Irak Başbakanı Adil Abdulmehdi’nin 2010’dan bu yana gelenek haline gelen haftalık basın toplantısını bundan sonra düzenlemeyeceği bildirildi. Basın toplantısının iptal sebebi bilinmemekle birlikte Başbakanlık Ofisi’nden yapılan yazılı açıklamada bundan sonraki basın toplantıları için iki sözcü belirleneceği bilgisi verildi. Başbakanlığa yakın kaynaklar, “Abdulmehdi’nin göreve geldiği sırada toplantıların sözcüler tarafından yapılması niyetinde olduğunu” aktardı. Ekim 2018de başbakanlık koltuğuna oturan Abdulmehdi, kamuoyunun bilgilendirilmesi hedefiyle bugüne kadar 35 basın toplantısı gerçekleştirdi. Şarkul Avsat’ın edindiği bilgilere göre Iraklı gözlemciler, “Bazı zamanlarda kendisini zor durumda bırakan sorularla karşılaşan Abdulmehdi için toplantıların artık yük olmaya başladığı” görüşünde. Irak’ta haftalık basın toplantıları, eski Başbakan Nuri el-Maliki tarafından 2010 genel seçim döneminde başlatılmıştı. Iraklı yorumcular o dönem, Maliki’nin böylesi bir uygulamaya başvurmasını seçimlere yakın bir zamanda görünürlüğünü artırmaya dönük bir hamle olarak değerlendirmişti. Nitekim Maliki daha sonra seçimleri kazanarak hükümetin başına ikinci kez geçmişti. Maliki’nin söz konusu dönemde sık sık medyada görülmesi ve siyasi rakiplerini hedef alması bazı çevrelerde ciddi rahatsızlığa yol açmıştı. 2014’te başbakanlık koltuğuna oturan Haydar İbadi’nin basın toplantılarınına son vererek bu görevi sözcülere devredeceği yönünde yaygın bir görüş hakimdi. Ancak bu gerçekleşmedi. İbadi ve Abdulmehdi, selefleri olan Maliki’den sonra bu uygulamayı sürdürdü. Ancak ikisi de toplantılarını Malikiden farklı olarak çarşamba yerine salı günü düzenlemeyi tercih etti. Iraklı gazeteciler söz konusu karar karşısında ikiye bölündü. Karara destek verenler olduğu gibi karşı çıkanlar da var. ABD merkezli Arapça yayın yapan El-Hurra kanalı muhabiri ve basın toplantılarının daimi katılımcılarından Velid eş-Şeyh, kararı olumsuz bir adım olarak nitelendirdi.Şarku’l Avsat’a konuşan Şeyh konuya dair şu değerlendirmede bulundu: “Medya ve kamuoyu tarafından yöneltilen bazı acil soruları cevaplaması için başbakan ile yapılan toplantılar, bazı ülkelerde de uygulanan bir durum. Özellikle bakanlar kurulu toplantısının ardından yapılan basın toplantısı medyanın bilgiyi iktidar piramidinin tepesinden almasını mümkün kılar. Hükümet adına görevlendirilecek iki sözcü, önceden kendileri için belirlenen sınırlar içerisinde açıklama yapmak zorunda kalacaklardır. Ayrıca daha fazla açıklama gerektiren konularda cevap verirken daima çekinceli davranacaklardır.” Irakın yarı resmi gazetesi Es-Sabah’ın eski Yazı İşleri Müdürü Felah Meşal, kararın yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini söyledi. Şarku’l Avsat’a açıklamalarda bulunan Meşal, halkın önünde ‘hukukun ve gücün kaynağı’ olması nedeniyle Abdulmehdi’nin bu toplantıları sürdürmesini talep etti.Meşal açıklamasını şöyle sürdürdü: “Dünya liderlerinin halkını bilgilendirmek amacıyla haftalık konuşma yapmaları alışıldık bir durumdu. Daha sonraki gelişmeler ve medyada gerçekleşen değişimlerle birlikte bu alışkanlığın yerini televizyonlardan yayınlanan haftalık basın toplantıları aldı. Demokratik ülkelerdeki başkanların en önemli görevlerinden biri de kamuoyunun bilgilendirilmesi hedefiyle haftalık veya 15 günlük arayla yapılacak toplantılarla halkla doğrudan iletişim kurmaktır.” Basın toplantılarında genellikle başbakanın gündeme ilişkin açıklamalarda bulunduğu ve ardından basın mensuplarının soru sorduğu bir format takip ediliyordu. Iraklı gazeteci Mustafa Nasır, Abdulmehdi’nin göreve geldiği günden bu yana toplantılara yönelik katılımlarda “nitelik” sorunu olduğunu savundu. Nasır, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada “Bazı katılımcılar gazeteci değilken, bazıları da bilgi edinmek değil, sırf televizyonda görünmek için orada bulunurdu. Bazıları da soru sırasını kapmak için yarış içine girerdi. Bu da bazı gazetecilerin devamlı olarak katılımını engelledi” değerlendirmesinde bulundu.Nasır, açıklamasının devamında şunları söyledi: “Bazı gazeteciler, bakanların Başbakan’a eşlik edeceği beklentisiyle oraya giderdi. Ancak geçen bunca zamana rağmen bu gerçekleşmedi ve toplantılar sadece Abdulmehdi’nin katılımıyla sınırlı kaldı. Gazetecilerle yapılan rutin toplantılarda sadece Sayın Abdulmehdi’nin görünmesi, genellikle bakanlar kurulu tarafından verilen kararları okumak, diplomatik hareketlilik ve hükümet kazanımları hakkında açıklama yapmak gibi başbakanın yerine sözcülerin yapması gereken görevlerin icra edildiği haftalık basın toplantılarından daha iyi olacaktır. Başbakan toplantıda sadece 4 soruyu yanıtlıyordu. Bu soruların bazıları ise vatandaşın hayatına dokunmuyordu. Bazları da belirli medya kanallarının siyasi dosyaları doğrultusunda başbakanı belirli bir konuda konuşturmaya yönelik olarak muhabirlerine verdiği sorulardan oluşuyordu.”
مشاركة :