Suriye’nin kuzeybatısında rejim ve özellikle Heyet-i Tahriru Şam (HTŞ) örgütü başta olmak üzere muhaliflerden onlarca kişi öldü. Yine bombardımanlar esnasında 7 sivil hayatını kaybetti. HTŞ, tarafından yönetilen ve yaklaşık 3 milyon kişiye ev sahipliği yapan İdlib ile komşu bölgeler, özellikle kuzey Hama’da yoğunlaşan şiddetli çatışmalar eşliğinde iki aydan fazla bir süredir bombalanıyor. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’ne (SOHR)göre, HTŞ’nin de dahil olduğu muhalif grupların Hamamiyat köyüne yapılan saldırıların ardından kuzeybatısındaki Hama kırsalındaki bir tepeyi ele geçirmesinin ardından Çarşamba gecesi çatışma çıktı. SOHRye göre, çatışmalarda rejimden 46, muhaliflerden ise 36 kişi öldü. SOHR Direktörü Rami Abdurrahman, "Çatışma Perşembe gününe kadar devam etti. Ardından rejim güçleri, köyün yeniden ele geçirilmesi için karşı saldırı başlattı” dedi. HTŞ’nin askeri sözcüsü Ebu Halid eş-Şami, saldırının, köy ve tepe ele geçirilmeden önce Hammamiyat bölgesine başlatıldığını söyledi. Suriye Ulusal Kurtuluş Cephesi (SUKC) Sözcüsü Naci Mustafa’ya göre bu tepe, çok stratejik; çünkü rejim güçlerinin yardım aldığı ana yollara bakıyor. SOHR’ye göre, kuzey Hama kırsalında son haftalarda çatışmalar yaşanıyor. Bunlardan Haziran ayında yaşanan çatışmalardan birinde her iki taraftan üç günde 250 kişi öldü. Çatışmalarla eş zamanlı olarak İdlibin güneyi ve Hamanın kuzeyi rejim güçlerinde bombalandı. Kuzeybatı Hamadaki Latamna kasabasına düzenlenen Rus bombardımanı sonucu en az bir sivil hayatını kaybederken, rejimin saldırılarında İdlibdeki Cisr eş-Şuğur kasabasında içlerinde bir çocuğun da bulunduğu beş kişi öldü. Eylül ayında Rusya ve Türkiye arasında imzalanan anlaşmanın ardından bir süre bölge sakindi. Bölge “çatışmadan arındırılmış bölge” ilan edilmişti. Ancak Şubat ayından itibaren rejim güçleri bu bölgeyi bombalamaya başladı ve ardından bombalamalara Rusya güçleri de katıldı. Nisan ayının sonunda gerilim yükseldiğinde, rejim ve Rus güçlerinin bombardımanından 560 sivil öldürüldü. Bunların 11’i Çarşamba günü gerçekleşen saldırıda hayatını kaybederken bu saldırıda bir hastane hizmet dışı bırakıldı. BM’ye göre, gerilimin tırmanmasından bu yana en az 25 sağlık tesisi bombalandı, çatışmalardan 330 bin kişi bombalanmayan bölgelere göç etmek zorunda kaldı. Perşembe günü bir diğer cephe olan Suriye’nin kuzeyinde 13 kişi, Afrin’de bir kontrol noktasına düzenlenen intihar saldırısında öldü. Afrin bölgesini Mart 2018 tarihinden bu yana Türkiye’nin desteklediği Suriyeli muhalif fraksiyonlar yönetiyor. Türk ordusunun yönetiminde geniş ölçekli saldırının ardından çoğunluğu Kürt olan on binlerce insan göç etti.Afrinde intihar saldırısı Afrin’deki intihar saldırısında aralarında iki çocuğun da bulunduğu 8 kişi öldü. Ayrıca Türkiye destekli 4 muhalif öldü. SOHR’ye göre saldırıda 30 yaralı da var. SOHR’ye göre sivil zayiatlarından beşi, geçen yıl Suriye hükümetiyle yapılan bir anlaşmayı takiben bölgelerinden tahliye edildikten sonra Afrin bölgesine nakledilen, Şam yakınlarındaki Doğu Guta’dan geliyor. Bölge genellikle, kimse tarafından üstlenilmeyen, Ankara yanlısı fraksiyonların liderlerine yönelik suikastlere maruz kalıyor. Muhalif grubun liderlerinden biri olan Ebu İslam, AFP’ye saldırının arkasından Kürt grupların olduğu ve saldırıyla bölgedeki güvenlik durumunun sarsılmasının amaçlandığını söyledi. 20 Ocak 2018de, Türk Ordusu ve Suriye fraksiyonları, Afrin bölgesinde "terörist" olarak sınıflandırılan Kürt savaşçılarını hedef aldığı “Zeytin Dalı" adı altında kara ve hava saldırısı başlattılar. Operasyonun ardından bölge hakimiyetleri altına alındı. BM’ye göre bu operasyon nedeniyle nüfusun yarısı olan 320 bin kişi kaçmaya zorlandı. Onlardan büyük çoğunluğu evlerine geri dönme imkanı bulamadı. BM Suriye Komisyonunun açıklamasına göre, geri dönenler ise evlerini ya Doğu Guta’dan tahliye edilenlere verilmiş olduğunu ya da eşyalarının yağmalandığını gördüler. Kürt yetkililer, bölgeden Kürtleri uzaklaştırıp Arapları yerleştiren ve böylelikle bölgenin demografik yapısını değişmesine neden olan Ankara hükümetini suçluyor. Uluslararası Af Örgütü dahil olmak üzere insan hakları örgütleri önceden Kürt savaşçılar tarafından özerk bölge ilan edilerek yönetilen Afrin’de insan hakları ihlalleri olduğunu belirtiyor.
مشاركة :