CENTCOM: Suudi Arabistan’a yönelik saldırılarda İran’ın parmağı var

  • 7/19/2019
  • 00:00
  • 5
  • 0
  • 0
news-picture

ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) ellerindeki kanıtların İran’ın Suudi Arabistan’daki sivilleri ve sivil yerleşim alanlarını hedef alan saldırılarla bağlantılı olduğunu ortaya çıkardığını duyurdu. CENTCOM, ABD’nin, İran’ın mevcut tutumunu değiştirmesinin uluslararası bir sorumluluk olduğunu da ifade etti. Söz konusu açıklama, dün, Pentagonun Ortadoğudaki operasyonlarını yöneten CENTCOM Komutanı Korgeneral Frank McKenzie ile Arap Koalisyonu Ortak Kuvvetler Komutanı Tümgeneral Fahd bin Turki bin Abdulaziz’in katılımıyla Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’ın güneyindeki el-Harc Askeri Karargahı’nda gerçekleşen basın toplantısında geldi. Frank McKenzie, Şarku’l Avsat’ın bölgedeki artan İran tehdidi ile ilgili sorusuna, İran ile savaş aramadıklarını ancak Tahran’ın tutumunu değiştirmeye ve bölgedeki istikrarı hedef alan faaliyetlerinden onu vazgeçirmeye çalıştıklarını ifade etti. Ayrıca İranlı yetkililerin Suudi Arabistan’a yönelik saldırılarının da ele alınması gerektiğini belirten Korgeneral McKenzie konuya ilişkin şu ifadeleri kullandı: “Burada uluslararası bir sorumluluğu temsil ediyorum, yalnızca ABD’yi değil. Ancak Washington da çözümün bir parçası olmak için çaba harcayacağını belirtmek isterim. Nitekim bölgedeki ve uluslararası ortaklarımızla petrol ve ticari malların bölgeden giriş çıkışını sağlamak için çok çalışacağız. Ayrıca uluslararası toplumla Hürmüz Boğazı ve Babu’l Mendeb’den geçişi garanti altına alan Ortadoğu’daki deniz ulaşımı hürriyeti hakkındaki görüşmelerimiz devam ediyor.” Husilerin Suudi Arabistan’ı hedef alan saldırılarında İran’ın parmağının olduğunu kesin bir dille ifade eden McKenzie “Burada hazırlanan sergide, Yemen’den Suudi Arabistan’a yönelik yapılan saldırılarda kullanılan silahlı insansız hava araçlarının (SİHA) parçalarının yanı sıra balistik füze ve benzeri roketleri de görme fırsatı yakaladık’’ dedi. Kimseyi hedef almak istemediklerinin altını çizen Korgeneral Frank McKenzie, deniz ulaşımı özgürlüğüne dikkat çekerek tüm gemilerin saldırıya uğramadan söz konusu boğazlardan serbestçe geçme hakkına sahip olduğunu vurguladı. McKenzie sözlerini şöyle sürdürdü “İçinde bulunduğumuz evre, siyasi bir aşama sayılır. Diplomatlar, konuyla ilgili devletleri tanıyarak farklı ülkelerinde katılabileceği yeni bir süreç üzerinde görüşüyor. Herkesin kendi gereksinimlerine göre katkıda bulunabileceği bir aşamaya ulaşmak için tüm ülkelerle birlikte çalışmaya niyetliyiz.” Öte yandan Yemen’deki meşru hükümeti destekleyen Arap Koalisyonu Ortak Kuvvetler Komutanı Tümgeneral Fahd bin Turki bin Abdulaziz konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede, Husilere ait cephaneliğinin İran tarafından tedarik edildiğini belirterek milislerin eğitiminin ve örgüt kumandasının Tahran’ın elinde olduğunu ifade etti. Mevcut kanıtların, bahsi geçen ifadeleri ispatladığını dile getiren Tümgeneral Fahd bin Turki sözlerini şu ifadelerle sürdürdü: “İran menşeli bu silahlar kasıtlı olarak sivil yerleşim bölgelerini hedef alıyor. Bu saldırılar yeni değil. Husiler daha öncesinde de sivilleri hedef aldıklarını duyurmuştu. Geçtiğimiz günlerde milisler tarafından Kızıldeniz’deki bir gemiye seyir halindeki bir sandalla saldırı girişiminde bulunuldu. Husilerin bunu kabul etmemesine rağmen saldırıya ilişkin kesin kanıtlar sunduk. Ayrıca uluslararası toplumun, İran’ı mevcut tutumundan tamamen vazgeçirmesi gerekiyor. Bu tutum sadece Suudi Arabistan’ı değil, bölgedeki birçok ülkenin ve uluslararası toplumunda karşısında yer alıyor. Öte yandan Arap Koalisyonu Kızıldeniz’deki ticari gemilerin güvenliğini temin ederek onları Husi saldırılarından korumayı başardı. Ancak bazı sivil kargo gemileri saldırılardan kaçamadı.” Tümgeneral Husilere ait teçhizat, füze ve silahların sergilenmesiyle ilgili ise “Bugün burada düzenlenen sergide, Suudi Arabistan topraklarına düzenlenen saldırılarda kullanılan ‘Kasif ve Şahid’ türü İHA’lara ait parçaların, bomba ve mayınların yanı sıra ‘Scud, Toshka, Kahhir 313, Kıyam ve Burkan’ türü füzelere ait kalıntıların da yer aldığını görüyoruz.”

مشاركة :