İspanya parlamentosu İspanyol Sosyalist İşçi Partisi (PSOE) lideri Pedro Sanchez’in yeni hükümeti kurması için güvenoyu oturumlarına başladı. Oturumlar genel seçimlerden yaklaşık üç ay sonra düzenleniyor. Seçimleri PSOE birinci sırada bitirmiş ancak herhangi bir koalisyona girmeden hükümeti kurma konusunda yeterli oy çoğunluğunu sağlayamamıştı. Güvenoyu oturumu Sanchez’in yeni hükümet programını sunduğu uzun konuşmasıyla başladı. Konuşmasında yeni hükümetin sosyal eşitlik esaslarına dayanacağına, kamusal özgürlüğü yücelteceğine ve koruyacağına vurgu yapan Sanchez ayrıca iklim değişikliği ve çevreyi korumaya değinerek konuşmasına devam etti. Konuşmasında siyasi farklılıklar ve tarihi kültürel zenginliklere rağmen ülkenin toprak bütünlüğü üzerinde durdu. Sanchez yaptığı iki saatlik konuşmada İspanya siyasetindeki ayrılıkçı krizin odak noktası olmaya devam eden Katalan partilerinden bahsetmedi. Katalan partileri iki yıldır siyasi manevra ve anlaşmaların etrafında döndüğü Rajoy Hükümetinin düşmesinin temel sebebi olan ve böylelikle geçen yıl PSOEnin siyasi hakimiyetinin artmasıyla sonuçlanan sürecin başında rol alıyorlar. Aynı şekilde Sanchez’in ilk konuşmasında Podemos Partisi’ne değinmemesi de dikkatleri çekti.  Sosyal Demokrat çizgideki PSOE, Merkez Sol çizgideki Podemos ile gelecek Perşembe gününe kadar sürmesi beklenen yoğun müzakere sürecine devam ediyor. Bu müzakereler ikinci ve son oylama tarihini belirleyecek. Tarafların tam bir basın karartması ile yürüttüğü müzakereler hakkında hiçbir bilgi sızdırılamadı. Geçen sene yazdan beri hükümeti tek başına yöneten PSOE parlamentoda 350 koltuktan 84’ünü ellerinde bulunduruyor. Ancak son seçimlerden sonra 123 koltuğu kazanmalarına rağmen çoğunluğu sağlayamamanın sıkıntısını çekiyor. Bu durumun sebebi bölgesel partilerin ve Podemos Partisi’nin geçen seçimlerde sağcı Rajoy Hükümeti’ni düşürmeye olan şiddetli istekleri oldu. Liberal çizgideki Ciudadanos (Js Vatandaşlar) Partisi’nin PSOEnin teklif ettiği koalisyon hükümetine güvenoyu vermeyi reddetmesinden sonra  Podemos Sanchez’i desteklemek için koalisyonda pay sahibi olmayı şart koştu. Aynı şekilde Muhafazakar Hristiyan Demokrat çizgideki Halk Partisi (PP) de PSOEnin parlamentoda güvenoyu alamamasıyla sonuçlanacak bir başarısızlıkta sağcı bir koalisyon hükümeti kurmayı ummuyor. İspanya anayasası, Kral tarafından atanan adayın, ilk oylama turunda, temsilciler Meclisinde salt çoğunluğu sağlayarak hükümeti oluşturma zorunluluğunu şart koşuyor. Bu şartın sağlanamaması halinde 48 saat sonra yapılacak ikinci oylama turunda basit çoğunluğun sağlanması veya iktidar oylarının muhalefetin oylarını geçmesi yeterli görülüyor. Anayasanın, genel seçimlerden 80 gün sonra kendilerine hükümet kurma görevinin süresi bitmek üzere olan PSOE büyük bir risk altında bulunuyor. Genel seçimlerden 80 gün, Avrupa ve bölgesel seçimlerden 8 haftanın geçmesi ile anayasanın hükümet kurma görevi için kendilerine verdiği sürenin bitmek üzere olduğu PSOE büyük bir risk altında. PSOE diğer siyasi partilerle yaptığı müzakerelerden, parlamentoda yeterli çoğunluğu sağlama adına gözle görülür bir ilerleme kat edemedi. Hatta Sanchez’in adaylığına itirazların bile önüne geçemedi. Londra merkezli Şarkul Avsat gazetesinin haberine göre PSOE, Podemos ile yaptığı koalisyon hükümeti kurma konusundaki müzakereleri geçen hafta, bitirdiğini ilan etmişti. Podemos bu müzakerelerde liderleri Pablo Iglesias’a bakanlık verilmesini ve 42 vekillik parlamento bloğuyla orantılı bir siyasi güç talep etmişti. Sağ partilerin adaylığını reddetmesi sonucu PSOE ilk duruşu olan tek başına hükümeti kurma fikrinden vazgeçmiş ve rakibi Podemus ile müzakerelere başlamıştı. Bu müzakerelerde PSOE Iglesias’ın bakanlığı ve bakanlık seçimlerinde pay sahibi olması, aynı zamanda parti adaylarının ve teknokratlarının portföylerini elinde bulundurma isteğiyle karşı karşıya kalmıştı. Ancak geçtiğimiz hafta sonunda müzakerelerin kesildiğinin ilanından sonra Iglesias hükümete girme isteğinden vazgeçerek kamuoyunu şaşırttı. Bu gelişme müzakerelerin dün (pazartesi) sabahın erken saatlerinde, güven oylamasının hemen öncesinde tekrar devam etmesiyle sonuçlandı. Sanchez’in konuşmasına ilk cevap PP lideri Pablo Casado’dan geldi. Casado, PSOE adayı, ayrılıkçı Katalonya krizi ve Podemos’la yürütülen müzakerelerin gerçek yüzünü gizlemek gibi ana konuları göz ardı etmekle suçladı. Casado, partisinin güven oylamasında PSOEnin karşısında olacağını vurguladı. Js lideri Albert Rivera da Sanchez’e bölücü partilere birçok kez verdiği tavizlerle İspanya’nın bütünlüğünü tehdit etmek gibi eleştirilerde bulunmuştu.     Şu an kesin görünen tek şey, Sanchez’in bugün (Salı) akşam yeni bir hükümet kurmak için girdiği ilk savaşı kazanamayacak olması ve Perşembe akşamı ikinci savaşın sonucunun bir takım zor müzakerelere bağlı kalacak olmasıdır. Perde arkasında olan bu zor müzakereler Sanchez ile solun oyları için yarışan rakibi arasında  oluyor. Bu rakip İspanyanın dört yıldan daha kısa bir süre içinde dördüncü kez  sandık başına gitmesinin anahtarını tutuyor.