eleştirileri işitiyor ve bunları kabul ediyoruz, ancak sizden bize güvenmenizi rica ediyorum. Sokaklarda var olmaya devam edeceğiz ve Venezuela’yı tamamen harekete geçireceğiz” şeklinde konuştu. Fransız Haber Ajansı’na (AFP) konuşan 18 yaşındaki Venezuelalı Carmen Marquez de Padilla, geçtiğimiz günlerde hayatını kaybeden emekli denizci Yüzbaşı Rafael Acosta’ya atıfta bulunarak Maduro hükümetini “suçlulara ve işkenceye maruz kalanlara” karşı gösterdiği tutum nedeniyle protesto ettiklerini söyledi. Öte yandan Guaido, Acosta’nın gözaltındayken “diktatörün emirlerini yerine getiren memurları tarafından işkence gördükten sonra” öldürüldüğünü iddia etti. Başta ABD olmak üzere yaklaşık 50 ülke tarafından desteklenen Guaido, muhalefetin “hileli” olarak gördüğü 2018 Başkanlık seçiminden sonra Maduro’nun, “iktidarı ele geçirdiğini” söyledi. ABD ve Latin Amerika ülkeleri Ocak ayında Maduro’nun gayrı meşru bir başkan olduğunu ve Juan Guaido’nun geçen yılki seçimlerden sonra geçici başkan olarak kabul edildiğini duyurdular. Ancak Maduro, Venezuela’nın petrol ihracatına yönelik yaptırımlar da dahil olmak üzere ABD’nin liderliğindeki baskı kampanyasına direnirken Rusya, Çin ve Kübanın desteğini almaya devam ediyor. Bununla birlikte ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo Salı günü yaptığı açıklamada, Guaidoya “güçlü bir şekilde destek” vermeye devam edecekleri sözünü verdi. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Morgan Ortagus, Pompeo’nun, ABD’nin Venezuela halkının ülkelerinde yeniden özgürlük ve refaha kavuşmaları adına Guaido ve AN’a verdiği güçlü desteği” dile getirdiğini aktardı. 30 Nisan’da başarısız askeri darbe girişimine imza atan Guaido daha sonra Maduro yönetimiyle müzakerelerde bulunmayı kabul etti. Bununla birlikte Venezuela resmi televizyonuna göre Guaido, bu hafta “darbe girişimine” katılmaktan gözaltına alınan Acosta’nın ölümünden sonra yeni bir müzakere turuna katılmaya sıcak bakmıyor. Guaido ise Cuma günü yaptığı konuşmada Maduronun istifası, “geçiş hükümetinin” kurulması ve “bağımsız seçimler” düzenlenmesi şeklindeki üç hedefe ulaşılması halinde müzakerelerden “korkmadığını” söyledi. Öte yandan Velenezuela Devlet Başkanı Maduro, uluslararası düzeyde ülkesindeki insan hakları ihlalleri nedeniyle sert bir dille eleştiriliyor. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet Cuma günü Venezuela’da “hukukun üstünlüğünün zarar gördüğüne” dair bir rapor sundu. Bununla birlikte hükümete, bir zaman sınırı koymadan reform yapma “fırsatı” verilmesi gerektiğini belirten Bachelet, bu bağlamda ziyaretinden birkaç gün sonra Karacas’ın 62 tutukluyu serbest bırakmasının “yeni bir girişim” olduğuna dikkati çekti. Bachelet, gazeteci Braulio Jatar ve hakim Maria Afiuni’nin de aralarında bulunduğu 22 kişinin daha serbest bırakıldığını söyledi. Venezuela Yüksek Mahkemesi 9 yıllık gözaltı sürecinin ardından hakim Afiuni ve gazeteci Jatar’ın şartlı olarak serbest bırakıldığını duyurdu. Gazeteci Jatar, Twitter hesabından fazla detaya vermeden serbest bırakıldığını doğruladı. Öte yandan Bloomberg’in haberine göre hakim Afiuni de Cuma günü öğleden sonra Twitter hesabından Yargıtaydan resmi karar aldığı zaman bir mesaj yayınlayacağını söyleyerek serbest bırakıldığını doğruladı. Afiuni attığı tweette Bachelet’e duyduğu minnettarlığı ifade etti. Serbest bırakılan Jatar ve Afiuni ev hapsine alındı. Guaido ise Twitter hesabından gelişmelere dair yaptığı değerlendirmede, Afiuni ve Jatar’ın, BM İnsan Hakları Temsilcisi Bachelet’in sunduğu rapor sonucunda serbest bırakıldıklarını söyledi. BM raporunda Venezuela Devlet Başkanı Maduro yönetimini “Venezuela vatandaşlarına yönelik ağır insan hakları ihlallerini durdurmak ve düzeltmek için acil ve somut önlemler almaya” çağırdı. Öte yandan Bachelet, Perşembe günü yayınlanan raporunda, Haziran ayında Karakasa gerçekleştirdiği ziyareti sırasında Venezuela’da “çok sayıda” keyfi idam sayısı olduğunu belirterek Venezuela yönetimini kınadı. Diğer bir gelişmede ise Maduro Cuma günü yaptığı açıklamada, sık sık dile getirdiği ABD saldırılarına karşı savunma planlarını “test etmek” üzere 24 Temmuz’da askeri tatbikatlar yapacaklarını söyledi. Maduro 1811’de ilan edilen Ulusal Bağımsızlık Günü’nün yıl dönümü dolayısıyla yapılan askeri geçit töreninin ardından yaptığı konuşmada “hazır olmalıyız” dedi. Simon Bolivar anısına ve Bolivarcı Ulusal Silahlı Silahlı Kuvvetler onuruna 24 Temmuzda yapılmak üzere askeri tatbikat emiri verdiğini söyleyen Maduro, “Denizlerimiz ve sınırlarımızdaki ulusal savunma planlarını test etmemiz gerekiyor” dedi. Madura neredeyse her gün çıktığı televizyonda, ABD’yi aslında kendisini hedef alan ve iktidardan ayrılmadığı için uygulandığını söylediği yaptırımlarla Venezuela’yı “saldırılara” maruz bırakmakla suçluyor.

مشاركة :