ABD geçen yıl 100 binden fazla yasa dışı göçmeni Guatemala’ya iade etti. Söz konusu göçmenlerin bazıları ABD’ye doğrudan, bazıları ise Meksika üzerinden giriş sağlamıştı. Geçen haziran ayından bu yana başkentteki Guatemala City Havaalanı’na her gün ABD’li yetkililer tarafından yakalanan, ikamet ve sığınma talepleri reddedilerek sınır dışı edilen yasa dışı göçmenlerle dolu 4 ve ya 5 uçak iniyor. Geçen pazartesi günü ABD Başkanı Donald Trump ve İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahula yakın ilişkide olan Guatemala Devlet Başkanı Jimmy Morales’in Washington-Guatemala City arasındaki göç anlaşmasına imza atmak üzere ABD’yi ziyaret etmesi planlanıyordu. Ancak Jimmy Morales, bir dizi muhalif milletvekilinin ve hukukçunun anayasa mahkemesi önünde anlaşmaya itiraz etmesinin ardından ziyaretini iptal etmek zorunda kaldı. Ancak bu gelişme, Morales’in Guatemala hükümeti ile ABD yönetimi arasındaki ‘mükemmel ilişkiye ve iki ülke arasındaki her koşulda ve düzeyde var olan sağlam iş birliğine’ övgüde bulunmasına engel olmadı. ABD Başkanı Donald Trump, Orta Amerika’dan ülkeye gelen göçmenlerle ilgili mevcut tartışmaları daha da alevlendirmiş ve göç kurallarını daha fazla sıkıştırmaya karar verdiğini duyurmuştu. Bu süreçte 4 kadın Kongre üyesini de (Ilhan Omar, Rashida Tlaib, Alexandria Ocasio-Cortez ve Ayanna Pressley) çoğunluğu Latin Amerika ülkelerinden gelen yasa dışı göçmenlerin yakalanmasına yönelik prosedürlerin karşısında durmakla eleştirmişti. Washington bu hafta başında, ABD’ye göçmenlerin sığınma talep etme haklarını azaltan bir kararname yayınladı. ABD, Meksika sınırında en kısa zamanda uygulanacağı ifade edilen söz konusu kararnameyle Meksika topraklarını geçerek ABD’ye ulaşan çoğunluğu Guatemalalı göçmenlerin yolunu kesmeyi planlıyor. Aynı zamanda sınırı tek başına geçen çocukları da kapsayan kararname sadece başka ülkeler tarafından sığınma talepleri reddedilen ya da insan ticaretine maruz kalan çocukları istisna tutuyor. Guatemalalılar haftalardır ABD yönetiminin, göçmenlerin ülkeye alınmaması ve mevcut yasa dışı göçmenlerin sınır dışı edilmesi kararını tartışıyor. Nitekim Guatemala’da bu karardan etkilenmeyecek neredeyse hiçbir aile yok. Bu konuda resmi bir istatistik olmamasına rağmen Uluslararası Göç Örgütü (IOM) her yıl Guatemala’dan 400 bin göçmenin Meksika üzerinden ABD’ye girmeye çalıştığının tahmin edildiğini duyurdu. Meksika Mültecilere Destek Kurumu’nun verdiği bilgeye göre ocak ayından haziran ayına kadar Meksika’ya yapılan sığınma talepleri 3 kat artarak 31 bini buldu. Bunun yüzde 88’i Guatemala vatandaşlarından oluşuyor. Birleşmiş Milletler (BM), Avrupa Birliği (AB) ve Guatemala hükümeti ortaklığında, iade edilen göçmenlerin ülkelerine geri dönmesine yönelik yardım programını yürüten Gabriela Arvillo konuya ilişkin Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte şunları söyledi: “ABD’den sınır dışı edilen Guatemala vatandaşlarıyla ilgili sorun, ekonomik, sosyal ve güvenlik krizi haline geldi. Hükümet artık tek başına bu krizlerle başa çıkamıyor. Guatemala, Latin Amerika’daki en yoksul ve siyaset açısından en istikrarsız ülkelerden biri sayılıyor. Göçmen krizinin görülen en hızlı sonucu, gençler arasındaki işsizliğin görülmemiş seviyelere çıkması oldu. Bunun tehlikeli yansıması sosyal ve güvenlik düzeylerinde de kendisini gösteriyor.’’Gabriela Arvillo, konuya ilişkin açıklamalarını şöyle sürdürdü: “17-26 yaşları arasındaki erkek göçmenlerin çoğu Meksika sınırını geçerek ABD’ye ulaşıyor. Yolculuğu, bu işten büyük kazançlar elde eden örgütlerin yardımıyla yapıyorlar. Zira maliyeti yaklaşık 10 bin doları buluyor. Bu da söz konusu yolculukları finanse etme yükünü paylaşan aileler için büyük bir servet demek. Yolculuk, ABD topraklarına girmek için üç denemeyi kapsıyor. İlk iki denemede başarısız olup sınır dışı edilenler Amerikan rüyalarını gerçekleştirmek için 3’ücü denemeyi olabildiğince çabuk gerçekleştiriyor.’’ ABD yönetimi, Guatemala’yı ‘güvenli üçüncü ülkeye’ dönüştürme noktasında ilerleme kaydettiklerini duyurmuştu. Böylece ABD’ye geçmek üzere El Salvador ve Honduras ülkelerinden hareket eden göçmenlerin ABD’ye yaptıkları sığınma talebi Washington tarafından reddedilmiş ve Guatemala’da kalmışlardı. ‘Güvenli üçüncü ülke’ tanımı bir sığınmacının, sığınma başvurusu yaptığı ülkeye gelmeden önce fiziksel olarak bulunduğu ve mülteci olarak koruma alabileceği ülke anlamına geliyor. ABD’nin söz konusu açıklaması, Guatemala’da bir öfke dalgası yaratarak protestolara neden olmuştu. Ayrıca Guatemala Devlet Başkanı Jimmy Morales’in ABD ile imzalamak istediği göç anlaşmasına engel olunması için konuya ilişkin dava, ülkedeki anayasa mahkemesine taşınmıştı. Trump ise son açıklamalarında ABD’ye ulaşmadan önce sığınma veren bir devletten geçen göçmenlerin ilk önce o ülkeden sığınma talep etmeleri gerektiğini belirtmişti. ABD ve Kanada, 2002 yılında Güvenli Üçüncü Ülke Anlaşması’na imza atmışlardı. Geçen ayın başlarında Meksika da ABD’nin Washington’ın ABD-Meksika sınırını geçen göçmen akınının durdurulması talebinin bir parçası olarak benzer bir anlaşmayı imzalamayı kabul etmişti. Bu kapsamda Meksika’da Amerika Birleşik Devletlerine ağır gümrük vergilerini kaldırmasını şart koşmuştu. Jimmy Morales, Guatemala vatandaşlarının Tel Aviv’de geçici süreliğine çalışma vizesi alabilmeleri için anlaşma sürecinde olduklarını Guatemala City, İsrail’deki büyükelçiliğinin kuruluşunun ilk yıldönümüne denk gelen geçen mayıs ayında, Guatemala Büyükelçiliği’ni Tel Aviv’den Kudüs’e taşımıştı. Yıldönümü kutlamasında Moreles’in eşi Netanyahu’ya “İsrail ve Guatemala’yı birbirine bağlayan ve günden güne iş birliği ile güçlenen kardeşlik bağından dolayı tanrıya şükrediyorum” ifadelerini kullanmıştı.
مشاركة :