Yemen hükümetinden bugün yapılan açıklamada, uluslararası toplumun sadece kınamakla yetinmeyip, İran destekli Husi milislerin ülkedeki korkunç terör eylemleri ve artan insani felakete karşı açık ve net bir duruş sergileme zamanının geldiği belirtildi. Hükümet kaynaklarının açıklaması, Husilerin Sadaya bağlı Katabir bölgesindeki bir halk pazarını Katyuşa füzeleri ile vurduğu, 10 sivilin öldüğü ve 20 sivilin de yaralandığı saldırıların ardından geldi. Açıklamada, milislerin sivillere yönelik kanlı katliamlarının, toplumsal dokuyu bozmaya yönelik saldırılarının, meşru otoriteye karşı isyan ederek yürüttüğü savaşın, Yemen ve Körfez’i hedef alan zorbalıklarının, İran’ın genişleme projesine hizmet etmek için bölgenin ve tüm dünyanın güvenliğine ve istikrarına yönelik tehditlerinin toplu olarak cezalandırılması gerektiği vurgulandı. Hükümet açıklamasında söz konusu eylemlerin yasalara, geleneklere, değerlere ve etik kurallara aykırı davranan çetelerin zihniyetini ve yaklaşımını yansıttığına işaret edildi. Husi milislerin kadın ve çocuklar da dahil olmak üzere sivillere yönelik yürüttüğü terör suçlarının uluslararası ve Birleşmiş Milletler (BM) kurallarını ihlal ettiğine dikkat çekildi. Katabir bölgesindeki halk pazarına ve Hacca ilindeki Hacur bölgesine düzenlenen saldırıların sivillerin ilk hedef alınması olmadığına işaret edilen açıklamada Husilerin geçmişte Ed-Dali’deki Sinha halk pazarını, Marib’teki halk pazarını, Taiz’deki Babu’l Kebir pazarını bombaladığı kaydedildi. Söz konusu saldırılarda aralarında kadınların ve çocukların da bulunduğu onlarca kişinin öldüğüne işaret edildi. Husilerin, idam ve yıkım uygulamalarına ek olarak çocukları savaş alanlarında kullanmasıyla DEAŞ ve El Kaide terörünü geçtiği vurgulandı. Hükümet açıklamasında, BM, BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği, BM Güvenlik Konseyi ve uluslararası kuruluşlara Husi terörünü engellemek için daha fazla baskı uygulama çağrısında bulundu. İsyancı milislerin uzlaşmaya yaklaşmamasına rağmen hükümetin barış elini uzattığı belirtilen açıklamada, Yemen halkının acılarına son verilmek istendiği belirtildi. Husiler ve destekçileri, Yemen halkına yönelik saldırıların sorumluluğunu üstlenerek tüm barış tekliflerini ve anlaşmaları açıkça reddetti. Söz konusu anlaşmaların sonuncusu geçen aralık ayında BM himayesinde, halkın iradesine ve uluslararası topluluğun bağlayıcı kararlarına bağlı olarak imzalanan Stockholm Anlaşması’ydı.